Düşersem Kaldır

25. bölüm part 1

Kemal'in ağzından kafe çıkışı

Kafeden çıktıktan sonra caddede yavaş yavaş yürüyorduk. Saat 11 civarıydı ve eve gidip valizleri aldıktan sonra taksiyle hava alanına gitmeyi planlıyorduk. Rüveyda son kez Mesut amcayı görmeden gitmek istememişti. Mesut amca demişken onun da Yasemin'i sevdiğimi öğrenmesi hiç iyi olmamıştı. Yani en azından şimdilik..

İleride taksi durağı olduğu için oraya doğru yürümeye başlamıştık ki önümüze biri çıktı. Saçma sapan yürüyerek Rüveyda'nın önüne geldi. Yüksek ihtimalle sarhoştu.

"Aşkım beni görmeye mi geldin Gonya'ya?"

"Ne diyon lan keş. siktir git belanı bulma" dedi Bulut.

Rüveyda da adamdan tırsıp Bulut'un arkasına geçmişti.

Adam birden yere yatıp kahkaha atmaya başlayınca hepimiz tırsmıştık. Galiba adam 3 harflilere karışmış.

Bir anda kalkıp çok ciddi bir ifade takınarak işaret parmağını havaya kaldırarak bir tur çember çizdi ve

"Biraz oyun oynayalım" dedi.

Bir düzine civarı insan sanki bu ruh hastası saklamış gibi sokaklardan çıkıp etrafımızı sarınca güzel bir yutkunmuştum. Şimdi sıçmıştık işte.
Ama dayak yemek var dönmek yok.

"Kemal napıyon amına koyayım?"

Bunu diyen kulağımın dibine kadar girmiş Betül'dü.

"Napıyom?"

"Mal. Resmen kaçmaya hazırlanıyon"

Ayaklarıma baktığımda geri geri gitmeye başladığımı gördüm. E ben dayak yemek var dönmek yok diyordum niye beni yalancı çıkarıyonuz canım uzuvlarım?

Betül bana göz devirip etraftan çıkanların üstüne yürüdüğünde çenemi sıkıp Betül'ün kolundan tuttum. O kadar da değildi.

"Betül biz ölene kadar önde biz dururuz. Geç arkaya Yaso'yu koru. O salak şimdi kendini koruyamaz ayakta uyur"

"Hop centilmensin velet ama çekil kenarıya. Şimdi sana gelelim Rüveyda'cım. Duydum ki beni Konya'da bırakıp İzmir'li bir bebeyle sevgili olmuşsun"

"Pardon araya giriyorum ruh hastası beycim ama Ulan Rüveyda, mal mısın oğlum niye çıktın bu ruh hastası herifle?"

Bunu diyen salak tabi ki Yasemin'di.
Adamı iyice kızdırıyordu.

"Bak sus bacım seninle bir derdim yok biraz takılıp gideceğim. Ama senin için aynı şey geçerli değil İzmirli bebe"

Bulut iyice sinirlendiği için yumruğunu sıkıp adama doğru bir adım atmıştı ki Fırat onu tuttu. Olay çıkmadan buradan bir an önce gidebilirsek çok güzel olurdu. Tek başıma olsam zerre düşünmez dalardım ama yanımızda kızlar vardı. Aptalca birşey yapıp onları riske atamazdık.

"Bulut bir sakin ol. Sende bana bak kardeşim. Bir kişiyi dövmek için mi bu kadar adam toplayıp geldin? Derdin Bulutlaysa biz gidelim işini onunla hallet"

Amacım Bulut'u satmış gibi görünüp kızları buradan uzaklaştırmaktı. Bunların arasından çıktığımız anda kızları uzaklaştırıp bu delilerin ağzına sıçacaktım. Ama Betül durur mu? Hemen sıç içine aman hatırın kalır.