ABİLERİMLE DÜNYAM "TAMAMLANDI"

17. Bölüm

- Sen şu telefonda konuştuğum değişik kız değil misin

Ona alayla gülüp

- Sen de şu gıcık olmalısın

Hemen kaşlarını çattı beyfendi. Ona göz devirip masaya oturdum. Yanıma da poyraz oturdu. Karşımda şu gıcık vardı yanında da doğa.
Poyraz kaşları çatılmış sert sesiyle lafa girdi

-Siz nerden tanışıyorsunuz

Onun bu ani değişimini anlayamadım. Ama boşverip

-Beni aradı. Yani doğanın telefonunda kayıtlı olduğum şekli görünce tipik abi modeli kıskanmış ve kızdan habersiz beni aramış. Öyle işte

Poyraz kafa sallayıp
-Anladım.

Doğa heyecanla bana dönüp
-Kızım çok iyi oldu ya. Marketten sonra hiç konuşmadık. Gerçi ben senin aramanı bekledim ama hiç aramadın.

Onun bu sitemli sesine acılı tebessüm edip
-Marketten hemen sonra kaçırıldım. İlk defa bugün kendimi yürüyecek kadar iyi hissettiğim için geldim.

Hepsinin anında kaşları çatıldı. Doğa ağlamaklı sesiyle

-Nasıl ya ben çok özür dilerim. İlk defa bugün iyi hissettim derken. Yaralandın mı

Baktım doğa telaşla taramaya bağladı onu sakinleştirmek adına gülümsedim.

-Sakin olun hepiniz. Gördüğünüz üzere şuan iyiyim ama maalesef biraz işkenceye uğradım. Düne kadar tek başıma yürüyemiyordum.

Doğa telaşla
-NEEEEEE

Doğa öyle bir bağırmıştı ki herkes bize bakmıştı. Telaşla doğayı susturdum.

-Kızım sussana.

Birden poyrazın öfkeden simsiyah olmuş gözlerini gördüm. Bana dönüp

-Kim. Bunu yapan kim.

Ardından yiğit lafa karıştı o da sert sesiyle

-Kimdi. İsim ver bize mavi.

Derin nefes verdim

-Koray Kısa denilen bir piskopat.

Poyrazla yiğitin hemen gözleri açıldı. Nasıl ya tanıyorlar mıydı. İyi de dereden.

Poyraz
-SİKTİĞİMİN SADİSTİ

Yiğitle endişeyle bana dönüp
-Naptı sana o sadist.

Yiğidin endişeli sesine gülümsedim. Gıcık falan ama iyi çocuktu.

Doğa da konuşmalardan anladığı kadarıyla korkuyla bana bakıyordu. Sıkıntıyla nefes verip

-Anlatmasam daha iyi sanırım.

Poyraz bana sertçe bakıp

-Anlat. Ne yaptı sana o şerefsiz. Hemen anlat.

O anları hatırlayınca istemsiz gözüm doldu.

-İlk önce bıçağı bacağıma sapladı. Bir süre çıkarmadı onu oradan. Sonra kollarımı çizmeye başladı. Bıçak bacağımda olduğu için pek hissedemedim onu. Sonra. Sonra tam kan kaybından ölmek üzereydım ki beni öpüp çok eğlendiğini soyledi ve tedavi ettirdi. Gözlerimi açtığımda bir yatakta yatıyordum. Hemen kalkmaya çalıştığımda yürüyemedim. Vazgeçmeyip denediğimde ise karanlıkta saklandığı köşeden çıkıp bana canımı acıtmamam konusunda emir verdi. Tabi arada biraz tokat falan yedim. o çıkar çıkmaz da başka bir adam tarafından hırpalandım. Ve ve kemerle vurmaya başladı. Çığlık attıkça gülüp daha sert vuruyordu.