20. bölüm

96 67 137
                                    

Bulutun ağzından

Rüveyda'nın mesajını gördükten sonra hemen onu aradım. Ama telefonu açan kişiyle tüm kaslarım gerilmişti. Orada kızların başı dertteydi ve biz burada oturuyorduk. Telefonu açan şerefsiz bağırırken bizimkiler de ayaklanıp ne olduğunu soruyorlardı. Telefonu kapattıktan sonra hışımla ayağa kalkıp

"Kalkın oğlum kızların başı dertte"

"Noluyo lan Bulut söylesene"

"Ya Kemal Rüveyda bana az önce mesaj attı kızlar kavgaya karıştı diye. Bende ne olduğunu öğrenmek için aradım. Ama telefonu lavuğun biri açtı. Rüveyda da arkadan bırak kolumu diye bağırıyordu. Yani klasik kız kavgası gibi değil bu olay abi hadi oyalanmadan gidelim"

"Ulan kızlar. Bir kere de başınızı derde sokmayın be"

Kemal'in hayıflanmalarıyla beraber hep birlikte yola çıktık. Karan ne kadar gelmek istemese de Fırat onun kulağına bir şeyler söyleyip gelmeye ikna etmişti. Yine buraya geldiğimiz gibi biz taksiyle, Karan ve Fırat da motorla gelecekti. Taksiyi çağırıp beklemeye başladık. O sırada Kemal'in telefonu çaldı. Arayan Mesut amcaydı. Telefonu açıp kulağına götürdü.

Kemal'in ağzından

-"Efendim Mesut amca?"

-"Lan dangalak nerdesin sen?"

-"Taksideyim Mesut amca silleye gidiyorum kızların yanına"

-"Sen gel ben senin ifadeni karakolda alacağım"

-"Ne karakolu yine ya"

-"Uyan da balığa gidelim koçum. Ben kızları aldım karakola geçiyorum sende oraya gel"

Mesut amca telefonu kapatınca taksiciye karakolun adresini verdim. Çok geçmeden karakola vardığımızda beklemeden taksiden indik. İlk başta Tuna olmak üzere hepimiz koşarak içeriye girdik. Tuna, bestiiim diye hayvan gibi bağırıyordu, ne bestmiş arkadaş.

Mesut amcanın odasının kapısına geldiğimiz zaman Tuna'yı güç bela durdurdum. Kapıyı iki kez tıklattıktan sonra içeriye girdik. Kızlar odanın bir tarafında, bizimkilere sataşan orospu çocukları ise odanın diğer tarafındaydı.

"Ya Mesut amca valla bizim bir suçumuz yok masaya oturduk uslu uslu sohbet ediyorduk. Birden masamıza gelip bize laf attılar" dedi Sena

"Ya komserim biz onlar da istiyor sandık. Masaya oturdukları andan itibaren gözlerini bizden ayırmadılar"

Bu şerefsizlerin konuşması- hele ki bu şekilde dengesiz dengesiz konuşması iyice sinirlenmeme neden olmuştu.

Tuna birden burnundan soluyarak sinirli sinirli öne atıldı. Daha önce onu hiç bu kadar ciddi görmemiştim. Ömrüm boyunca görebileceğimi de sanmıyordum.

"Bana bakın lan"

Tam gaza geldim bende Tuna'nın yanına doğru ilerleyecektim ki konuşmaya devam edene kadar. Resmen oğlanlara sulanıyordu.

"Bana baktığınızda göre devam edebilirim ayol"

Dedikten sonra oğlanlara iyice yaklaştı.

Düşersem KaldırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin