18. bölüm

162 101 92
                                    

Betül'ün ağzından

Fırat ile birlikte Tuna'gilden çıkıp Yasemin'in evinde buluşmak için anlaştıktan sonra ben çalışmak için kütüphaneye gitmiştim. Fırat ise babasıyla konuşacağını söyleyip yanımdan ayrıldı. Onu ne kadar dinliyormuş gibi yapsam da hehe diye geçiştirdim. Kütüphane ben gittiğimde kapalıydı. Telefonuma baktığımda kütüphanenin bugün değil de yarın açılacağını gördüm. Sonra da Rüveyda'yı karşılamak için Yasemin'in evine gittim. Fırat boku ile de kapıda karşılaştık.

Ama gittiğimizde Yasemin evde yoktu. Tam arayacakken gelmişlerdi. Evde biraz oturduktan sonra Kemal Yasemin'i huzur evine götürmüştü. Yasemin sonunda muradına ermişti.

Şimdi ise ben, Fırat, Bulut ve Rüveyda salonda oturuyorduk. Yasemin olmadan, Yasemin'in salonunda oturuyoruz. Evet hiç acayip değil.

Oturmaktan bir hayli sıkılmıştık. Saat neredeyse akşam 19.30 olmuştu. Biz Rüveyda ile iyice mayışıp salonda öküz gibi yayılmıştık. Bulut ise Kemal'in söylediğinin aksine konuşkan ve cana yakındı. Sanırım ilk geldiğinde neye uğradığını şaşırdı ve konuşamadı. Yazık garibim.

"Kızlar siz iyice eve yayılıp katıdan sıvıya hal gecişi yapmadan önce biz kalkalım. Bulut'la iyi anlaştık zaten, bizdeki misafir odalarından birinde kalır"

Bulut da Fırat'a minnetle başını salladı.

"Çok memnun olurum. Zaten kızlarla aynı evde kalsaydım için rahat etmezdi. Eminim Yasemin de bunu kabul etmez zaten"

Onları onaylayıp kapıya kadar geçirdik. Yasemin'in babası Mesut amca da Yasemine ulaşamadığı için Rüveyda'yı arayıp bugün eve uğrayamayacağını ve yarın akşama doğru geleceğini söylemişti. Yani Rüveyda ile yalnızdık.
Rüveyda beni evin içinde sürükleyerek bir yere götürdü.

"Gel bak şimdi sana bomba birşey göstereceğim"

"Ne göstereceksin oğlum çatlamasana insanı. Umarım altından bir bokluklar çıkmaz"

Birlikte Yasemin'in odasına girdik. Rüveyda, Yasemin'in kıyafet dolabını açtı. Alt kısımda tahtayı çıkarmasıyla kocaman bir abur cubur zulasıyla karşılaştık. Ben ağzım açık bir şekilde izlerken o bütün abur cuburları alıp yatağa oturmuştu bile.

"Biz Yasemin'le görüntülü konuşurken burayı bana göstermişti. Tabi onsuz gelip zulasını patlatacağım aklının ucundan bile geçmemiştir. Hele ki şuan yatağında oturup bunları yediğimizi görse ağzımıza sıçar"

Rüveyda'nın elindeki abur cuburlara bakmaktan söylediklerine konsantre olmakta güçlük çekiyordum.

"Vau anasının gözü. Sen bizim Sena'dan bile şerefsiz çıktın. Lan 40 yıl düşünsem aklıma gelmez bizim Yaso da ne şeytanın gözüymüş"

Rüveyda getirdiği çantadan bilgisayarını çıkardı. Yasemin'in yatağına oturup film izlemeye başladık. Yasemin gelip bizi bu şekilde basarsa biz bitmiştik. Ama olsun hep o mu bizi sinir edecek?

Yasemin'in ağzından

Şuan kapıda ne yapacağımı bilmeyerek bekliyorum. Bu kadın müneccim ya?
Ben bile kendimi göremiyorum o nasıl gördü?

Düşersem KaldırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin