14.Bölüm

375 16 64
                                    

4114 kelimelik yeni bölümle geldim. Bomba gibi bir bölüm oldu açıkçası. Özellikle bölüm sonu büyük bir bomba etkisi yaratacak. Fikirlerinizi ve düşüncelerinizi yorumlarda belirtin lütfen.
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.
Keyifli okumalar😊

Bahar'dan

Sabah pencereden sızan güneş ışıklarıyla gözlerimi araladım. Dün akşamı hatırlayınca yüzümde bir tebessüm oluştu ister istemez. Elimi kaldırıp yüzük parmağımdaki yüzüğü okşadım.

Çok güzeldi dün gece. Çok mutlu etmişti Yavuz beni. Yıllar sonra nihayet evleniyoruz. Daha fazla ne mutlu edebilir ki beni?

Yavuz'dan

Yüzümde engel olamadığım bir gülümsemeyle odamdan çıktım. Çok ama çok mutluyum. Nihayet evleniyorum Bahar'ımla. Daha fazla ne mutlu edebilir ki beni?

Odamdan çıkınca Sinan'la karşılaştım.

"Yüzündeki gülümsemeye bakılırsa Bahar kabul etmiş teklifini haa?"dediğinde içimdeki mutlulukla onu onayladım.

Sıkı sıkı sarıldı bana. "Tebrik ederim kardeşim. Umarım çok ama çok mutlu olursunuz. Artık hiçbir şey sizi üzmesin. Hep mutlu olun siz."dedi ayrıldığımızda.

"İnşallah kardeşim. İnşallah. Sende artık bul birini."dedim göz kırpıp. Gözlerini devirip gitti yanımdan.

Ben de onun bu hareketine gülüp ortak odaya gittim arkasından. Ben ortak odaya girdiğimde herkes ayağa kalkıp hazır ola geçti. Elimle oturmalarını işaret edip ben de oturdum bir köşeye.

Feyzullah heyecanla yerinde kıpırdanıp konuştu.

"Komutanım, abilerim benim size vermek istediğim güzel bir haber var. Ben ikiz babası oluyorum."deyince hepimiz gülerek onu tebrik ettik.

Daha sonra "Ee komutanım Bahar kabul etti mi teklifinizi?"diye sordu Hafız.

"Evet Hafız. Kabul etti Bahar. Bende seninle bu konuyu konuşmak istiyorum. Müsaaden olursa gidip Bahar'la nikah tarihi alalım bugün. En kısa zamanda da evleniriz."dedim dikkatle Hafız'a bakarak.

"Siz nasıl isterseniz öyle yapın komutanım. Mutlu bir yuva kurmayı sonuna kadar hak ediyorsunuz ikinizde. Sorun yok benim için."dedi Hafiz.

"E o zaman düğün yakın ha komutanım! Ohh kurtlarımızı dökeriz bir güzel. Otur otur sıkıldım aga!"dedi Keşanlı büyük bir coşkuyla. Onun bu coşkusuna ister istemez güldüm.

"Yakın Keşanlı yakın."dedim tebessümle.

"Komutanım bir şey diyeceğim ama ne dersiniz bilemedim."dedi Karabatak biraz düşünceli bir şekilde.

"Söyle Karabatak."dedim çatık kaşlarla.

"Bizde Nazlı'yla gidip nikah tarihi alacağız bugün. Hazır siz de nikah tarihi alacaksınız. Beraber gitsek. Çifte düğün yaparız. Tek seferde hallolur her şey. Ne dersiniz?"diye sordu çekingen bir tavırla. Bu haline gülümsemeden edemedim.

"Olur kardeşim. Çok güzel olur. Biz iyi günde de kötü günde de hep beraber olduk. Bu mutlu günümüzde beraber olsun. Hem Bahar'la Nazlı da çok mutlu olur."dedim yüzümden tebessümümü eksik etmeyerek. Şükürler olsun Allah'ım. Bana Bahar'ı, kardeşlerimi bu hayatın bir hediyesi olarak verdiğin için sonsuz şükürler olsun.

Bahar'dan

Yüzümden tebessümümü eksik etmeden hastaneden içeri girdim. Odama gidip çantamı bıraktım ve önlüğümü giydim. İlk hastam gelmeden önce yarım saat vaktim olduğu için kantine indim. Kızların bir masada oturup sohbet ettiklerini gördüğümde bir kahve alıp yanlarına gittim. Masaya oturduğumda Nazlı direk yüzüğüme baktı.

Yarım Kalan Sevda  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin