10.05.2019
Ceketimin cebinden evin anahtarını çıkarıp kapıyı açtım ve sessizce ayakkabılarımı çıkarıp ceketimi askıya astım. Salondan kahkaha sesleri geldiğinde kolumdaki saate baktım.
11:16
Umarım Colin uyumuştur yoksa Harry ile tartışacağımız kesindi. Çünkü ona sürekli Colin'i saat 9'da yatırmasını söylüyordum ama o oğlumuzu uyutmuyordu, ya da Colin uyuymamakta ısrar edince Harry'de ona kıyamıyordu.
Salona girdiğimde gördüğüm manzara beni hiçte mutlu etmemiştim. Colin elinde kocaman bir paket Haribo ile koltukta zıplıyordu. Harry ise telefonuyla uğraşıyor arada Colin'e bakıp gülüyordu.
Dikkat çekmek amacıyla boğazımı temizlediğimde ikiside bana döndü.
"Annem gelmişşş!" diye cıvıldadı Colin koltuktan inip bana doğru koşarken. Eğildim ve onu kollarımın arasına alıp yanağına minik bir öpücük kondurdum.
"Hemen yatağına gidiyorsun, Styles." dedim elindeki paketi alırken. Son birkez babasına bakıp koşarak merdivenlere gitti.
Bakışlarımı Harry'e yönelttim ve gülümsedim.
"İyi geceler, Harry." paketi masaya koyup aklımın bir köşesine yarın evi toplamam gerektiğini not ettim ve hızla merdiven basamaklarını tırmanıp yatak odamıza girdim.
Tabii Harry'de hemen arkamdan geldi.
"Sonunda baş başa kaldığımıza sevindim ve-"
"Ne baş başa kalması?" kıkırdadım ve kollarımı göğsümde birleştirdim. "Bu gece Colin'i uyutma sırası sende."
"Hayır bu gece sıra sende."
"İyi o zaman sen burada yalnız kal ve bende gidip oğlumuzun yanında uyuyayım."
"Ya da baksana. Ben gidip hemen Colin'i uyutayım sende beni bekle. Sana ihtiyacım var. Gerçekten."
"Hayır. Daha sonra oğlumuza kaç paket şeker verdiğini hesaplayacaksın." dediğimde yüzünü buruşturdu.
"Sadece bir paket. Uyur sanmıştım ama tam tersi oldu."
"İyi." dolaptan pijamalarımı çıkardım.
"O zaman anlaştık. Hemen dönerim." söylediği şeye hayır diyeceğim sırada çoktan gitmişti bile.
Kabul ediyorum. Biz uzun zamandır Colin yüzünden yatmıyorduk ama bu akşam olan şey sinirimi bozmuştu. Onu kaç kere bu konuda uyardım ama o beni umursamadı.
Üzerimdekileri çıkarıp pijamalarımı giydim ve yatağa oturup Harry'i beklemeye başladım.
●□■●□■●□■
Göz kapaklarımı daha fazla tutamadığım sırada Harry odaya daldı ve bu yerimden sıçramama sebep oldu.
"Üzgünüm, geciktim. Colin bir türlü uyumadı."
"Neden acaba?" diye mırıldandığımda Harry ışığı kapatıp üstüme çıktı.
"Artık konuşmak yok, America." komidine uzanıp gece lambasını açtı ve tekrar bana odaklandı.
"Bu yaptığımız çok riskli." diye fısıldadım o boynuma öpücükler bırakırken. Öpücükler sert ve özlem doluydu. Onun pembemsi dudaklarının tenime değmesini özlemiştim.
"Seni otel köşelerinde becerme fikrini sevmiyorum. Sessiz olursak pek bir sorun çıkmaz." dedi sinsice sırıtırken.
Kafamı salladım ve bu anın keyfini çıkarmaya çalıştım.
Soğuk parmakları bluzumun içinde gezintiye çıktığında ses çıkarmamak için büyük bir çaba göstermeye çalıştım.
"Anne." Colin'in sesi kulaklarıma dolduğunda refleks olarak Harry'i üzerimden ittim ve bluzumu düzeltip oturur pozisyona geldim.
Harry ise yatağın yanındaki boşluğa düşüp homurtular çıkarmaya başladı.
"Uyuyamıyorum." diye mırıldandı Colin yanıma gelip onu almam için kollarını açarken. Gülümseyip onu kucağıma aldım ve alnına minik bir öpücük kondurdum.
"Bizimle uyumak ister misin?" diye sorduğumda beni onaylarcasına başını salladı ve ortaya geçip örtüyü üstüne çekti. Bende onun yanına uzandım.
Birkaç saniye sonra Harry'de yerden kalkıp acı dolu bir yüz ifadesiyle diğer tarafa yattı.
"İyi geceler anniş ve babiş."
Yorum ve oylarınızı unutmayın lütfen
![](https://img.wattpad.com/cover/31915379-288-k399891.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyond Your Dreams 2 (Türkçe)
Fiksi Penggemar【2.Kitap】 Ortaya çıkan sırlar, para ve şöhret America ile Harry'nin hayatları için bir dönüm noktasıdır. Her şey daha mı iyiye gidecek? Yoksa daha mı kötü olacak? Peki aşk ve dostluk her şeyin üstesinden gelebilecek mi? En önemlisi mutlu sona kavuşa...