Hepinize merhaba yeniden! (Okumuyorsunuz ama ben yazıyorum💗😊) Keyifli okumalar. 👋💕
•••
"İlk andan beri. Herşeyden, herkesten çok. En çok.."
•••
Bir ay sonrası
Anne ve babama veda edip okula gitmek üzere evden çıktım. Kulaklığım kulağımda müzik dinlerken telefonuma gelen bildirim ile durup bildirime baktım.
Yavuz: Elfida, okula gitmeden önce sahile gelir misin? Seninle konuşmak istediğim bir konu var.
Yavuz: İstersen daha sonra okula birlikte gideriz.
Elfida: olurrr. Geliyorumm.
Telefonumu cebime koyup sahile, Yavuz'un yanına gittim.
"Geldin mi?"
"Evet. Bir sorun mu var? Konuşmak istedin de."
"Şey evet. Yani hayır. Şey, otursana." elini ensesindeki saçlarına atıp oynamaya başladı. Yüzündeki gerginlik temsili yüz ifadesi ile yanıma oturdu.
"Ee ne oldu?"
"Elfida. Şimdi herşeyi tek seferde anlatıcam. Yalvarırım soru sorma. Bunu sana söylemek için uzun bir süredir bekliyorum. Bitene kadar dinle olur mu?"
Kuruğu cümleler karşısında daha da gerilirken başımı 'evet' anlamında sallamak ile yetindim sadece.
"Ben uzun zamandır sana bunu söyleyebilmek için bekliyorum. Belki şuan tam zamanı yada çok yanlış bir zaman. Bilmiyorum ama daha fazla tutamam içimde. Ben.. Uzun zamandır seviyorum seni. Ama böyle bir arkadaşın arkadaşını sevdiği gibi değil. Senin yanındayken daha farklı atıyor kalbim. Daha farklı çarpıyor. Bu kalp sadece seninleyken böyle atıyor. Uzun zamandan kastım ilk gördüğüm andan beri. İlk görüşte aşk misali yani. İlk görüşte aşka ınanır mısın bilmiyorum ama ben inanmazdım. Taki seni ilk görüşüme dek. " duraksadı. Derin bir nefes alıp devam etti. " Seni çok seviyorum. Kendimden bile çok seviyorum. Herkesten, herşeyden çok seviyorum seni. Belki bir Romeo ile Juliet hikâyesi olmayacak bizimkisi ama Elifda ve Yavuz'un hikâyesi olacak. Sabahlara kadar oturup dışarıyı izlediğin o pencere gibi. Gün Doğumu Penceresi olacak. Ben pencere misali, sen iseihtişamlı gün doğumu. İnan bana düğümlendim şuan. Ne dediğimin bile farkında değilim. Ama kesinlikle farkında olduğum birşey var. Oda sana sırıl sıklam, deliler gibi aşık olduğum."
O an duyduklarıma karşın gözlerimin dolduğunu hissettim. Dolu gözlerim ve cılız sesim ile tek bir kelime firar etti dudaklarımdan. "Yavuz."
"İstersen bir daha çıkmam karşına. Ama tek bir kelimene amerikayı fethederim, o derece." Kıkırdanışına kıkırdayıp gözlerimi sildim.
Sanırım kırk yıl boyunca düşünsem aklıma gelecek olan en son şey bile olmazdı Yavuz'un bir gün bana aşık olacağı. Hemde ilk görüşte.
Daha önce hiç geçmedi biliyorum ama hoşlandığınız bir kişinin bir gün karşınıza geçip 'sana aşığım' diyişini duyduğunuzda hayattaki tüm şansınızı o an kullanmışsınız gibi bir his doğuyor içinize.
"Birşey demeyecek misin?"
"An önce de içimden geçirdiğim gibi. Hoşlandığın kişinin bir gün gelip sana 'sana aşığım' diyişini duyduğunda sanki hayatında bütün şansını o an kullanmışsın gibi bir his doğuyor içine. Şuan tam olarak o hissi yaşıyorum."
Yavuz kurduğum cumlelere bir anda ayağa kalkıp açılan ağzını elleriyle kapatarak cevap verdi. Bu hallerini daha öne hiç görmemiştim Yavuz'un. Her geçen gün yeni şeyler öğreniyordum onun hakkında.
"Hadi okula gidelim, geç kaldık."
Çantamı sırtıma takıp yürümeye devam ettim. Yavuz bir kaç saniye boyunca öyle kalsada arkamdan hızlı adımlarla gelip bana yetişti.
"Az önce ne dedin sen?"
"Hadi okula gidelim, geç kaldık dedim."
"Hayır ondan önce."
"Ne dedim Yavuz?"
"Hoilandığın kişinin sana aşık olması dedin!"
"Dedim mi?"
"Ya dedin! Benden mi hoşlanıyordun? Dur! Hoşlanıyorsun değil mi? Yoksa öyle demezdin değil mi?" Yavuz'un bu hallerine verebildiğim tek tepki kahkaha atmaktı ve kahkaha attım da.
"Ya gülme Elfida. Hoşlanıyor musun benden?"
"Hoşlanmasam öyle söyler miydim?"
"Doğru söylemezdin. Şimdi sana bir soru sormak istiyorum." Ellerimi avuçlarının arasına aldı ve gözlerimin içine bakarak konuşmaya devam etti.
"Benim kalbimin sahibi olur musun?" elimi kalbinin üzerine koydu. Gözlerimden akan bir damla göz yaşını baş parmağı ile sildi.
"Ben uzun zaman önce oranın sahibi olmuşum bile." dedim gülerek. Çok mu tatlıydı ne?
"Bu evet mi demek oluyor?"
"Bilmem, öyle mi oluyor?"
"Bence öyle oluyor. Sence?"
"Öyle."
Kollarını şavkatle bana dolayınca kollarımı beline sardım. Şuan zaman dursun istiyordum. Bu koca dünyada sadece biz olalım. Ne ara bu hoşlantı aşka dönüşmüştü ki böyle?
İlk an?
Bana aşkını itiraf ettiği o an?
Yada, şuan?
•••
"Lan çatlatmayın adamı söyleyin!"
"Önce siz söyleyin." dedi Çınar. Cidden cinnet geçireceğim şuan.
"Tamam şöyle yapalım. Aynı anda." dedi Yavuz.
"Tamam o zaman. 1"
"2"
"3"
"Biz sevgiliyiz!"
"Biz sevgiliyiz! "
"Oha!"
"Ne oha!"
"Oha ship!"
Dördümüzde şaşkındık haliyle ama Çınar ve Eslina daha da .şaşırmıştı çünkü beklenmedik gerçekleimişti. Bizim şokumuz daha hafifti çünkü Eslina Çınar'dan hoşlanıyordu ve belli etmiyordu.
Önemli olan kimin ne zaman hoşlandığı, aşık olduğu değildi. Önemli olan mutlu olduğumuzdu.♡♡
Bitti!
Ne demeliyim bilmiyorum ama bitti. Onları özliycem ama özel bölümlerle gelirim sanırım. Ama hala buralardayım. "Kayan Yıldız"da görüşmek üzere.
Sorularınızı bırakabilirsiniz. Yorum ve oylarınızı da bekliyorum.
Karakterler hakkındaki düşüncelerinizide bırakırsanız çok sevinirim.💕💗😚Yavuz
Elfida
Eslina
Çınar
Elfida'nın anne ve babası
Eğer soru cevap bölümü isterseniz sorularınızı tam buraya bırakabilirsiniz. (Tabi yorum gelirse..)
Görüşmek üzere cici kalın!💗💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gün Doğumu Penceresi
Teen FictionElfida Sarıhan adında bir kızın yaşama öyküsü.. Elfida:" Şimdi sizlere soruyorum. Benimle birlikte hikâyemi yeniden yazmaya var mısınız?"