Multi: Ege
Bölüm şarkısı: Ajda Pekkan- Arada Sırada
●
2 Gün Önce
Sıkışıp duran yüreğime avucumla baskı uyguladım. En son ne zaman bu kadar acımıştı sol yanım? Ben bu hayatta sevmekten başka bir yapmamıştım ki. Onu bu kadar sevmekten nefret ediyordum. Bana bu kadar acı çektirmesine izin verdiğim için...
Tek istediğim Onunda beni sevmesiydi. Çok mu büyük bir şey istiyordum! Beni sevmek bu kadar zor olmamalı , hiç mi sevilesi biri değilim. Ben sadece sevdiğim adam tarafından sevilmek istiyorum.
Yoruldum artık! Beni görmemesinden , yoruldum artık.
Bu çekilmez acı beni odama kapatmıştı. Yatağımda cenin pozisyonunda uzanmış ve göz yaşlarımla olan mücadelede mağlup olmuştum.
Ben Mert'in gün boyu parlayan gözlerle, 'Ege' diye anlattığı arkadaşını erkek sanırken , kız çıkması...üzerine Mert'in kızdan hoşlandığını söylemesi. Beni diri diri toprağa gömmüştü.
Canım çok acıyor anne!
Sürekli bana başka kızları anlatmasına yüreğim dayanmıyordu artık. Sevdiğim adam bana , hoşlandığı kızı anlatıyordu , daha acısı var mıydı?
Saatlerdir yaptığım gibi yastıkla sesimi bastırırken göz yaşlarıma engel olamıyordum. Aşk bana hep iğneli yanını göstermişti , bir kirpi misali.
Odamın çalan kapısıyla arkamı dönerek gözyaşlarımı sildim aceleyle.
" Evet." Dememle, içeri Birce girdi. Bana bakan yeşil gözleri hüzün barındırıyordu. Hiçbir zaman duygularımı doğru bulmamıştı. Ona göre Mert yanlış kişiydi. Beni hiç hak etmiyordu. Fakat gel gör ki onun için acı çeken de bendim. Acınası bir durumdaydım öyle değil mi? sevdiğim adam tarafından fark edilemeyen bir zavallı!
" Kuzum!" deyip elbisesinin eteğini toplayıp yatağa oturdu. Bana sıkıca sarıldı.
Bugün Cuma olduğu için yine tüm aile bizdeydi. Güzel geçen yemek faslından sonra ,benim için kabusa dönüşmüştü. Ve ben acımı bile yaşayamıyordum.
Birce'nin sarılışına karşılık verdim. Akan yaşlarım yine özgürce akmaya başlamıştı.
" Yapma böyle , hırpalama kendini inan bana değmez." Dedi
" Canım çok acıyor. Mecalim kalmadı."
Kendimi o kadar yaşlı hissediyordum ki. Bir insanın başkası için bu kadar acı çekmesi mucizeviydi.
" Geçecek güzelim. Kendine şans tanı. İnan bana her şey yoluna girecek." Derken şakağımdan öpmüştü.
Ondan ayrılıp , yeniden göz yaşlarımı sildim.
" Bu benim elimde değil ki. İnan bana eğer elimde olsaydı , bırak Onu sevmeyi, Ondan nefret ederdim. Ama lanet olsun ki elimde değil."
" Biliyorum. Ama sana defalarca söyledim , sen Mert'e verdiğin şansların birini kendine verseydin, şimdi bu halde olmazdın."
Evet her seferinde beni uyarmıştı. Bu böyle olmaz derdi. Diyecek bir şey bulamazken başımı eğerek sustum. Birce elini çeneme koyarak başımı kaldırıp Ona bakmamı sağladı.
" Şimdi sana soracağım soruya dürüstçe cevap vermeni istiyorum." Derken bakışlarında benden onay bekleyen bir ifade vardı. Başımı salladım.
" Mert'in yanında nasıl hissediyorsun?"
Başımı iki yana salladım. " Bunu daha önce konuşmuştuk." Sesim bıkkın çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARMAKLIK (Askıya Alındı)
Ficción General"Hatırlıyor musun , bana aşk nedir diye sormuştun? O zamanlar bilmiyordum. Şimdi çok iyi biliyorum. Aşk sensin. " deyip gülümsedi ve yaklaşıp yanağımdan , alnımdan , dudağımdan tek tek öptü. "Benim aşkım" diye fısıldadı kulağıma. Neydi bu içimde...
