Düşersem Kaldır

25. bölüm part 2

Betül'ün ağzından

Hep birlikte Fırat'ın evinde oturmuş Buğra'nın gelmesini bekliyorduk. Hayır ne gerek varsa şimdi Buğra'ya falan.
Karan zaten Buğra lafı geçince bile ne kadar serin kanlı olursa olsun bi gerilip sinirleniyordu. Kesinlikle aralarında bir şeyler geçmiş olmalıydı.

"E hadi ben acıktım artık Buğra da gelmeden kahvaltısını ediverseymiş ya"

Yasemin daha cümlesini yeni bitirmişti ki kapı çaldı. Buğra beyimiz sonunda teşrif edebilmişti. Fırat kalkıp ayaklarını sürüye sürüye kapıyı açtığında yanında birileri daha vardı. Bu kafede gitar çalan çocuktu. Arda mıydı neydi?

"Ya biz Kemal'le konuşurken beraberdik de Fırat'ı Arda'gil de görmek istedi. Umarim sizin için bir sıkıntı yoktur"

Fırat;

"Seni kabul etmişiz Arda'yı baş tacı bile yaparız" diye ağzının içinden çok kısık sesle konuştuğunda ben yanında olduğum için sadece ben duydum sanıyordum. Ama Tuna ağzının kenarıyla sırıtıp eliyle okey işaret yaptığında onun da duyduğunu anladım. Canım sevgilim yine haklıydı.

Canım sevgilim demişken Allah'tan Sena'gilin çatısında yaşanan olaydan sonra hiç başbaşa kalmadık. Hâlâ yalnızken nasıl yüzüne bakacağımı düşünüyorum. Birden hangi cesaretle onu orada öptüm bilmiyorum.

Herkes artık geldiği için bizi bekleyen mutfak masasına geçtik. Evdeki abla çoktan kahvaltıyı hazırlamıştı. Bulut yatağından kalkmasın diye ona ayrı kahvaltı hazırlanmıştı ve Rüveyda da onunla beraber yiyordu.

"Ee Karan daha daha nasılsın görüşmeyeli? Liseden beri görmedim seni"

"Gayet iyiyim beni merak etme sen yemeğine odaklan. Ayrıca liseden beri de beni görmeye meraklı olduğunu sanmıyorum o yüzden boş samimiyeti kes"

Karan'ın kafasını tabağından bile kaldırmadan verdiği Buğra'ya meteor gibi çarpan cevabıyla herkes suspus olmuştu. Kemal hiç durur mu? Aman sen bi atla hemen.

"Sana da afiyet olsun Karan. Bakıyorum da çok gergin ve huysuzsun kardeşim, gören de seni 17 değil 37 yaşında zanneder. Biraz sakin mi olsan, Buğra normal bir soru sordu alt tarafı"

"Aralarındaki meseleye karışmasan mı Kemal? Hani Tuna, Karan'ın abisi olduğu halde karışmıyor ya" dedi Sena.

Ne güzel konuştu benim kardeşim bee

"Sena haklı Kemal. Aralarındaki meseleye karışma" dedim.

"Aynen Kemal. Ayrıca ben o sorunun sadece normal bir soru olduğunu sanmıyorum. Aralarında bir gerginlik var dünden beri bunun farkındayız ve buna rağmen hiçbir şey yokmuş gibi nasılsın diye sorması bana biraz imalı geldi"

Konuş be Fırat. Ne güzel konuştu be. Bugün herkes de bir güzel konuşuyor ha.

"Neyse kapatalım şu konuyu. Ee Arda siz neler yapıyorsunuz? Sevgilinin adı da Sıla'ydı galiba, ne zamandır sevgilisiniz, bu grubun yeni gitaristi olmaya nasıl başladın, bize biraz kendinizden bahsedin"

Dedi Kemal. Herkes Buğra'nın üstüne gidince konuyu çeviriyordu.

"Sıla ile yaklaşık 1 buçuk senedir sevgiliyiz, grup işi de şöyle ki ben küçük bir yerde arkadaşımın kafesinde arada bir böyle toplanınca bizimkilere bir şeyler çalıyordum. O kafenin sahibi arkadaşım da Buğra ve Mert'i tanıyormuş. Gitarist aradıklarını duyunca da bizi tanıştırdı işte, öyle"