Selamlar, bu kız yine burada 👋🏻
"Ayıp ettiniz çocuğa." dedi Kamer. Ardından elindeki kahve bardağını masaya bıraktı.
"Ne konuda?" dedi Burkay.
"Yangından mal kaçırır gibi 'günaydın Ilgaz, bizim Tutku'yla işimiz var sonra görüşürüz.' dediniz kıza da fikrini sormadan içeri soktunuz."
"Yangın sayılırdı..." dedi Onur duygu yüklü ses tonuyla, gözlerini de masaya sabitlemişti.
"Bu durumda ben de mal mı oluyorum?" dedi Tutku işaret ve orta parmağını bağrına bastırarak.
"Estağfurullah," Onur aniden kendine gelmişti. "hani bir replik var ya, adam kıza kolyeni bende unutmuşsun diyor, kız da ona yangında düşürdüm sanıyordum diyor, adam da yangın sayılır diyor, bilir misin o repliği? Kamer öyle deyince bizim Aygaz da, pardon Ilgaz da, sana yanık olunca öyle ağzımdan çıkıverdi."
"Nereden bizim oluyor lan?" dedi Burkay ve yanında oturan Onur'un kafasına vurdu.
"Çekeceğim şimdi isyan bayraklarını! Çırpındıkça batıyorum! Dilimi eşek arısı soksaydı da konuşmasaydım! Susuyorum, kimse bana bir şey sormasın."
"Ayrıca," dedi Tutku. "Ilgaz bana yanık falan değil. Lütfen şöyle şeyler söylemeyin, rica ediyorum. Kendimi kötü hissediyorum."
Burkay tıslayarak güldü. "İstemem yan cebime koy." diye mırıldandı.
Tutku hayal kırıklığı ve öfke saçan bakışlarıyla Burkay'ı hedef aldığında Burkay'ın bakışlarında kısa süreli de olsa pişmanlık yakalamıştım. Çok kısa sürmüştü.
''Tanımadığın biri hakkında böyle ithamlarda bulunman ne kadar da zavallıca.'' Tutku sandalyesini iterek kalktı. ''Seninle uğraşamayacağım. Olduğum kişiyi sana anlatıp nefesimi de tüketmeyeceğim. Ilgaz'la ne problemin var bilmiyorum ve umurumda da değil, sadece beni kişisel problemlerine karıştırma.''
''Tutku.'' Tutku beni beklemeden hatta cevap bile vermeden kantinden çıkıp merdivenlere yöneldi.
''Burkay, ne yapıyorsun sen?'' dedi Kamer.
''Ben ne yaptım şimdi?'' diyerek savunmaya geçti Burkay.
''Ne mi yaptın? Ağzından çıkanı duymuyor musun sen? Neler söyledin kıza?''
''Haksız mıyım, Kamer? Aygaz'ın ilgisinin o da farkında. Israrla öyle bir şey yok diyor. Bu yaptığı şımarıklıktan başka bir şey değil.''
''Bunun kararını verebilecek insanlar biz değiliz, Burkay.'' dedim. Ona gerçekten sinirlenmiştim. Bu üç maymun için yapamayacağım hiçbir şey yoktu ama haklının yanında durmak gibi de bir huyum vardı ve haklı taraf tartışmasız Tutku'ydu. Ayrıca Tutku da yakın arkadaşımdı.
''Hem öyle olsa bile sen bunu söyleyecek son kişisin, Burkay.'' dedi Onur.
''O ne demek öyle?''
''Hatırlarsan, Tutku'nun geldiği ilk gün bu kantinde bana Tutku'nun sana karşı hisleri olduğunu ve bunları kullanmamam gerektiğini söylemiştin. Üstelik bunu o da duymuştu.''
''Benimki yanlış anlamaydı, o gün ağzımın payını almıştım biliyorsun.'' Burkay sakin kalmakta zorlanıyordu.
''Pekala, bu örneği beğenmediysen bende de bir örnek var.'' Kamer oturuşunu düzeltti ve boğazını temizledi. ''Onur, Pınar'la aranızda bir şeyler olduğunu, onun sana karşı boş olmadığını düşünüyordu. Oysa sen öyle olmadığını ve tek amacının ikisinin tekrar bir araya gelip gelemeyeceğini öğrenmek olduğunu söylemiştin. Yani Onur sizi yanlış anlamıştı. Biz de Ilgaz'ı yanlış anlamış olamaz mıyız? Belki Tutku haklıdır?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
agape
General Fiction''Kaybedecek hiçbir şeyiniz yok, aksine çok şey kazanacaksınız. Size ülkede en çok konuşulan ve merak edilen yazar olmayı teklif ediyorum. Bu fırsat kaç lise öğrencisinin eline geçer ki?''
