2.Bölüm

745 33 151
                                    

Yeni bölümle geldim. Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.
Keyifli okumalar😊

Yazardan

Bahar sedyeyle ambulansa alındığında Bora ve Nazlı da bindi ambulansa. Erdem ve Güler de kendi arabalarıyla ambulansı takip etmeye başladılar. Güler aklına gelen şeyle Erdem'e döndü.

"Erdem Ali Haydar'a haber vermemiz lazım."

"Haklısın Güler. Arayayım ben hemen."dedikten sonra telefonundan Ali Haydar'ı aradı. Telefonu üçüncü çalışta açtı Ali Haydar. Timle dinlenme odasında oturuyordu.

"Komutanım."

"Hafız taburda mısın?"

"Evet komutanım. Timle beraber oturuyoruz. Bir sorun mu var?"diye endişeli bir şekilde sordu. Erdem telefonda öğrenmesinin doğru olmayacağını düşündü. Kardeşiydi çünkü. Ve ağır yaralıydı.

"Yavuz oradaysa ona verebilir misin?"

"Tamam komutanım. Veriyorum Yavuz komutanıma."dedikten sonra Yavuz'a verdi telefonu.

"Komutanım bir problem mi var? Neden beni istediniz?"

"Yavuz müsait bir yere geçer misin? Söylemem gereken bir şey var ve Ali Haydar bunu telefonda öğrenmese daha iyi olur."dedikten sonra Yavuz dinlenme odasından çıktı. Ali Haydar ve tim ayaklanmıştı. Hepsi de endişelenmişti.

Ali Haydar aklına gelen şeyle donakaldı. Kardeşi Erdem yarbayın evine davetliydi. Acaba ona bir şey mi olmuştu. Yüreğini büyük bir korku salmıştı.

Yavuz odasına geçtiğimde "Komutanım müsaitim şimdi. Ne oluyor komutanım?"diye sordu yatağına oturarak endişeli bir şekilde. Erdem yarbay endişelenmesine sebep olmuştu.

"Yavuz senin için de zor ama Ali Haydar'a bunu söylemek zorundasın. Bahar... Bahar Karabayır'da. Ve ağır yaralandı."dediğinde Yavuz şoka uğradı. Yüreğine büyük bir acı saplandı. Hiçbir zaman onu sevmekten, ona olan aşkından vazgeçmediği ay yüzlü sevdiği yaralanmıştı. Ve komutanının dediğine göre ağır yaralanmıştı. Cayır cayır yanmaya başladı yüreği. Gözleri doldu. Zar zor kelimeleri bir araya getirip konuştu.

"Komutanım ne diyorsunuz siz? Nasıl durumu?"

"Durumu çok ağır Yavuz. İki kurşun yemiş. Biri kalbine diğeri karnına. Dayanabilir mi bilmiyorum. Hafız'ı endişelenmeden anlatmaya çalış durumu. Biz Karabayır devlet hastanesine geçiyoruz."

"Emredersiniz komutanım. Biz de hemen geliyoruz."dedikten sonra telefonu kapatıp elini yüzünü yıkadı lavaboda. Sevdiği kadın canıyla cebelleşiyordu ama abisini endişelendirmemek için güçlü olmak zorundaydı. Abisinin perişan olacağını biliyordu çünkü. Ama sevdiği kadın canıyla cebelleşirken nasıl güçlü kalacağını bilmiyordu.

Dinlenme odasına geçtiğinde Hafız'a telefonunu verdi.
Hafız karşısına dikilerek meraklı gözlerle sordu.

"Komutanım bir problem mi var?"

"Maalesef Hafız."

"Nedir komutanım?"dedi Hafız yüreğindeki büyük korkuyla. Duyacaklarından çok ama çok korkuyordu.

"Lütfen sakin ol Hafız. Bahar. Karabayır'a gelmiş. Ve yaralanmış. Karabayır devlet hastanesine sevk ediliyormuş ambulansla."dediğinde Hafız'la birlikte herkes şok oldu. Hafız'ın yüreğine büyük bir acı saplandı aynı anda. Gözleri doldu.

"Ne diyorsun sen komutanım! İyi mi kardeşim? Ne olur iyi de!"

"Bilmiyorum Hafız. Bilmiyorum. Hastaneye geçince öğreneceğiz."

Yarım Kalan Sevda  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin