23.Bölüm:Sorgu

535 38 48
                                    

Merhaba! Bu bölümde satır aralarına bol bol yorum bekliyorum  çünkü yazdığım en uzun bölüm oldu.

İyi okumalar ❤️

Tom odada oturup beklememi söylemişti. Sorgulanacak olduğumu biliyordum ama cevaplarım hazırdı. Kendime sanki hiçbir şey olmamış havası vermeye çalışıyordum. Öğrendiğim şeylerden sonra şaşkınlığımın gereksiz olduğunu farkettim. O Lord Voldemort'tu. Ne bekliyordum ki? Evcilik oyuncakları ile geçen bir geçmiş mi?

Kapının açılma sesiyle kafamı yavaşça çevirdim. Tom'u daha önce hiç bu kadar gergin görmemiştim. Sanki bir şeyden korkuyor ama bunu gizlemeye çalışıyor gibiydi. Zaten başarılı oluyor da sayılırdı ama yinede gözlerinin altındaki korkuyu farketmiştim.

-"Ne oldu ormanda?"

-"Ne?"

Refleks ile ağzımdan çıkan kelimeyle iyice deliye döndü. Kalpe atış ritmim beklemediğim soru ile anında değişti. Ben daha çok "Zindandan nasıl kaçtı?" veya "Ormanda ne işin vardı?" tarzında bir soru bekliyordum.

Sanki dayanamaz gibi ellerini saçlarından geçirirken gözlerini bana dikti.

-"Sen beni aptal mı sanıyorsun?"

Derince yutkunup karşımdaki çıldırmış adama baktım. Resmen gözleriyle beni ölümle tehdit ediyordu. Rahat gözükmeye çalışıyordum ama istemsizce bakışlarımı kaçırıp sürekli yutkunuyordum.

-"H-hayır Lord'um."

Kekeleyen ağzımı şuan alıp atmak istiyordum. İyice suçlu gibi davranmaya başlamıştım ki sorun da buydu zaten. Suçluydum. Ve bu kişinin ben olduğum anlaşılırsa sonum iyi olmazdı.

Bana hızlıca yaklaştı ve bedenimi duvara ittirdi. Sert dokuya çarpan sırtım acısada bunu yüzüme yansıtmadım.

Bakışlarındaki yoğunluk beni afallattı.

-"Şimdi sana sakince sorular soracağım. Ve sende sorduğum sorulara dürüstçe cevap vereceksin."

Başımı hızla sallayıp gözlerimi kaçırdım. Fazla yakındık.

-"Emma'yı götürdüğünde ne konuştunuz?"

Yaptığımdan o kadar emindi ki işleri batırdığımdan emin oldum. Şüpheli değildi emindi.

-"Ben Emma'yı aramak için ormana indim. Emma'yı ormana götürmedim."

Psikopat gibi gülerek kafasını iki yana salladı hızlıca.

-"Dürüstçe dedim Granger."

Gözlerimi kaçırmayı kesip yoğun yeşillere baktım. Tek kaşımı kaldırıp bir elimi Tom'un omzuna koyup hafifçe ittirdim.

-"Bende dürüstçe cevap verdim zaten."

Omzundan ittiğim için şaşkın olan Tom cevabımla iyice sinirlendi.

-"Konuşman için illa işkence mi yapmam gerekiyor."

Kulağıma yaklaştı ve kısık bir fısıltıyla konuştu.

-"Emin ol hayal edemeyeceğin işkence yöntemleri biliyorum."

Sıcak nefesi ile vücudum baştan aşağı titredi. Kendini geri çekti ve başını başıma yasladı.

Samimi haraket ile güçlü bir şekilde Tom'u ittim. Tamam bir görevim vardı ama kimse benim iznim olmadan bana dokunamazdı. Evet belki taciz denilebilecek bir durum yoktu ama başını benim başıma yaslaması midemi bulandırmıştı.

Bir bebeğin katilinin bu kadar yakınımda olması iğrenç hissettiriyordu.

Tom tekrar dibime geldi ve bileklerimden tuttu hafifçe sıkınca acıyla inledim.

Butterfly Effect (Tomione)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin