5.Bölüm

248 15 3
                                    

3 gün sonra...

"Giderek sorunlarını çözemezsin. Sen sadece kaçıyorsun." dedi ablam.

"Kaçmıyorum. Sadece yeni bir başlangıç yapmak için Manchester'a geri dönüyorum."

"Bu kaçmak oluyor."kollarını göğsünde birleştirdi ve merdivenin koluna yaslanarak bana bakmaya devam etti.

"Kaçmak olmuyor! Ben... artık burada kalmam için bir neden göremiyorum." dedim. Sesim biraz fazla yükselmişti. Ablam bakışlarını benden kaçırdı ve boğazını temizledi.

"Okulun ne olacak?"

"Zaten artık dans edemiyorum. Çokta sorun değil. Okumaya ara vereceğim ve hayatımı yaşayacağım. Bence kulağa güzel geliyor."

"America, sorunlarından kaçarak o yaralarını daha da derinleştireceksin. Beni dinle ve burada kal."

"Bence bu konuyu kapatalım. Biletimi aldım. Annemle de konuştum. İki gün sonra gidiyorum." valizi kapattım ve bir sonrakine geçtim. Daha iki gün olmasına rağmen şimdiden hazırlanmak istedim. Çok eşya var ve bunları yetiştirebilir miyim bilmiyorum. Daha okula gidip kaydımı sildirmem gerekiyor.

Kapı zili çaldığında ablam hızlıca yukarı çıktı. Bense işimi yapmaya devam ettim.

Bu arada daha iyiyim. Hastahaneden çıktığımdan beri kendimi daha iyi hissediyorum. Ben iyiyim ama hayat berbat. Bu yüzden gidiyorum. Her şeyi geride bırakıp yeni bir başlangıç yapacağım. Hayaller olmadan, Harry olmadan ve bu yaşadığımız şeyler olmadan. Her akşam kafamı yastığa koyduğumda ağlamaktan bıktım. Mutlu olmak istiyorum ve bu mutluluğu Manchester'a gidip orada bulabileceğime inanıyorum.

"Gidiyor musun?" sesin sahbine döndüğümde Louis ile karşılaştım. Sadece Louis değil. Liam, Zayn ve Niall. Ama Harry yoktu. Belkide olmaması iyi bir şeydi.

"Hayır, sadece eşyalarımı topluyorum. İki gün sonra gideceğim." dudaklarımı birbirine bastırdım ve boğazımdaki yumruyu yok etmeye çalıştım.

"Bu kadar çabuk pes ettiğine inanamıyorum. Harry'i düşünmüyorsan, bari bizi düşün." dedi Niall. Ses tonu yarı ağlamaklı, yarı kızgındı.

"Üzgünüm, çok üzgünüm ama canım yanıyor. Ben bunu sevmiyorum. Bence hekes için bu kadar acı yeter. Gidersem hepimiz mutlu olacağız.

"Kapa çeneni, America!" dedi Louis dişlerinin arasından.

"Lütfen kendi adına konuş. Gidersen hepimiz daha kötü olacağız. En çokta Harry. Gittiğini öğrendiğinde ne hissedecek biliyor musun? Yıkılacak, her yerde mutsuz bir şekilde dolaşacak ve asla eski Harry olmayacak." dedi Zayn.

"Eğer beni önemsiyor olsaydı zaten bunların hiçbiri olmazdı! Belki de, şuan mutlu olurduk."

"Pekala, git. Git ve bizim haklı olduğumuzu gör. Zaten ne kadar zorlasak da burada kalmayacaksın." dedi Liam bakışlarını yerde tutarak.

"Teşekkür ederim." gülümsedim ve Liam'a sarıldım.  "Çok teşekkür ederim."

Ondan ayrıldım ve gözlerimin dolmasını engelleyemedim. Onları çok seviyorum. Onlardan ayrılmayı hiç istemiyorum. Sanki onlar olmadan bir hayat yaşarsam ölürmüşüm gibi hissediyorum.

"Hadi ama ağlama." elimin üst tarafını burnuma getirerek ağlamamı engellemeye çalıştım ama başarısız oldum. Her şey üstüme geliyordu ve ben bunu kaldıramıyordum.

Niall yanıma geldi ve bana sarıldım. Sırtımı sıvazlamaya başlayınca beni teselli etmeye çalıştığını biliyordum. Daha sonra hepsi yanımıza geldi ve sarıldık. Aynı grup kucaklaşması gibiydi ama biri eksikti.

"Tamam bu kadar gözyaşı ve duygusal an yeter. Sen gitmeden önce bir veda partisi yapalım. Böylece son kez beraber zaman geçiririz." dedi Zayn. Bunun üzerine hepimiz bu fikre olumlu baktık.

"Çocuklar ama sakın sizi görmeyeceğimi düşünmeyin. Sizi görmeye geleceğim. Gösterilerinize de geleceğim. Sizi asla bırakmam. Ben hala bir directioner'ım."

"Senin için her zaman bir yerimiz olacak. Bunu unutma." dedi Louis ve göz kırptı. Buna hepimiz güldük. Daha sonra işimi yarıda bıraktım çünkü film izlemeye karar verdik. Veda partisini de yarın akşam yapmaya karar verdik.

Merdivenlerden çıkarken Niall bana döndü. "Yinede gitmesen olmaz mı?"

"Olmaz, Niall. Burada daha fazla kalmak istemiyorum. Üzgünüm." zayıfça gülümsedim ve ondan beni anlamasını istedim.

Yorum ve oylarınızı unutmayın... :-)

Beyond Your Dreams 2 (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin