Keyifli okumalar:")
Gözlerimi açtığımda karşımda gördüğüm ilk şey bembeyaz tavan olmuştu. Sonradan hissettiğim bai ağrımla birlikte gözlerimi sıktım. Elimle baiımı sıvazlarken olanların hepsi bir bir aklıma düşmeye başlamıştı bile.
Ellerimle yüzümü kapatıp bunların hepsinin berbat bir kâbus olmasını istedim.
"A-abi?"
"Buradayım güzelim. Sen iyi misin? Bekle, doktoru çağıracağım." Ayağa kalkıp doktoru çağırmaya gidecekken kolundan tutup o'na engel oldum. Yanlız kalmak istemiyordum. Hemde hiç istemiyordum. Olanların gerçek olup olmadığından emin bile değilken tek kalma düşüncesi beni korkutuyordu.
"Gitme."
"Tamam. Nasılsın?"
"İyiyim."
"Güzelim benim. " diyip saçlarımı okşadı buruk bir gülümsemeyle. Yorgun bir tebessüm ile karşılık verdim.
"O adam. Okula giderken gördüm o'nu. Okul sokağında. Ba-bana annen ve ba-baban yaşıyor dedi. A-arkanda dedi. Döndüm. A-arkamdalardı. Annem ve baabm karşımda duruyordu Sarper. Yaşıyorlardı. İnana biliyor musun?" Evet der gibi salladı başını. Tam devam edecekken kapının açılmasıyla durdum.
İçeriye ilk giren annem oldu. Daha sonra ela gözler. Babam..
"Kızım." Annem yanıma gelip elimi tutacak iken "dokunma." dedim. Bir damla yaş süzüldü gözlerimden. Bu bir rüya ise ve baba dokunursa biliyordum ki canım yanacaktı. Eğer bu bir kâbus ise anne baba diye haykırarak uyanmak istemiyorfum bir daha. Korkuyordum. İçimdeki beş yıl önce ölen o çocuk korkuyordu hâla.
"Bir tanem." Bu sefer konuşan babam oldu.
"Gidin!""Kızım yapma böyle. Sana herşeyi anlatacağız. Yalvarırım yapma böyle." Dedi annem göz yaşlarının arasından. Rüya olamayacak kadar gerçekti ama ben inanamak istemiyordum işte. Hamgi çocuk öldüğünü düşündüğü anne ve babası bir anda çıkıp gelince inanmak isterdi ki?
"Dinle bizi bir."
"Dinlemeyeceğim! Sarper çıkar onları burdan, uyandır beni. Biliyorum kâbus bu. Uyanmak istiyorum uyandır beni! Gidin! İstemiyorum gidin! Sarper kov onları!"
•••
Sarper'den
Elfida kriz geçirince doktor gelip sakinleştirici yapmıştı ve şuan uyuyordu. Şuan ise Öldüğünü düşündüğüm Teyzem ve Eniştem ile odanın önünde oturuyorduk. Buna ben bile bu kadar şaşırmışken kendi öz evlatlarının böyle bir tepki vermeleri gayet normaldi. Elfida'ya hak veriyorum. Hemde fazlasıyla.
"Sarper oğlum?" Teyzrmin en son beş yıl önce duyduğum o naif sesini yeniden işittim. Başımı yerden kaldırıp yüzüne odaklandım. Değüşmemişti. Hâla aynıydı. Enişteme baktığımda ise biraz yaşlanmış olduğunu gördüm. Saçları beyazlamıştı hafiften. Ama eski karizmasını koruyordu hâla.
Yine de kızgındım onlara. Geçecek gibi de değildi.
"Efendim?"
"Elfida'ya hep göz kulak olmuşsun. Çok sağ ol. Biz olamadık ama sen aile olmuşsun o'na." dedi teyzem buruk bir gülümseme ile.
"Evet, aile oldum o'na. Bazen anne bazen baba, bazen abi. Kaybettiği düşündüğü ailesi gibi koruyup kolladım o'nu. Ağladığında yanındaydım. Güldüğünde yanında ben vardım. Geceleri ağlayarak uyandı ben sardım o'nu. Ben güldürdüm ben eğlendirdim. Ama hiçbir zaman bugün olduğu gibi ağlatmadım o'nu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gün Doğumu Penceresi
Novela JuvenilElfida Sarıhan adında bir kızın yaşama öyküsü.. Elfida:" Şimdi sizlere soruyorum. Benimle birlikte hikâyemi yeniden yazmaya var mısınız?"