HELVACI BERK, MENOPOZLU KADER

681 45 7
                                    

"Ne işle meşgulsünüz?"diyen anneme baktım. Zira bu soruyu babam iki saat önce sormuştu. Etrafta tuhaf bir sessizlik vardı.

"Gündüzleri yazarlık yapıyorum efendim."dedi ve limonatasından bir bardak daha aldı.

"Geceleri başka bir işle mi ilgileniyorsunuz?"diyen anneme bu sefer hak verdim.

"Ha? Pardon. Şey, Batman'im ben."dediğinde annem anlamayarak baktı, ben kafamı aşağı indirirerek güldüm. Güldük. Berk'in ailesini merak ettiyseniz diye söyliyim; Aile boyu aynılar. Ve bu çok hoş. Hepsi komik. Tabi babam gülmüyordu o ayır mesele.

"Anlamadım evladım."annem her an aklımda deli sorular diyebilir. Beklerim.

"Latifeydi efendim. Sadece yazarım."

"Peki, peki. Bende öğretmenim."

"Kader bahsetmişti. Öğretmenler bizim en iyi okuyucularımızdır."

"Hiç kitabınıza rastlamadım."

"Aa, aslında bir kitabım çıkacaktı ama.."

"Ama ne oldu?"herkes sonunda konuşan babama döndü.

"Kızınızı sevdim efendim."dediğinde elbetteki yanaklarıma o aptal kırmızılık hücum etmedi. Aksine göğsüm kabardı diyebilirim. Babama baktım, memnunca sırıttı.

"Siz neyden emeklisiniz Hayri Bey?"Hayri Baba'm ilk kez görüyor olmama rağmen o kadar çok sevmiştim ki anlatamam. Old version Berk demek sanırım en doğrusu olur.

"Gazeteciydim bende. Sonra Zeliha ile tanıştım. Ve peşinden körfeze geldim. Burada da bir çok işe tutundum."

"Çok romantik."dedim. Aile genlerinde var. Ama bildiğim kadarıyla Berk'in annesinin adı Ayşe'ydi. Ama erken konuşmuştum.

"Tabi daha sonra Zeliha'nın pavyonda çalıştığını öğrendim ve ondan ayrılmak istedim. İzbandut gibi sevgilisi vardı aşüftenin. Adamdan kaçayım derken yanlışlıkla Atina'ya giden bir tekneye atlamışım. O zamanda Ayşe ile tanıştım. Sonra Begüm oldu. Evlendik. Sonra da Berk."annem bana bu adam zina yapmış görüyorsun değil mi? Bakışlarını attı.

"Kader gel biz biraz kız kıza konuşalım."dedi Begüm abla. Onu da sevmiştim. Hiç çocuğu olmamıştı bildiğim kadarıyla. Kocasıda şuanda başka bir yerdeymiş. Aöa ı da gelecekmiş ve tanıştıracakmış.

"Berk'i seviyorsun değil mi gerçekten?"

"Elbette abla. O nasıl söz? Sevmesem hiç tek hayalimden vaz geçer miydim?"dünya turundan.

"Peki. Berk'te seni seviyor buna emin olabilirsin. Ama o, biraz nasıl desem çocuk gibidir. Ve onu üzme olur mu?"

"Bunu genelde kızın abisi oğlana söylemez miydi?"dediğimde gülmeye başladık. Arkamızdan ayak sesleri gelince ikimizde arkamızı döndük. Berk;

"Pişt kız, tuvalet neredeydi?"

"Soldan ikinci kapı."dediğimde koşar adımlarla oraya gitti. Bizde yukarı doğru çıktık. Ve saatlerce Begüm abla bana Berk'in anılarını anlattı. Tek diyeceğim şey; gülmekten gözümden yaş geldiği olmuştu ama gülmekten ağladığım ilkti sanırım.

****

"Anne ben çıkıyorum."

"Tamam."

"Nereye kızım?"diyen babama döndüm.

"Berkleri biraz gezidreceğim. Akşama yemeğe gelebilirler."

"O çocuk gerçekten askerlik yapmış mı?"

KADERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin