KADER

BENİMLE EVLENDİN

Her sabah aynı ya lanet olsun. Demeden uyandığım bir sabaha daha merhaba. Hala daha tuhaf geliyor kampüste uyanmamak. But no problem. Sonuçta tek dileğim olan dünya turuna çıkmış bulunmaktayım. Tek bir sorun var o da gözlerimi açamıyorum. İçki kokusu vuruyor yüzüme. İçkili nefes. Ama ben kendi yüzüme nefesimi üfleyemeyeciğime göre bu nereden geliyor? Koku yani koku nereden geliyor? Lanet girsin edebiyetçı kişiliğime. Gözlerimi olan uykuma inat açtığımda şok olmuştum. Burası benim odam değildi.Bu benim yatağım değildi. Yerdeki kıyafetlerin yarısı bana aitti. En önemlisi nefesin sahibi yanımda mışıl mışıl uyuyordu.Onu ittirdiğim gibi çığlığı bastım. Yataktan düştüğü için afallamıştı. Kalktığında hala daha çığlık atıyordum. O da bana bakıp gözlerini ovuşturuyordu ve sonunda o da çığlık atmaya başladı. İkimizde çığlık atmayı kestiğimizde;

"Seni lanet olası pislik seni senin burada ne işin var?"bunları söylerken bir yandan örtüyü üzerime çekiyordum-çıplaktık anladığınız üzere-bir yandan da elime geçen her şeyi ona fırlatıyordum o ise odada bir oraya bir buraya kaçıyordu. Kıçına attığım topuklu ayakkabıma karşı sendeleyip düştü.

"Müneccim boku yemişe mi benziyorum ben? Bir hatadır olmuş unut gitsin işte. Hem burası benim odam. Sen çık pis sapık."o bana sapık mı demişti? Asıl soru ise 'bir hatadır olmuş unut gitsin.'mi demişti o? Bakireliğim gitmişti o aptal yüzünden.

"Aptal. Bir hataymış unutalım gitsinmiş. Bakireliğimi kaybettim senin haberin var mı?"dedim ve elime bir yastık aldım tam fırlatıcakken camdan elime vuran ışık parmağımdaki bir şeyi parlattı. O da fark etmiş olacak ki;

"O parlak şey de ne? Yoksa sen evli misin?"sözleriyle elime baktım. Elimdeki, tamam teknik olarak parmağımdaki şey yüzüktü. Ama ben evli değilim ki.

"Hayır. Hayır ben evli değilim ki?"dediğimde kapı çaldı. Ben hemen toparlandım. Daha doğruısu toparlanmaya çalıştım. O ise önce altına pantolonunu çekti sonra bana yardım etti ve beni hemen odanın banyosuna çekiştirdi. Aslında fırlattı. Ben giyinirken o da kapıya gelenle konuşuyordu. Sesinden anladığım kadarıyla tur rehberi Şahika Hanımdı. Evet şuan Türkiye'de değiliz.Evet bunu başta açıklamıştım. Evet hep evlenmek istediğim yerde Paris'teyiz. Tur tuhaf biçimde Almanya'da başlamıştı. Şimdi de Paris'teydik. Tuhaf çünkü bilmiyorum tuhaf işte. Sizde bilmeyin bir şey olmaz. Kaç dakikadır konuşuyor bunlar? Aynada fakan kendime çeki düzen verdim iyicene. Baktım dışarıdan seste gelmiyor. Aslında geliyor ama yabancı sanırım Fransızca sesler geliyor. Ayrıca yemek kokusu geliyor. Deli gibi açım. Başım çatlıyor. Sanırım öleceğim ama daha fazla dayanamıyorum çok acıktım. Tamam ne kadar aç olduğumu anladınız herhalde. Kapıyı hafifçe açtım. Sessizce kokunun ve sesin geldiği yöne ilerliyordum ki ayağıma bir şey takıldı. İstemsizce çığlığı bastım. Bakayım ne takılmış? Bavullarım. Ne?Bavullarımın burada ne işi var?Kafamda gölge belirince kafamı yukarı kaldırdım.

"Kör müsün kızım ya nasıl görmedin koca bavulu?"dedi yarım ağızla. Ağzındaki büyük lokmayı yutmaya çalışırken.

"Ağzın doluyken konuşma."dedim. Gözleri büyüdü. Lokmasını yuttuğunda;

"Terbiyesiz kocaya hiç öyle denir mi?Tabi sen ne şimdi onu söylerken onu kastetmemişsindir o yüzden seni affediyorum."ne demişti o?

"Ne dedin sen?"

"Seni affediyorum."

"Ondan önce."

"Onu kastetmemişsindir."

"Ya of! Ondan da önce."

"Terbiyesiz."

"Hah ondan sonrsı ama çok sonrası değil."

"Kocaya hiç öyle denir mi?"

"Koca mı? Koca ne alaka?"

"Dün gece evlenmişiz. Tebrik ederim karıcım benimle evlendin."dedi ve boynuma atladı. Hayvan. Sanırsın askerlik arkadaşıyım ben onun birde sırtıma vuruyor. Sırtım çöktü.

"Nasıl evlenmişiz ya? Ben hiçbir şey hatırlamıyorum."

"Bende çünkü çok sarhoşmuşuz. Zaten barda evlenmişiz."dedi.

"Atıyorsun. Bu kamera şakası filan mı? Ha çünkü hiç komik değil. Hemen bitsin bu şaka. Hem sen nereden biliyorsun? Sende sarhoştun o zaman?"fake vermesini istedim ama olmadı.

"Şahika bizi tebrik etmeye gelmiş. Bugünün turuna katılmasakta olurmuş. Ayrıca şu kahvaltı masaını hediye etti. Bende o zaman anladım. Barda çekilen videolarımızı ve fotoğraflarımız bugün veya yarın alabileceğimi barla konulştuğunu söyledi. Bende bozuntuya vermedim. Ha birde senin bavulunu getirdi artık aynı odada kalacakmışız. Senin odanı başka biri almış bile. Ağzım bir karış açılmıştı. Hemen arkasını döndü masadan bir kruvasan(böyle yazılıyordur umarım)alıp ağzıma tıktı.

"Bak bu romantizmi her yerde, her zaman bulamazsın hiç şımarma."nimet olduğu için ağzımdakini tükürmek yerine yutmayı bekledim. Bekledim. Hep böyle olur zaten en zaman söyleyecek bir şeyim olsa ağzımdaki lokma hiç bitmez. O da koşarak yatağa zıpladı ve kumandayı eline alıp kanalları gezmeye başladı. Lokmamı yuttuğumda;

"Sen niye böylesin? Mutlu gibi bir halin var."

"Derlerdi de inanmazdım. Harbiden evliliğin ilk gününden mi başladın dırdıra?"

"Bu evlilik değil bu aptallık. Daha adını bilmediğim biriyle nasıl evli olailirim ki?"

"Kalbimi kırdın karıcım. Adımı bilmiyor musun? 1 haftadır aynı turdayız ve ben herkesin adını öğrendim."haklıydı aslında Şahika haricinde diğerlerinin adını çok az biliyordum. Onlara içimden lakap takmıştım böyle hatırlıyordum. Mesela onun lakabı 'NASA ÇOCUĞU' neden derseniz? Gerçekten çok yakışıklı hani şu meteor diye tabir ettiklerimizden. Bende ona o yüzden bu adı taktım. Taibiki de ona bunu söylemeyecektim.

"Boşanalım olsun bitsin. Sarhoştuk. Sana kızmıyorum.Kendime kızıyorum. Bakireliğim gitmiş olabilir evet, hiç tanımadığım biriyle de evlenmiş olabilirim ama boşanalım bitsin bu kabus."

"Kader."

"Efendim."

"Dur söyleyeciğimi unuttum bir dakika. Hah hatırladım. Kader."

"Efendim dedim ya."

"Yok hayır. Bu olanlar kader demek istedim yani."dedi ve devam etti;

"Annem hep ne derdi biliyor musun?"

"Ne?"dedim. O sırada o televizyonu kapatmış yavaş adımlarla bana geliyordu. Hala daha tişört giymemişti. Tam istediğim vücut tipine sahipti. Kaslı ama üçgen vücut değil. Dibime kadar geldiğinde eğildi ve hafiften sesini kısarak-manyak etkileyici bir ses tonu-;

"Beni kesme."ne yani annesi ona onu kesmememi mi söylemişti?..

*Şarkıyı çok beğendiğim için yükledim.Ayrıca hikayenin konusu falan sizce güzel mi?Yani devam etmeli miyim?