Vurgun yemiş hayallerim var. Her defasında tökezlendiğim umutlarım var. Jiletlerim var yüreğimi kanatan. Her gün beynimi kemiren ama öldürmeyen düşüncelerim var. Hay amına koduğum ne boktan bir hayatım var benim.
Yine sabah oldu, aa ne tuhaf değil mi ?
Kalk yüzünü yıka, otur, ye, sıç, zıbar yat.
Ne Muhteşem ama. Benim kadar sıkıcı ruhsuz bir insan olabilir mi ? Hayır.
Öznurun, odamın kapısını tıklatmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.
Mahçup bir yüz ifadesiyle gelip yatağımın kenarına oturdu, elleriyle anlamsız haraketler yapıp durdu.
" iyi geldi mi ? " dedim dün onu bira şişeleriyle sigarayla baş başa bırakıp gitmiştim çaresiz olduğunu anlaması ve kendine gelebilmesi için.
" Bilmiyorum, sanırım. Ayıldığımda hayat devam ediyor sonuçta yaptığım hata peşimden ayrılmıyor. "
Öznur ilk defa düzgün bir cümle kurmayı başarmıştı. Şu an kendi acizliğini tabirlemişti.
" Ona söyliceksin değil mi ? "
Gözlerini irice açıp bana baktı.
" Nasıl söylerim yaa. Onu kaybederim "
Kocaman alaycı bir kahkaha patlattım.
" Sen yeter ki kendini kaybetmede söyliyim şu yaptığınla güya seviyorsunya, kafayı yersin kızım kafayıı "
Diyerek yataktan kalkıp sağ elimi kaldırıp sağ sola sallayıp deli haraketi yaptım,ve odadan çıktım.
Öznurun bu problemini bir an önce çözse iyi olucaktı, zaten evde bir ruhsuz ben varım birde onun şu çekilmez halleriyle uğraşamıcaktım. Evet kendimin çekilmez biri olduğumu kabul etmiş oluyorum ama ben insanlarla iletişim kurmadığım için kimse beni çekmek zorunda kalmıyor.
Mutfağa girip tezgahın üstündeki su ısıtıcaya su koyup kaynamasını bekliyorum. Gene bekliyorum...
Doğum günümde kendime hediye aldığım Beşiktaşlı bardağıma sıcak suyu koyup şu benim tabirimle " dallama çaylardan " daldırıyorum. Daha sonra balkona geçip kenardaki sandalyeye oturup paketteki son sigarayı yakıyorum. Hava soğuk sisli ve kasvetli vücudum yenik düşüyor ve titriyor. Son sigaramın dumanı çayımın dumanı nefesimin dumanı hah birde gözlerimin dumanı.
Şuanımı, keyfimi bozan telefonumu elime alıp gelen mesajı sinirle açıyorum.
Kimden : Şekilsiz patron
Bugün biraz erken gelmen gerekicek bir organizazyon var. Biliyosun sensiz olmaz ;)Hay yavşak adam. Sigaramdan son birkez daha çekip izmaritini balkondan aşağı fırlatıp hızlıca odama gidiyorum. Üzerimi değiştirip siyah montumu giyiyorum. Siyah parmakları yırtık eldivenlerimi ve yine siyah beremi takıp evden çıkıyorum. Öznur mu ? Televizyon karşısında ağzı açık uyuya kalmış.
Bara girdiğimde sıcak havanın yüzüme vurmasıyla gevşiyorum, buraya gelene kadar soğuk tenime işledi bildiğin şişledi. Param var ama harcamak istemiyorum belki ufak tefek hayallerimi gerçekleştirebilirim diye biriktirmeye başladım.
Barın arka tarafındaki odaya girdim montumu çıkartıp askıya astım çıkmak için kapıyı açtığımda hızlıca biri açtığım kapıdan içeri girdi ve kapıyı kitledi. Ben daha ne olduğunu anlamadan 20 li yaşlarında züppe tipli adam sırıtarak bana doğru yaklaştı " güzelim biraz yaramazlık yapmak istermisin benimle ? " diyerek çapkınca gülümsedi.
İşte bu benim için iyi bir fırsat bütün sinirimi bu lavuktan çıkarabilirim.
Adama doğru yaklaşıp kulağına doğru eğildim. Hoşuna gitmiş olucak ki pis pis sırıtıp nefesini boynuma üfledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Sigaram
RandomYaşamaktan zevk almayan bir genç kız. Asabi, suratsız, kaba, umursamaz kötü bir karakter. Ve en önemlisi " büyük konuşuyor. " Başına geliceklerden haberi olsa konuşur mu dersiniz ? - Hayır. " KÖTÜYÜM AMA FAHİŞE DEĞİLİM "