Son Sigaram

Kendime Benzettim

Yarının hafta sonu olması rahatlığıyla eve girer girmez uyumuyorum tabiki. Son 2 senedir küçük üç odalı bir evde yaşıyorum daha öncesi ailemle "eski ailem" yaşıyordum. Birde ev arkadaşım Öznur var muhattap olduğum sayılı kişilerden sonuçta aynı evi paylaşıyoruz. Gülüp eğlendiğimiz oluyor hatta onu da kendime benzettiğim anlar var ilk alkol kullanması benim sayemde onun haricinde sigara içmeme, teklif edip zorlamama rağmen bir kez bile ağzına sigara sürmedi babası artık günde kaç paket parlamentleri götürdüyse akciğer kanserinden ölmüş ve bu yüzden sigaraya karşı. Bi sevgilisi var 3 senedir birlikteler ama kaç kez ayrılıp barıştıklarının sayısı belli değil ayrılıklarının günlerini çıkarsak toplasan 10 gün sevgilidir o kadar yani ama hala mutlu ve birbirlerini deli gibi sevdiklerini, evleniceklerini iddaa ediyor benimse buna tepkim yüzümdeki hain bakışlar ve baş parmağımı orta parmağımla işaret parmağımın arasına sokmak " al bunu görüyon dimi sen ." salona geçip kumandayı arıyorum yastıkların altına bakıyorum her yeri arıyorum yok bu salak kız şu lanet kumandayı neresine soktu acaba diye düşünüyorum. Bir hışımla odasına giriyorum ve yatağında uyurken hızlıca yastığı başının altından çekiyorum.

" Kızım o kumandayı illa boynuna mı asıyım kaybetmemen için "diye çığırıyorum.

Gözleri kısık bi şekilde bana anlamsızca bakıyor.

" kime diyorum ben hey " kafasına bişey tank etmiş gibi gözlerini açıyor ve yorganın altındaki elini çıkartıyor.

" al işte kızım sen niye bizim kumandayı taciz ediyosun ya istersen manitanı arıyım ben, gelsin o he ? " kız resmen elinde kumandayla uyumuş ya.

Yastığı elimden çekiyor tam kafama vurucakken geri çekiliyorum "sakın"

" uykum var ya rahat bırak beni " diye ciyaklıyor, Öznur.

Perdenin arkasından içeriye sızan güneşin etkisiyle uyanıyorum dün giydiğim kıyafetleri çıkarıyorum banyoya giriyorum sıcak suyu açıyorum ısınmasına bekliyorum bu arada "beklemekten nefret ederim" ama su ısınmıyor musluğu açıp tekrar bekliyorum. " Bir bu eksikti " geçen ay' ın faturasını ödemediğimiz için doğalgazı kesmişler. Bravo.

Soğuk suyla yıkanmanın verdiği titremeyle havluyla kurulanıyorum. Giyinmek için koridorun sonundaki kasfetli odama giriyorum. Gardolabın kapağını açmamla dağınık çamaşırlarımın üzerime düşmesi bir oluyor, ayağımla yerdekileri ittirip deri taytımı ve siyah bol tişörtümü alıp hızlıca üzerime geçiriyorum. Saçlarım mı ? Kurutmayı hiç sevmem açıkcası zorda geliyor. Kendi odamdan çıkıp Öznur' un odasına giriyorum komidininin üstündeki tarağı alıyorum. Saçlarımda beni sevmiyor, çok dökülüyorlar, hemde o kadar fazla dökülüyorlarki kafamdaki saçlar mı daha çok yoksa dökülenler mi bilmiyorum. Tek sevdiğim saçlarım her ne kadar onlara kötü davransamda.

Siyah, kahküllü, hafif dalgalı saçlarım...