HER ŞEY NETLEŞMİŞKEN ÇIKMAZA GİRECEĞİMİZ BİR BÖLÜM!
SİZİ ŞAŞIRTABİLECEK MİYİM?
ŞAŞIRACAĞINIZA EMİN OLDUĞUM BİR BÖLÜM!LÜTFEN HIZLI HIZLI DEĞIL, YAVAŞ OKUYUN. YAZIM ŞEKLİMİZ ONA GÖRE OLDUĞU İÇİN HIZLI OKURSANIZ KAFANIZ KARIŞABİLİR.
ANLAMADIĞINIZ YA DA AKLINIZIN TAKILDIĞI BİR YER OLURSA YORUMLARDA SORMAKTAN ÇEKİNMEYİN;)
İYİ OKUMALAR...
____________________________"Öyle bir bakışı var ki, sanki ben senin nefesinim der gibi... Sanki onsuz nefes alamayacakmışsınız gibi..."
Ensemde hissettiğim havayla gerinerek gözlerimi açtım. Uzun zamandır bu kadar rahat uyumamıştım. Kendimi çok hafif hissediyordum. Kuş cıvıltıları çok net duyuluyordu. Gözlerimi araladığımda pencere açık olduğu için uçuşan beyaz perdeleri gördüm. Hava dünün tersine masmaviydi ve harika görünüyordu. Sıcak geldiğinde diğer tarafıma doğru dönmeye karar verdim.
Kafamı çevirdiğimde kalbim durdu. Hayır hayır hiç olmadığı kadar hızlı attığı için öyle düşünmüştüm. Bütün akşam ne yaparsam onunla yakınlaşabilirim, ne yaparsam aramızı düzeltebilirim diye düşündüğüm adam karşımda yatıyordu. Belimdeki elini yeni fark etmiştim. İçki falan da içmemiştim ki. Akşam ne olduğunu hatırlamaya çalıştım.
Eren beni piyanonun başında bırakıp gittiğinde ne kadar orada oturup göz yaşlarımın dinmesini bekledim bilmiyorum. Her şeyi iyice düşünmüştüm. Haklıydı. Ben onu hak etmiyordum. Ben ona kötülükten başka ne işe yarıyorum ki? Ona iyi gelmediğim gibi bir de onu çökertmek için Ateş'e yardım ediyordum. Ben Eren'in başına gelebilecek en kötü şeydim. Onu hep üzüyordum. Hep kırılıyordu ve kahretsin ki hepsinde haklıydı. Onu hiç olmadığı birine dönüştürmüştüm. Peki ya ben? Evet Eren bana iyi geliyordu. Daha önce hiç düşünmediğim şeyleri düşünmemi sağlıyordu. Ama bu önemsizdi çünkü ben onun gözünde sadece küçük bir pürüz olsam da onu derinden etkiliyordum. Benim hayatım güzeldi ben neden şimdi buradayım! Ne hayatı ya? Gerçekten hayatım güzel miydi? O hayat benim değil di ki. Ben o zenginliğin içinde daha sevgilisinin onu arkadaşıyla aldattığını göremeyen bir kördüm! Hep mutluyum sanıp geceleri rüyalarında ağlayan bir kör! En güzel anılarım biri bana pahalı hediye verip beni susturmaya çalışırken ya da param veya adım için beni seviyormuş gibi yapıyorken değildi. Benim en güzel anılarım, kendimi Eren'in dudaklarında küçücükmüş gibi hissettiğim zamanlardı. Ama bunu ona yapamazdım. Onu daha fazla üzemezdim. Ateşle konuşmam gerekiyordu.
Mutfaktan sesler duyduğumda içeri ilerledim. Diğer kapıdan çıkan Eren'i ve masaya benim için bıraktığı sandviçi gördüm. Birden gözlerim doldu. Ben onu bu kadar üzerken bile o beni düşünüyordu. Artık emindim. Ben onu hak etmiyordum.
Hızlıca Eren'in odasına girdiğimde, Eren'i cama bakan duvarın önüne oturmuş dışarıyı seyrederken buldum. Gözleri bana doğru çevrildi. Kırgındı. Yemekte onu korkak diye suçlamam değildi asıl mesele. Şu ana kadarki anılarımızı düşünüyordu o da benim gibi. Çekinerek yanına oturdum. Bir süre ikimiz de bir şey söylemedik. Bu an hiç bitmesin istedim.
"Merve..." adımı söylediğinde nefesimi tuttum. Biraz sonra söyleyeceklerimden çok korkuyordum. Ama onu dinlersem daha da zor olacaktı.
"Eren lütfen. Konuşmama izin ver." Üzgün ve yorulmuş gözlerle bana baktı.
"Ben çok düşündüm ve bir karar verdim."
Kaşları havaya kalkmıştı. İçimdeki ağlamaklı sesi bastıramıyordum. Ne kadar acı çekiyorsam sesime de yansıyordu.
"Beni bırak Eren.." bu cümle zar zor da olsa ağzımdan çıkmıştım Eren'in tepki vermemek için kendini kastığını görebiliyordum.
"Bak ben senin için saatli bombadan başka bir şey değilim. Her saat, her dakika sana daha da çok zarar veriyorum. Lütfen Eren. Unut beni. Ben senin hayatını mahvettim. Şu an kardeşinle olabilirdin di mi? Seni ne kadar özlüyor görmüyor musun? Ama onun yanına gidemiyorsun çünkü ben varım. Çünkü ben varken senin bir görevin var. Sürekli sana zarar veriyorum. Kalbini kırıyorum. Ben hiç bir şey yapmasam sen beni görünce kahroluyorsun. Her sözümle seni üzüyorum. Senden beni affetmeni bekleyemem Eren. Bu kadar bencil olamam. Sabah Ege'yi arayıp bu durumu çözelim. Beni dışarı bırakmayacağını biliyorum. En azından bana göz kulak olacak başka birisini bulsun, olmadı kendi gelsin. Sonra buralardan git Eren, bir daha karşına çıkmayayım. Şu saçma olay bitince yurt dışına çıkacağım. Uzaklaşacağım senden. Uzak duracağım. Türkiye'de kalmak istemiyordum zaten. Bu olay sayesinde çevremdeki herkesin yalan olduğunu anladım. Ayrıca içimde bu kadar kötü biri olduğunu da keşfettim. İstemesem de sana zarar veriyorum, sürekli aklını karıştırıyorum. Eren benim yüzümden bir sürü insan öldü! 20 yaşındayken yaşadıklarını beni her gördüğünde tekrar yaşıyorsun anlamıyorum mu sanıyorsun? Hem de ben sana bu kadar kötü davranırken, sen bana değer veriyorsun. Eren ben senin kalbini karartıyorum, senin kalbini parçalıyorum, ben senin-" elimi tutup kalbinin üzerine götürünce sustum.
"Bu kalp senin için atıyor Merve. Ve bunu susturmaya senin gücün değil ölümün bile gücü yetmez." dedikleri karşısında ağlamaya başlamıştım. Ben çok kötü biriydim çok! Bana sarıldığında artık hıçkırıklarla ağlıyordum. Bu kadar saat ağlamaktan yorgun düşmüştüm artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANCI
ChickLitTanımadığın birini sevebilir misin? "Bu evde kurallar var." dediği an iyice sinirlenmiştim ve bağırmaya başladım. "Buraya isteyerek mi geldiğimi sanıyorsun? Beni zorla buraya getirdin, ne yapmamı bekliyorsun? Önce beni beni öldürmeye çalışan ama kim...