Hayaller güzeldi,hele de gerçek olan hayaller daha da güzeldi.Ece yıllardır kurduğu hayaline bir adım daha da yaklaşmıştı bugün.Evlenme teklifinden sonra Ayla annesi hayırlı işlerin çok beklemeye gelmeyeceğini söyleyerek hemen sözü ve nişanı yapmalarını istemişti.Ece ve Cihangir dostlarının el birliği ile bohça gibi işlerin hepsini halledip erkenden sözü ve nişanı yapmalarını sağlamışlardı.Bu süreçte ise Asuman'ın anne olacağını öğrenmişlerdi,herkesin sevinci ikiye katlanmıştı.
Nihayetinde o gün gelmişti.Bugün Ece ve Cihangir'in hem söz hem de nişan yüzükleri takılacak,Ece artık Cihangir'in nişanlısı olacaktı.Bundan bir yıl önce bunun gerçek olacağını söyleseler güler geçerdi fakat bugün gülüp geçeceği o durumu bizzat yaşayacaktı.
İlayda kahveleri bardaklara koyarken Ece derin derin nefesler alıyordu.İlayda kahveleri koyduktan sonra Ece'nin ellerini tuttu.
-Kuzum şimdi sakince bu tepsiyi götür.İlk Ayla teyze'den başla,sonra Akın'a,Özgür'e ve kızlara verirsin.İşte yaşı büyük olandan küçük olana git.Sol tarafta senden taraftaki kahve Cihangir'in.Ona en son verirsin.Tamam?
Ece kafasını sallayıp tepsiyi aldı.İçeri geçtiğinde İlayda'nın dediği gibi ilk Ayla teyzesinden başlamıştı.En son Cihangir'e de kahvesini verdikten sonra Akın'ın yan tarafına oturdu.Herkes dikkatle Cihangir'in yüzüne bakarken Ece yüzüne püskürtülen kahve ile öylece kalakalmıştı.Herkes Cihangir'e bakarken birden herkes şaşkın şaşkın Caner'e bakmaya başladı.Caner ise kahveyi püskürttüğü gibi bağırmaya başlamıştı.Kahve'yi püskürtürken üstüne de döktüğünü fark eden Ece yerinden kalkıp Caner'in yanına gitti.Caner'i kolundan tutup lavaboya sürüklerken söyleniyordu
-Ah Ece,salak Ece!Hangi kahve olduğunu aklında tutamazsan böyle olur işte!
Caner'i lavaboya sokup odasına gitti.Ayna'dan kendisine baktığında ağlamamak için kendini zor tuttu.Saçları ve elbisesinin bazı yerlerine kahve gelmişti.Masasının üstünden aldığı ıslak mendil'i alacakken açılan kapıya baktı.Cihangir gelmişti.Onu görünce daha çok ağlayası gelmişti.
-Cihangir,gitti gü-
-Hiçbir şey yok güzelim,bir iki leke.Silince çıkacak,güven bana
Cihangir Ece'nin elinden ıslak mendili alıp Ece'nin yüzünü ve elbisesini sildi.Allahtan elbisesinde küçük bir iki leke vardı,silince hiç gözükmüyordu.Ama yüzünde göz makyajı haricinde hiçbir makyaj kalmamıştı.Cihangir elindeki ıslak mendili masanın üstüne koydu.Ece'nin yüzünü avuçlarının arasına alıp yanaklarından öptü.
-Böyle daha güzel oldun,yanaklarından öpünce ağzım föndoten oluyordu.
Ece gülümseyip parmak uçlarında yükseldi.O da Cihangir'i yanaklarından öpüp dolabına yöneldi.Dolabı açıp ona biraz büyük gelen eşofmanı alıp lavaboya gitti.Kapıyı açıp uzattı.
-Al,sana eşofman getirdim.
Ece kapının önünde Caner'in çıkmasını beklerken yanında Cihangir de vardı.Cihangir kızın yüzüne bakmadan canının sıkkın olduğunu hissedebiliyordu.Ece'yi kendine doğru çevirip sarıldı.Ece ona sarılırken o da Ece'nin yüzünü avuçlarının içine alıp konuştu.
-Sıkma canını güzelim.Sen varsın,ben varım,herkes burada.Her şey dört dörtlük olacak diye bir şey yok.Bırakalım bazı şeyler eksik kalsın,ne olacak?Hem bak anı oldu sana da,çocuklarımıza Caner dayısının ne yaptığını anlatırsın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Güzeli (Tamamlandı)
Roman d'amour"Mahallede herkes onu Cio diye bilirdi.Küçük büyük herkesin Cio abisi.Ama ben...benim sevdamdı bu adam.Çocukluğum gençliğim her şeydi.Sonra bir gün geldi,bu güzel adam birini sevdi.Ben ise kendi sevdamla yandım durdum.Böyle adamlar güzel severdi,kır...