2- Katil Değilim

107 66 13
                                    


Bölüm  müziği: Toygar Işıklı - Ben Kötü Biri Değilim
●●●

Şayet hayatımın kalemini ben oynatıyor olsaydım eğer ,böyle acı çeker miydim?

Çekmezdim! Kim kendisine acı çektirmek isterdi ki.

Öyleyse ben neden düşüncelerime zıt davranıyorum. Mert ile olmayacak iki insan olduğumuzu bilmeme rağmen onu sevmekten vazgeçemiyordum. Aşk ne kadar da illet bir duyguydu.

Canımı acıtıyor ama vazgeçemiyorum.

Gözlerimi , karşımda mahalleden bir kızla konuşup gülüşen Mert'ten çektim. Bu denk geldiğim kaçıncı sahneydi ama ben iflah olmaz bir salaktım. Benim o görüştüğü kızlardan ne eksiğim vardı. Beni sevmek , farketmek bu kadar mı zordu?

Gözlerimin tekrar onlara kaymasıyla Mert'in bizim eve doğru geldiğini gördüm.

"Nasılsın Nesli."

" İyiyim sen."

" Ben de iyiyim Burak evde mi?"

Başımı salladım.

" Çağırsana bir."

"Ne oluyor."

Bir sorun olmasa bu saatte Burak'ı sormazdı. Üstelik aynı yerde çalıştıkları için tüm gün birliktelerdi.

"Önemli bir şey yok sadece Burak'ın ilgilendiği bir işte sıkıntı çıkmış." Dedi geçiştirircesine.

Daha fazla konuşmayıp içeride Burak'ı çağırdım. Sonra odama geçip yatağa uzandım.

●○●

Sabah gözlerimi cama vuran yağmur tanelerinin sesiyle açtım. Yatağımda biraz gerindikten sonra banyoya geçip rutin işimi hallettim. Odama geçtiğimde saat 7.10 geçiyordu.

Dolabımdan siyah dar kotumu alıp yatağa attım sonra kırmızı boğazlı kazağı çıkarıp onu da yatağa attım. Aynanın önüne geçip hafif bir makyaj yapıp saçlarımı dalgalandırdım. Yatağa attıklarımı hızla üzerime geçirdim. Hazırdım.

Hızla mutfağa gidip Burak ve babama kahvaltı hazırladım.

Kapıda uzun süet botumu ayağıma geçirip askıdan montumu aldım. Kişisel eşyalarımın olduğu çantamı ve bilgisayar çantamı alıp evden çıktım. Kapıda Mert ve Demet ile karşılaştım. Onlarda işe gideceklerdi.

-"Günaydın."Dedim ikisine de gülümseyerek.

"Günaydın."

"Okula mı? "Mert'in sorusuna başımı salladım.

"E gel seni de bırakalım." Dedi Demet.

"Yok ya size de ters okul."

" Ne olacak canım işimizin patronuyuz biz." Dedi alttan laf sokarak.

"Ben gideyim. Görüşürüz." Deyip hızla yanlarından ayrıldım.

Ben işimi seviyordum ve ben gönlümün patronuyum!

Kısa bir yolculuktan sonra okula gelmiştim. Öğretmenler odasına gidip montumu bıraktım oda boştu. Hocalar derse girmiş olmalılar.

Odadan ayrılıp sınıfıma gittim. Sınıfın gürültüsü koridoru sarmıştı. El atmak için hızla kapıyı açıp içeri girmemle minik öğrencilerim ayağa kalktı.

"Günaydın."

"Günaydın ."dediler hep bir ağızdan.

Masama geçip oturmamla gülümsedim. Hepsi meraklı gözlerle bana bakıyordu.

PARMAKLIK (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin