* Herkese selam!Bir hikayemin daha sonuna geldim.İçimde değişik bir burukluk var Gül Güzeli'ni bitirdiğim için.Hikayedeki karakterlere çok alıştığım için olduğunu düşünüyorum.Neyse uzatmadan bölüme geçiyorum.Hikayemi okuyan,yorum atan,oy atan herkes'e çok teşekkür ediyorum.Hepinizi çok seviyorum,başka hikayelerde görüşmek üzere! *
"Mahallede herkes onu Cio diye bilirdi.Küçük büyük herkesin Cio abisi.Ama ben...benim sevdamdı bu adam.Çocukluğum gençliğim her şeydi.Sonra bir gün geldi,bu güzel adam birini sevdi.Ben ise kendi sevdamla yandım durdum.Böyle adamlar güzel severdi,kırmadan incitmeden severdi.Ama değerini bilmezlerdi sevdikleri kadınlar. Bu adamları seven bizler ise içimiz acıya acıya bu güzel adamların sevdalarını izlerdik..."
İşte bu sözler annem ve babamın hikayesinin başlangıcıydı.Aynı zamanda benim kitabımın da ön sözü.
Peki ben kim miyim?
Ben Nurefşan.
Nurefşan Ceyhan.
Annesinin hala küçük bir kız çocuğu gibi gördüğü kızı,babasının aslan kızı.Ceyhan kardeşlerin ablası.Annesinin lakabını devralmış kız.Mahallenin çitlembiği,küçüklerin ablası,büyüklerin kardeşi.Annesinin kaderini yaşayan kız.Bu saydıklarımın hepsi bana ait özellikler ve ben bunlara sahip olduğum için çok mutluyum.
Şimdi siz diyorsunuz ki,bu kız bize niye bunları anlatıyor?Hemen açıklıyorum.Aklıma gelen fikirle bu mahallenin aşklarını yazdım.Neredeyse bir yıldır özenle yazdığım kitabım bugün yani annem ve babamın evlilik yıl dönümünde çıkacak.Bir kaç kişi haricinde kimsenin bu kitaptan haberi yok.Herkese sürpriz olarak bu akşam vereceğim kitabı.Kitapta annenannem ve dedemden başlayarak bütün aşkları özenerek kağıda işledim
Sadece aşkları yazmadım kitapta.Küçüklüğümü de anlattım.Tahir abi ile Özgür amcamın taksi durağına gidip arabaların kornalarına bastığımızı,Akın amca'nın kızı Sevda ile bir kaç vukuata karışmamız ve her seferinde Akın amca'nın bizim nasıl arkamızı topladığını,Cem amcamın kızı Firuze ile tüm gün ortadan kaybolup daha sonrasında iyi bir azar işittiğimizi,bütün aile toplanıp yemek yediğimizi,Ayla anneannemizin bize anlattığı o güzel masalları,mahallemizin sıcacık ortamını anlattım kitabımda.Kimseyi atlamadım kitabımda,Ayla teyzemin vefat etmeden önce yazmamı istediği aşk öyküsünü de yazdım.Kendisine ait olduğunu daha sonra öğrenmiştim ama gene de isim vermeden kitabımda yer verdim o hikaye'ye de.Çünkü bazı aşklar kavuşulmayınca güzeldi,özeldi.
Kitapta kendimden hiç bahsetmedim çünkü yukarıda yazdığım gibi ben de annemin kaderini yaşıyorum.Bir imkansıza kalbimi verdim.Annem gibi platonik değilim,birbirimizi çok seviyoruz ama olması imkansız.Ben Savaş Satış'ın oğlu Oğuz Alp'e gönlümü verdim.Hiç benzemeseler de öğrendiğim zaman kendimi çekmek zorunda kaldım.Eğer çekmesem nasıl bakarım Cem amcam'ın yüzüne?Fırat amcam'ın kemikleri sızlardı,annemlerin vereceği tepkiyi düşünememiştim bile.
Telefonumu çantama atıp odadan çıktığımda tam karşımda babamı gördüm.
-Günaydın günışığım,işe mi gidiyorsun?
Babam ve annem ismimin anlamı yüzünden bana böyle sesleniyorlardı.İsmimin anlamı aydınlık veren demekti.Dediğine göre annemin hamilelik haberini aldıktan sonra hep hayırlı haberler almışlar.O yüzden annem ve babam hayatlarını aydınlattığım için bu ismi koymuşlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Güzeli (Tamamlandı)
Romantizm"Mahallede herkes onu Cio diye bilirdi.Küçük büyük herkesin Cio abisi.Ama ben...benim sevdamdı bu adam.Çocukluğum gençliğim her şeydi.Sonra bir gün geldi,bu güzel adam birini sevdi.Ben ise kendi sevdamla yandım durdum.Böyle adamlar güzel severdi,kır...