15.Bölüm

301 15 14
                                    

Yavuz'dan

Duyduğum şeyle şok oldum. Ne demek Leyla terörist? Nasıl olur bu? Kaşlarımı çatıp gergin bir şekilde Sinan'a baktım. Benimle birlikte herkes gerginleşmişti Sinan'ın sözleriyle.

"Ne diyorsun sen Sinan kardeş? Nasıl olur bu?"diye sordu Hafız şaşkın ve gergin bir şekilde.

"Sinan neler biliyorsan doğru düzgün anlatır mısın?"dedi Erdem yarbay da sinirlenmemeye çalışarak.

Sinan daha da ciddi bir hale bürünüp dişlerini sıkarak devam etti sözlerine.

"Komutanım 3 yıl önce eski birliğimdeyken çıktığımız bir sınır ötesi operasyonda ele geçirdiğimiz teröristler arasındaydı. Sonradan bazı bağlantıları ortaya çıkınca sorgusuna girmiştim. O zaman gördüm. Cezaevindeydi. Dün akşam görünce şok oldum. Size durumu bildirmek istedim fakat o esnada hepimiz oradaydık ve hiçbirimizi tehlikeye atmak istemedim. Durum bu."

"İyi yapmışsın aslanım. Peki seni tanımış mıdır? Seni tanıdıysa bunları bize anlatacağını da tahmin etmiştir."

Bir an Sinan'ın gözleri doldu. Kaşlarım çatık bir halde baktım. Sinan'ın bu hali hiç normal değil. Belli ki geçmişte hiç hoş şeyler yaşanmamış. Ve sakladığı bir şeyler var. Ama ne?

Sinan hemen toparlanarak kafasını iki yana sallayıp "Hayır komutanım. Zannetmiyorum. O günden bugüne çok değiştim. Tanımamıştır."dedi.

"İyi. Hafız şu an burada mı?"diye sordu Erdem yarbay da.

Hafız'a baktığımda gözleri dolmuştu. Ah be Hafiz! Sen bu ülkenin iyi askerlerinden birisin. Umarım bu yüzden başın yanmaz.

"Hayır komutanım. Bir hafta sonra geleceğim deyip gitti."

Erdem yarbay "Anladım. O zaman plan şu: Geldiği zaman hiçbir şey yapmadan bekliyoruz. Bu durumdan haberimizin olmadığını zannetmesini sağlıyoruz. Ve neyin peşinde olduğunu ona hissettirmeden öğreniyoruz."dediğinde hepimiz kafamızı olumlu bir şekilde salladık.

"Sinan, Ateş burada timin iki istihbarat uzmanı olarak en çok iş de size düşüyor. İstihbarattan arkadaşlar ile birlikte takip altına alın Leyla'yı. Tam anlamıyla neyin peşinde olduğunu öğrenmeden düzenleyeceğimiz bir operasyon bizim için çok kötü sonuçlar doğurabilir."dedi Erdem yarbay Ateş ve Sinan'a ciddi bir şekilde bakarak.

"Emredersiniz komutanım."dedi ikisi de kararlı gözlerle.

Ardından Erdem yarbay devam etti sözlerine.

"Yalnız beyler tam olarak ne olup bittiğini anlayana kadar hiç kimsenin bundan haberi olmayacak. Hafız biliyorum bu senin için çok zor bir şey. Senin gibi bir askerimizin böyle bir şeyle karşılaşması çok üzücü. Ama lütfen bunu Bahar'a ve Fatma'ya söyleme. Öğrenirlerse işler zorlaşabilir."

Hafız "Siz nasıl uygun görürseniz komutanım."dedikten sonra Erdem yarbay harekat merkezinden çıktı ve ardından biz de dinlenme odasına gittik.

Herkes bir yerlere oturunca ben de Hafız'ın yanına oturdum. Gözleri dolu doluydu. Omzunu sıkıp konuşmaya başladım.

"Hafız bak bu çok zor bir durum. Çok da üzücü bir durum. Biliyorum. Ama senin dik durman gerekiyor. Sen şerefli bir Türk askerisin. Bu durum karşısında senin yapabileceğin tek şey oturup ağlamak yerine onu yakalayıp adalete teslim etmek."

"Haklısınız komutanım. Haklısınız da vatanıma bu kadar bağlıyken, rabbimden vatanım için yaşayıp vatanım için şehit olmayı dilerken bu çok ağır oldu. Bu yükü kaldırabilecek miyim bilmiyorum."dedi Hafız gözyaşlarının süzülmesine izin vererek. Sıkı sıkı sarıldım kardeşime.

Yarım Kalan Sevda  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin