Felix
Kantinde yaşadıklarımızdan sonra zil çalmış ve herkes kendi sınıflarına dağılmıştı.
Hyunjin ile sınıfımıza geldiğimizden beri el ele oturuyorduk.
Az önce olanlar rüya mıydı ? Benim için Hyunjin'in sevgilisi olmak gerçek olması imkansız gibi geliyordu.
Biraz önce aramızda olanların gerçekliğini kanıtlarcasına Hyunjin tuttuğu elimi hafif dokunuşlarla okşuyor ve arada öpücük bırakıyordu.
"Çıkışta yapmak istediğin bir şey var mı bebeğim ?"
Hyunjin'in yönelttiği soru ile kafamı olumsuz olarak sallamıştım.
"Bilmiyorum ama yok galiba."
Elimi okşamaya devam ediyordu.
"Seni eve ben bırakırım, tek gitme."
"Kendim de gidebilirim Hyunjin."
"Biliyorum ama ben seninle daha çok zaman geçirmek istiyorum. Hem bence yolda konuşacaklarımız da vardır."
"Ne hakkında ?"
"Bizim."
Hyunjin'in cevabından sonra sınıfa hoca girmişti ve derse geçmişti.
Verdiği cevabı düşünüyordum. 'Bizim' evet gerçekten artık 'biz' olmuştuk.
---
Okuldan çıkmış Hyunjin ile yan yana yürüyerek evime gidiyorduk.
Evime ulaştığımda anahtar ile kapıyı açıp Hyunjin'in içeri girmesini beklemiştim.
O içeriye geçince ben de arkamızdan kapıyı kapatıp hemen onu takip etmiştim.
Beni koltuk ile kendi arasına sıkıştırıp burnumdan öptüğü koltuğa oturmuştu. Yine o gün oturduğu şekilde.
"İstediğin bir şey var mı Hyunjin ?"
Ona sorduğum soru ile kafasını olumlu olarak sallayıp bana bakmıştı.
"Peki ne istiyorsun."
"Seni."
"Buradayım zaten."
Küçük çocuklar gibi kafasını sallamış ve dudaklarını büzmüştü. Biri görse cidden lise öğrencisi demezdi Hyunjin'e.
"Ama ben seni burada," deyip oturduğu koltuğu işaret etmişti.
"Yanımda istiyorum sevgilim."
O bana sevgilim mi demişti ? Evet, evet hayal görmüyordum. Kulaklarım doğru duymuştu.
Dikildiğim yerden hareket edip Hyunjin'in yanında ki boşluğa kendimi atmıştım.
Hyunjin'de hemen omuzuma kolunu koymuş ve beni kendine çekmişti.
Şu an yatar pozisyonda ve başım Hyunjin'in omuzuna dayalı şekildeydik.
"Aslında ben uzun süredir seni seviyordum Felix."
Ani gelen bu itiraf karşısında ne diyeceğimi şaşırmış ve kafamı Hyunjin'e çevirmiştim.
"Sana attığım ilk mesaj ve ondan sonrakiler için özür dilemek istedim bugün. Sadece seninle nasıl iletişim kurabileceğimi, dikkatini nasıl çekebileceğimi bilmiyordum ve böyle aptalca bir yolla kalbini kırarak dikkatini çekmeye çalıştım."
"Başardın ama Hyunjin, dikkatimi çektin. Hatta dikkatimi çekmekle de kalmadın şu an yanımdasın."
"Evet, şu an kollarımın arasında miniciksin Felix'im. Rüyalarımda ki gibi aynı."
"Sen beni rüyanda mı gördün ?"
Şaşırarak sorduğum bu soru ile Hyunjin belli belirsiz gülümsemiş ve kafasını sallamıştı.
"Peki rüyanda ne yapıyorduk ?"
"Bence bilmek istemezsin Felix, boşver."
"Ya ama merak ettim çok."
"Bilmesen daha iyi dedim sevgilim."
"Off tamam söyleme adam."
"Hem sen bana daha sevgilim demedin Felix. Artık sevgilinim ve buna alışsan iyi olur."
"Ama ben daha hiç kimseye sevgilim demedim ki. Alışkın değilim."
Hyunjin yavaşva kafasını sallamış ve biraz daha beni kendisine bastırmıştı.
"Ben de sana teşekkür etmek istiyorum Hyunjin. Başta kaba davranıp ne kadar beni kırsanda, o kırıkları tamir ettiğin ve kalbimi sevgin ile doldurduğun için."
"Bunu yapabilmem için, duvarlarını yıkmama izin verdiğin için sana minnettarım miniğim."
"Beni yalnız bırakma lütfen Hyunjin. Yalnızlığı seviyor olmam yalnız kalmak istediğim anlamına gelmiyor. Herkes yalnızlığa sevdiğim için katlandığımı sanıyor ama bu doğru değil. Bunu istemiyorum."
"Ben varken, çocuklar varken asla yalnız kalmayacaksın bebeğim. Karanlıkta kaldığında senin ışığın olacağım."
"Seni seviyorum Hyunjin."
"Seni seviyorum Felix."
İkimizde birbirimize bakarak söylediklerimizden sonra Hyunjin kalbim gibi dudaklarımı da ele geçirmiş ve öpmeye başlamıştı.
O akşam birbirimize sarılarak ve bakışarak geçmiş, sevgilimin kollarında rahat ve huzurlu bir uyku çekmiştim.
-İğrenç bir final ile herkese merhaba. Yazdığım ve yayınladığım ilk ficimin hatalarımda, eksiklerimde ve klişeliklerinde bana katlandığınız ve en başta okumak için şans verdiğiniz için çok teşekkür ederim. En baştan, son bölüme kadar aklımda hiçbir sey yoktu. O an aklıma gelenler doğrultusunda şu an final bölümüne kadar ulaştım ve kendime hâlâ çok şaşırıyorum. Bu süreçte yanımda olan 2 kişi vardı ve bütün o saçmalıklarımı, yazmak istemiyorumlarımı, ne yazacağımı bilmiyorumlarımı hep dinlediler. Çok fazla uzatmak istemiyorum. Şu an buraya kadar okuyan, destek veren herkese çok teşekkür ederim. Ve özür dilerim beklentilerinizi karşılamayan, hatalarlar, klişelerle dolu bir fic olduğu için. İleride yeniden yazar mıyım bilmiyorum ama bu fic benim ilk tecrübem olduğu için burada yazanlar, okuyanlar, yorum atanlar, oy verenler herkes benim için özel olarak kalacak. Sizi seviyorum ♡♡
Sol alttaki küçük yıldıza basıp oy vermeyi unutmayın ☆
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Never Know | HyunLix
FanfictionHyunjin: Herkese karşı bu kadar saf olmak zorunda mısın ? Felix: Buna mecburum. [TAMAMLANDI]