HEYECANLI BİR BÖLÜMLE YİNE BURADAYIZ! BAŞLAMADAN ÖNCE YILDIZA DOKUNMAYI UNUTMAYIN.
BU ARADA YENİ İSMİMİZİ BEĞENDİNİZ Mİ? BİZİM İÇİN ANLAMLI.
EREN'İ ÇOK ÖZLEMİŞİM. SİZ DE ÖZLEDİNİZ Mİ?
İYİ OKUMALAR;)
_______________________________"Aslında insanoğlu hep olmaması gereken yerde olur, görmemesi gereken şeyleri görür, duymaması gereken şeyleri duyar ve inat yaparak, sevmemesi gereken kişiyi sever..."
Asansörün yeniden sarsılmasıyla gözlerimi açtım. Eren'in omuzunda uyuya kalmışım.
Duruşumuz yanlış anlaşılmaya çok müsaitti. Eren köşede oturmuş kollarını üstten bana sarmıştı. Ben de onun kollarının altında onun beline sarılmıştım. Bacaklarımız da birbirine geçmiş bir vaziyetteydi ve neredeyse burunlarımız birbirine deyecekti.
Kafamı kaldırmadan yüzünü inceledim. Masmavi gözlerinin üzerini örten göz kapaklarını, kıvrık kirpiklerini, şekilli burnunu, hafif belli olan elmacık kemiklerini, uyurken düz olan pembe dudaklarını..
Ne kadar da masum görünüyordu uyurken. Sanki hiç bir şey olmamış gibi, hiç bir şey yaşamamış gibi.. Ne kadar da huzurluydu. Sanki tek istedigi şey gerçekleşmiş gibi, umduğunu bulmuş gibi..
Birden kaşlarını çattı. Kendini sıkmaya başladı. Eliyle kolumu sıkıyordu, destek almak için gibi. Kafasını sağa sola sallamaya başladı nefesleri çok hızlıydı ne yapacağımı bilemedim. Sayıklamaya başladığında gözünden bir yaş geldi.
"Hayır hayır.. yalvarırım bırakın onu.. lütfen lütfen.." titremeye başladığında omuzlarından tutup sarstım ama bağırmaları daha da güçlendi. Kendini çok fazla sıkıyordu ve terliyordu.
"Merve.. Merve.. lütfen.. hayır.." kesik kesik anladığım kelimelerinden adımı duyunca ellerimi saçlarına atıp geri doğru taradım. Ellerim titriyordu. Gözlerim dolmaya başlamıştı.
"Eren bak ben buradayım. Kabus görüyorsun. Gözlerini aç. Eren ben buradayım. Yanındayım.""Lütfen.. yalvarırım.. lütfen.." artık ben de ağlamaya başlamıştım. O kafasını iki yana sallarken ellerimi yanaklarına koydum ve düz tutmaya çalıştım aynı zamanda yeni yeni uzamış kısa sakallarını seviyordum.
"Eren lütfen gözlerini aç. Eren yanındayım. Seninleyim."Son kez adımı bağırarak gözlerini gözlerime dikti. Afallamış gibi etrafa bakındıktan sonra mavilerini tekrar kahvelerimle buluşturdu. O kadar derin bakıyordu ki. Birden ona sarıldığımda sanki bunu bekliyormuş gibi hemen kollarını belime sardı. Sımsıkı sarılıyordu sanki gitmemden korkuyormuş gibi.
Yavaşça kollarımı açtım ama o beni bırakmamıştı.
"Lütfen çok az daha böyle kalabilir miyiz?" Öyle bir sormuştu ki bu soruyu, karşımda bir an küçücük bir oğlan çocuğu var sandım. Dudağımdan bir hıçkırık kaçınca ellerimle göz yaşlarımı silmek istedim ama Eren beni bırakıp ellerini yüzüme koydu ve baş parmaklarıyla göz yaşlarımı sildi.
"Sen ağlama. Çok özür dilerim. Sen hiç ağlama. Özür dilerim." Eren asla başkalarından özür dileyecek biri değildi. Şu an benden özür diliyordu ve kabusunda birine yalvarıyordu. Ne görmüştü acaba? Ereni yalvartacak ne olmuştu ki?"Neden özür diliyorsun Eren?"
"Ben-"
"Sence ağlamıyor muyum ben hiç? Hep gülüyor muyum sanıyorsun? Hiç ağlamaktan kusmadım mı sanıyorsun. Senin yüzünden ağlamaktan yatakalara düşmedim mi sanıyorsun! Seni her gördüğümde içim yanıyor benim anlamıyor musun?! Bak! Bu kadar yakınımda olup sana sahip olamamak sen ne demek biliyor musun sen?" Hıçkırıklarıma dayanamayıp kendimi göz yaşlarımın içine bıraktım. Kafam Eren'in göğsüne düştüğünde elleriyle saçlarımı severken saçlarımda onun da göz yaşlarını hissettim. Bir anda olduğumu durumu birkaç saniyeliğine unutup Eren'in ağlamasına takıldım. Ama o ağlamazdı ki, daha önce hiç ağlamamıştı. Duygu bile yaşamazdı ki o. Ben kaskatı kesilmişken o göz yaşları döküp saçımı severken aynı zamanda da sayıklıyordu.
"Çok özür dilerim Merve. Özür dilerim.. özür dilerim.. böyle olmak zorunda özür dilerim ben-" kafamı yavaşça kaldırıp yüzlerimizi hizzaladım.
"Beni gördün değil mi?" Anlamamış bir şekilde bakarken açıklama gereği duydum.
"Kabusunda. Yine beni gördün değil mi?" Eğer hala beni görüyorsa seviyor demektir. Kaybetmekten korkuyor demektir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANCI
ChickLitTanımadığın birini sevebilir misin? "Bu evde kurallar var." dediği an iyice sinirlenmiştim ve bağırmaya başladım. "Buraya isteyerek mi geldiğimi sanıyorsun? Beni zorla buraya getirdin, ne yapmamı bekliyorsun? Önce beni beni öldürmeye çalışan ama kim...