Sürprizz! Yeni bölümle geldim arkadaşlar. Ama bölüme geçmeden önce söylemek istediğim birkaç şey var.
1) Wattpade hazirana kadar tamamen ara vereceğimi söylemiştim hatırlarsanız. Ama maalesef tamamen bırakamadım. Binde bir de olsa giriyorum. Bir şeyler okuyorum ve de hikayeyi yazıyorum. Bu bölümü size yılbaşı gecesi atmayı planlıyordum ama ancak bitti. Ve ancak atabiliyorum.
2) Bölümleri bitirebildiğim zaman atacağım. Yeni bölüm bir ay veya birkaç ay sonra gelebilir. Belki hazirana kadar da gelmez. Yani diyeceğim o ki öyle hemen yeni bölümün gelmesini beklemeyin.
3) Hatırlarsanız size bir duyuru yapıp iki farklı fikrimin olduğunu söylemiştim. Ve bunlardan ilkine karar verdigimi. Her şeyin alt üst olacağı bölüm biraz daha ileride. Yani anlayacağınız bir süre daha sakin sakin ilerleyecek hikaye.
Son olarak herkese mutluluk, huzur, başarı, sevinç dolu bir yıl diliyorum.
Bu bölüm benim çok içime sinen, çok güzel bir bölüm oldu. Tam 4645 kelimelik bir bölüm oldu. Sizi 4645 kelimelik bu bölümle başbaşa bırakıyorum.
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.
Keyifli okumalar😊Bahar'dan
Nefessiz kaldığımızda dudaklarımız yavaşça ayrıldı. Hızlı hızlı nefesler alarak alnımı alnına yasladım. Bir süre durduk öylece. Ardından Yavuz alt dudağımı dudakları arasına alıp öpmeye başladı tutkuyla. Bende aynı tutkuyla karşılık verdim ona.
Ama bu...Bu çok farklıydı. Daha önce birbirimize hiç böyle dokunmamış, daha önce birbirimizi hiç böyle öpmemiştik. Bu aramızdaki her zamankinden çok ama çok daha farklı bir çekimdi. Resmen birbirimizde kaybolmak istercesine öpüyorduk birbirimizi.
Yavuz dudaklarımdan ayrılıp boynuma gömüldü. Koklayarak derin derin öpücükler konduruyordu boynuma. Daha sonra başını kaldırıp gözlerime baktı derin derin.
"Gözlerin...O gülünce kısılan gözlerin...Keşke akşamları gözlerini alıp eve götürebilseydim...Sen yokken onlara bakardım..."deyip göz kapaklarımdan öptü.
"Mesela dudakların...Kalemle çizilmiş gibi...Onlara ayrıca aşığım..."dedi fısıltıyla. Alt dudağımı dudakları arasına alıp öpmeye başladı tutkuyla tekrardan.
➰Ertesi gün
Sabah pencereden sızan güneş ışıklarıyla gözlerimi açtım. Gözlerim kamaşıyordu ama buna sinirlenemeyecek kadar mutluyum.
Evet bebeğimi kaybettim. Evet acısı hala çok taze. Evet hala canım çok yanıyor. Evet daha bir buçuk ay oldu bebeğimi kaybedeli. Ama ben yine de mutluydum. Çünkü Yavuz'la birbirimize kavuşmuştuk dün gece. Çünkü üç yıl sekiz buçuk ay süren hasretimiz, özlemimiz sona ermişti dün gece.
Neşeyle yataktan kalktım. Dolaptan elbisemi alıp banyoya girecekken gördüğüm şeyle yatağa çöktüm hüzünlü bir şekilde. Yine Bora'nın, oğlumun kıyafetlerine takılmıştı gözüm. Günlerdir olduğu gibi. Yüzümü ellerimin arasına alıp durdum öylece. Düşündüm öylece.
"Annecim, oğlum Sen iyi misin orada? Babanla mutlu musun? Benim daha şimdiden mutlu olmam seni kızdırıyor mu? Ama ben senin acını her zerremde yaşıyorum oğlum. Senin acın hiç dinmeyecek ama benim de artık mutlu olmaya ihtiyacım var. Hem merak etme sen. Yavuz abin çok mutlu edecek beni."dedim kendi kendime onun yukarıda bir yerden beni duymasını umarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarım Kalan Sevda
RomanceAradan iki yıl geçmişti. Koskoca iki yıl.... Yarım kalan bir aşk vardı Bahar ve Yavuz'un arasında. Yarım kalan bir sevda vardı aralarında. Bahar'ın nişanı atıp Yavuz'u terketmesiyle yarım kalan bir aşk vardı. Bahar Karabayır'a döndüğünde bambaşk...