Yeni gelenler, hoş geldiniz! Kahveler müessesemizin ikramıdır! ☕️
''Nil Hanım? Gerçekten siz misiniz?'' dedi Necip Bey şaşkınlıkla.
Gözlerimi devirdim. "Eğer gerçek yazarın Doğu Hasoğlu olduğunu ve bana yazar olma teklifinde bulunduğunu benden başkası bilmiyorsa, evet gerçekten benim.'' dedim imalı bir şekilde.
''Ah, tabi ki sizsiniz. Şaşkınlığımı mazur görün. Tam da umudumu kestiğim bir anda aradınız. Başka yollar bulmaya çalışıyordum.'' dediğinde hemen atıldım.
''Hayır, başka yola gerek yok!'' dedim. Sesim yersiz yükselmişti. Ses tonumu normale ayarlayıp devam ettim. ''Yani, ben düşündüm ve kabul etmeye karar verdim.''
''Pekala,'' dedi. Rahatlamıştı ve bu sesine de yansımıştı. ''yarın görüşelim mi o zaman? Siz, Doğu Bey ve ben.'' dediğinde gözlerimi kapattım.
Başıma neler gelecekti, beni neler bekliyordu kestiremiyordum. Çocuklara karşı dürüst olabilecek miydim bilmiyordum. Sonunun nereye vardığını bilmediğim bir yola çıkmak üzereydim. Ama geri dönmeyecektim.
''Olur, görüşelim.'' dedim ve açtım gözlerimi.
''Sizi yarın sabah ofisime bekliyorum o zaman.''
''Anlaştık, yarın görüşürüz.''
''Görüşürüz.''
Kabul edecektim tabi ki ama anlaşmayı da yapacaktım. Öyle her dediklerine tamam demeyecektim, benim de şartlarım olacaktı.
İçimdeki huzursuzluk sivrilip canımı acıttığında büyük bir of çektim. Belki de böyle olması gerekiyormuş deyip teslim olsam her şey daha kolay olurdu ama yapamıyordum. Ben her şeyi çok düşünenlerdendim.
Şu an beni gevşetecek tek şeyin de sıcak bir duş olduğunu biliyordum. Bu yüzden pijamalarımı alıp banyoya geçtim.
Sıcak su bütün hücrelerime ulaşıp masaj etkisi yaparken kısa süreliğine de olsa düşüncelerimden uzaklaşmıştım. Her şeyin normale döneceğine, bu sahte yazarlık işinin düşündüğüm kadar korkunç ve kötü olmadığına inanmak istiyordum. Duştan sonra saçlarıma doladığım havluyla beraber odama döndüm ve yatağıma oturup telefonumu elime aldım.
Tutku aramıştı ve mesaj atmıştı.
Tutku: Niiiiiiil
Tutku: Uzun zamandır görüşemedik
Tutku: Aradım ama açmadın
Tutku: Müsait olunca beni arar mısın?
Tutku: Biraz konuşmaya ihtiyacım var.
Tutku'yla dört sene önce internetten tanışmıştık. Aramızdaki bağ sadece hayranı olduğumuz birkaç ünlüden ibaretken zamanla güçlenmişti ve başka ortak yönlerimizi fark etmiştik. En basitinden ikimiz de Burkay'ı hoş buluyorduk. Onunki hoş bulmanın ötesindeydi gerçi, neyse.
Uzakta, Giresun'da, olmasına rağmen çok yakındık ve ona çok güveniyordum. Etrafımdaki hiçbir kıza ona güvendiğim kadar güvenmiyordum.
Tutku'yla geçen sene yaz tatilinde görüşmüştük. Burada yaşayan bir ablası vardı ve yaz tatilinde onun yanına gelmişti. Ben onun yanına giderken çocuklar da benim bırakmaya gelmişlerdi ve Tutku Burkay'ı o zaman görmüştü.
Mesajı kapattım ve arama kaydından onu aradım. İkinci çalışta açmıştı.
''N'aber?'' dedi açar açmaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
agape
General Fiction''Kaybedecek hiçbir şeyiniz yok, aksine çok şey kazanacaksınız. Size ülkede en çok konuşulan ve merak edilen yazar olmayı teklif ediyorum. Bu fırsat kaç lise öğrencisinin eline geçer ki?''