B8

9 5 0
                                    

Eve geldiğimde üçü birden üzerime yoğunlaşmışlardı. Sordukları tüm soruları yanıtsız bırakıp mutfağa geçtim. Yavuz peşimden gelip sorgusa devam etmişti. Elimdeki kağıdı ona vererek cevap vermekle yetinmiştim.

"Bu ne?"

"Oku." Dedim sürahiden su doldururken.

"Ama-"

"Kim olduğunu bilmiyorum. Tanımıyorum da. Bilmekte istemiyorum tanımakta." Bardağı masanın üzerine bırakıp salona geçtim. Eslina ve Çınar'da sorgularına kaldıkları yerden devap ederken küçük bir açıklamayla konuyu kapatıp televizyon izlemeye dönmüştüm.

Artık düşünmek istemiyordum. Artık içine sıkışıp kaldığım bu ru halinden kurtulmak istiyordum. Kim olduğu uurumda değildi. Neden saklandığı ve neden yaptığıda. Neden unutmamı istediğide umurumda değildi. Umurumda olan tek şey vardı. Oda artık bu ruh halinden nefret ettiğimdi. Babam ve annem gittikten kısa bir süre sora teyzemin ısrarı ile psikolojik tedavi görmüştüm. Daha sonra işe yaramadığını düşünüp bırakmıştım. Geceleri uyumak çok zordu. Uyku tamamen haram olmuştu bedenime. Bir süre ilaç kullandım. Arasıra uyuyamadığım zamanlarda yine içtiğim oluyordu. Ama eskisi gibi olmamaya dikkat etmeye çalışıyordum.

"Adamı tanıyor musun?"

"Yavuz tanımıyorum dedim ya! Tanımakta istemiyorum kim olduğunu bilmekte. Umurumda bile değil!" Sesim salonun içinde yankılanırken, yüksek çıktığını fark edip kendime geldim.

Herşeyden yorulduğunuz zamanlar oluyor. Nefes alamaktan bile..
Ben fazlasıyla yorulmuştum. Herşeyde o kadar çok yorulmuştum ki, uyku bile yorgunluğumu almaya yetmiyordu. Sadece kendimi kandırıyordum. Umurumdaydı. Onun kim olduğu umurumdaydı. Neden bunu yaptığını, neden onları unutmamı istediğini deli gibi merak ediyorum. Tek bir sorunun cevabını merak ediyordum. Neden?!

》》》

"Günaydın."
Çantamı bırakıp sırama oturdum. Eslina benden önce gelmiş ve yerine yerleşmişti.

"Günaydın. Nasılsın?"
Çantamdan defter ve kitabımı çıkartırken cevapladım. İlk önce kendime sordum daha sonra aldığım cevabı kendim aracılığıyla ona verdim.

"İyiyim. Sen nasılsın? "

"Ben de iyiyim." Sabahki kısa sohbetimizin ardından Yavuz ve Çınar sınıfa giriş yapmıştı.

"Günaydın kızlar."

"Günaydın."

"Günaydın."

Çınar ve Eslina birbirlerine dönmüş sohbet ederlen ben sadece masanın üzerinde kopartacak derecede oynadığım parmaklarımla oynuyordum.

》》》

"Yemek yiyelim mi?" Okul çıkış saatiydi ve herkes toparlanıp tek tek sınıftan çıkınca sadece biz kalmıştık.

"Lahmacun yemeye gidebiliriz." Dedim onlara dönüp. Şaşkın şaşkın yüzüme baktıktan sonra "ne?" diyip gülümsedim. Canım lahmacun istediğinden değil, kafa dağıtmak ve onlara uymak içindi.

"Olur. Hadi kalkın gidelim." Yavuz çantasını sırtına asıp ayağa kalktı. Ona uyup ayağa kalkıp sınıftan çıktık.

Lahmacun salonuna geldiğimze siparişlerimizi vermiş, onları beklerken sohbet etmiştik. Gülüşlerimiz tüm salonu kaplarken Yavuz'un bakışlarını arada üzerimde hissedince irkilip ona bakıyordum. Her seferinde tebessüm edip önüne dönüyordu.

"Sonra bizim takım dört üç yenildi işte." Diyerek anlatmaya devam etti Melih.

Eski okulunda, okullarının futbol takım kaptanlarıymış. Bizim okula geçmeden önce oynadıkları son maçı anlatıyordu.

"Ya bunların kafasında patlatacaksın topu." Dedi Yavuz sinirle.

"Ee Elfida. Sen neler yapıyorsun?" Çınar'ın bana yönelttiği soruyla ona dönüp gülümsedim.

"Pek birşey yapmıyorum. Okuldan eve, evden okula işte." Diye cevapladım.

Yemeklerimiz bittikten sonra hepimiz evlerimize dağılmıştık. Ben de eve geldiğimde ilk yaptığım şey uyumak olmuştu.

Üzerimi değiştirip kendimi yatağıma, uykunun huzurlu kollarına emanet ettim. Yorgunluğun ve uykunun bedenimi hapsetmesine izin verdim.

☆♡☆♡☆♡☆♡
Keyifli okumalar
Yorum ve oy atmayı unutmayın canparelerim
İnstagram: chsimge ve wskywggy

Gün Doğumu PenceresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin