6. Bölüm

24.2K 897 170
                                    

Medya: Mavi ve Onur ikilisi :*

Denizin ağzından:

Mavi ve toprağı ben almıştım bu kez. Toprak sıkıntıyla nefes verip uyumuş dedi. Şaşkınca ona bakıp

- Bu kadar çabuk mu

-Of abi iyi bile dayandı. Okulda onur eren ve mavi birleşince çok fena bir şey ortaya çıktı. Biri dursa ikisi durmuyor. Kafayı yiyecektik ateşle

Toprağı dinlerken sessiz bir kahkaha attım maviyi uyandırmamak için. Kim bilir neler yapmıştı da bezdirmişti çocuğu.

-Neler yaptılar bakalım

-Abi sen direk neler yapmadılar diye sorsana. En son yakaladığımda bunları, dokuzların dersinde öğretmen numarası yapıyorlardı. Sadece ateşle bir konu konuşmak için ayrılmıştım yanlarından. 2 dakika ya sadece 2 dakika yoktum. Tüm okulda bu üç şeytanı aradım.

Anlattıklarını duyunca bir kahkaha daha patlattım.

-Aslanım onları engellemek yerine neden sen de katılmıyorsun onlara. Sınırı geçtikleri an müdahale edersin. Bak aslanım belki de bu gerçekten eğlenebileceğiniz son yıl. Bak onlara nasıl da eğlenmişler sense hep kafayı yemişsin. Halbuki durup biraz onlara baksaydın sen de öyle kahkaha atmak isterdin onlarla. Hazır fırsatın varken sen de yaşa bu hayatı. Sen de hatırladıkça bir şeylere gül. Sen de daha çocuksun. Bak onlara, gerçekten bak ama.

Bir süre ses vermedi ve anlattıklarını düşündü.

-Aslında haklısın abi. Onlar çok mutlulardı bugün. Ve aslında düşününce kötü hiçbir şey yapmadılar sadece eğlendiler. Ben de gün boyu yaptıkları her şeyde onlara kızdım. Ne kadar mutlu olduklarını görmedim. Sanırım ben de biraz onlara uysam sorun olmaz.

-Aferin koçum. Bazı şeyleri eğlenerek de yapabilirsin. Onlarla eğlenirken de onları koruyabilirsin. Sadece abartmalarına engel ol yeter sen.

O da hafiften gülüp baş salladı. O sırada eve gelmiştik. Arabayı park edip meleğimi kucağıma aldım. Gerçekten de yorulmuş benim bebeğim. Yavaşça kucağımdaki meleği sarsmadan yürüdüm. O sıra toprak kapıyı çalmış galiba. Rüzgar abim vardı kapıda. Kucağımdaki meleği görünce kaşlarını çattı. Sonra toprak ona bir şeyler dedi galiba ve yüzündeki endişe yerini tebessüme bıraktı. Kapıdan geçerken beni durdurup öpücük bıraktı bebeğime. Ben de odama yürümeye başladım. Güzelce yatağıma yatırdım meleğimi. Sonra gözüm kıyafetlerine kaydı. Yine sinirlendim görünce. Sırf üzülmemesi için susuyoruz yoksa asla giydirmezdim ona bunları. Yavaşça kıyafetlerini çıkarmaya başladım. Sonra hemen dolabıma gidip bir tişört aldım. Hafifçe oturur pozisyona getirip giydirdim tişörtü. Bu sırada hafiften homurdanmaya başladı. Tekrar uykuya dalsın diye beline dairesel hareketler çizdim elimle. Tekrar dalınca ayakkabılarını da çıkarıp üstünü örttüm. Sonra ben de tişörtünü çıkarıp attım ve meleğimin yanına uzandım. Beni hissedip hemen bana döndü ve üstüme çıktı. Kafasını da boynuma gömdü hanfendi. Ben de biraz saçlarıyla oynamaya başladım. Yumuşacık saçları var. Çok güzel kokuyor o altın sarısı saçları. Daha fazla bu kokuya dayanamadı göz kapaklarım ve kendimi huzurlu bir uykuya teslim ettim.

Maviden devam:

Uyandığımda hava hafif kararmaya başlamıştı. Yanında pardon altımda deniz abim vardı. Ona bir öpücük verip yavaşça kalktım yataktan. Üstüme baktığımda yine abilerimden birinin tişörtünü giymiştim. Benlik sıkıntı yok, hoş onlar için de yok. Hatta kendi tişörtlerini giydirmelelerindeki sebep kokumun sinmesiymiş. Ben çıkardıktan sonra kendileri giyiyorlar. Böylesi daha hoşmuş onlar için. Yavaşça kapıyı açıp odadan çıktım. Yine sessiz adımlarla salona yürüdüm. Abilerim koltukta oturmuş telefonlarıyla uğraşıyordu. Yavaşça rüzgar abimin koltuğuna ilerledim ve bir anda kendimi Rüzgar abimin üstüne attım. Herkes oturduğu yerden sıçramıştı resmen. Hatta toprak abim küfür mırıldanmıştı. Ben bu hallerine daha fazla dayanamayıp bastım kahkahayı

ABİLERİMLE DÜNYAM "TAMAMLANDI"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin