Düşersem Kaldır

7.bölüm

Elimdeki telefona tepkisizce bakakalmıştım. Bu mesaj da neyin nesiydi böyle. Kim bana böyle bir mesaj atardı ki? Okulda yada mahallede çok fazla sevilmeyen, nefret edilen bir kişilik değilim.

Mesajı arka arkaya birkaç kez daha okuyunca iyice saçma gelmeye başlamıştı. Mafya filmi falan mı çekiyoruz ya bu ne? Kesin birileri benimle dalga geçiyor. Ama bende Sena'ysam bana bu mesajı atanın kim olduğunu bulurum.

Bu mesaj yüzünden iyice uykum kaçınca kalkıp biraz test çözmeye karar verdim. Sonuçta dizide falan yaşamıyoruz. Önümüzde ÖSYM diye bir gerçek var. Çalışma masama oturup önüme test kitaplarını çıkardım. En azından babam gelene kadar kafam dağılırdı.

Tam telefonu bırakmışken bir mesaj daha geldi. Korkarak telefonu aldığımda mesajın Asya'dan geldiğini gördüm. Asya benim kız kardeşim. Cuma günü okulla bir kamp gezisine çıktılar. Gezi toplam 10 gün sürecekti. Daha birkaç gün olmasına rağmen bizimki sıkılmış olacak ki bana yazıyordu. Onunla biraz mesajlaştıktan sonra hocasının akşam yemeği için çağırdığını söyleyip gitmişti. Bende test kitabımı açıp masaya oturmuştum.

Test çözmeye başlayınca dogru yaptığım her soruda moralim biraz olsun yerine geliyordu. Tabi IQ patlaması falan yaşamadığım için tüm soruları yapamıyorum. Ama sonuç olarak kare kod uygulaması da bunun için var.

Havanın kararmaya başladığını gördüğümde test kitaplarını kaldırıp yatağıma uzandım. Şu sandalyenin daha rahatını almalıyım. Belim kopmak üzere. Bir süre uzandıktan sonra annem geldi.

"Kızım baban geldi. Hadi mutfağa gel yemek hazır"

İşte beklediğim an, öğrenelim bakalım neler oluyormuş.

"Tamam anne geliyorum"

Yatağımdan kalkıp ilk önce lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp aynada kendi kendime motivasyon konuşması yaptım. Sonra da mutfağa gidip yemek masasına oturdum. İlk önce konuyu açıp açmamak arasında kararsız kaldığımda sonunda konuşmaya karar verdim.

"Baba ben bugün annemle senin telefon konuşmana şahit oldum. Neler olduğunu tam olarak anlamadan kafamda saçma şeyler kurmak istemiyorum. O yüzden size soruyorum. Lütfen bana her şeyi detaylıca anlatın"

"Tamam kızım. Sen merak ettiklerini sor. Bizde cevap verelim"

Annem ve babam sorduklarıma tek tek cevap verdi. Özetle anlatmak gerekirse babamlar ortaklarıyla bir arazi satın alacaklarmış. Ortakları binanın dış cephesini, babamlar da içini dekore edip satışa sunacaklarmış. Fakat babamlara rakip firma, sözleşmenin imzalanacağı günden bir gün önce daha iyi fiyat vererek arsa sahibini cezbetmiş.

Anladığıma göre şu bir hafta içinde yeni arazi bulunursa şirket her zamanki gibi işlerine devam edebilirmiş. Ama arsa bulunamazsa mecburen el değiştirmek zorunda kalırmış. Çünkü babamlar bu arsaya yapılacak bina projesinin malzemeleri için yüklü miktarda borca girmişler. Hatta babam evi hipotek ettirmiş.
Yani kısacası arsa bulunamazsa evimizden oluruz ve şirketi de satmak zorunda kalırız. Babam işsiz kalır, biz de evsiz kalırız.

Annemin mutfağı toplamasına yardım ettikten sonra odama çıkıp yattım. Kafam resmen ağrıdan zonklamaya başlamıştı. Başımı tavana dikip düşünmeye başlayınca ne kadar benimle dalga geçildiğini düşünsem de telefonuma gelen mesajın bu şirket işleriyle alakası olup olmadığını düşünmekten kendimi alıkoyamadım.

Birde bizimkilerle okulda atışmış olmamız ve tabi. Daha fazla düşünürsem başımın ağrıdan patlayacağız emin olduktan sonra telefonuma sabah erken saate alarm kurduktan sonra bir tane ağrı kesici ilaç alıp uyumaya çalıştım. Sabah okula gitmeden önce bizimkilerle buluşup bu olayı halletmemiz gerekiyordu.