(39) özlemek

262 19 42
                                    

"Size bişey söylemem lazım" poyraz'ın ciddi ses tonundan ona döndüğümüzde Miray "bi dakika Mehmet abiye bakayım o duymasın" diyince eliden tutup çektim masaya doğru "Mehmet abi gitti" dediğim de "nasıl yani nereye gitti" şaşkın şaşkın konuşmamı beklerken "gece Van'a dönmesi gerekti ve gitti. " dediğimde sandalyeyi çekip oturdu "beni görmeden mi? " sesi kırgın çıkmıştı. Elinden tutup "şantiyelerinden birinde patlama olmuş bekçileri yaralanmış seni uyandırmak istemedi bi daha gelecegini söyledi" dediğimde dudağını yemeye başladı. Ağlayacak gibiydi ama tuttu kendini. "Gerçekten odana kadar gelmiş ama uyanmayınca uyandırmak istememiş üzüldün mü?" dediğimde yutkunup gözlerini sıktı derin bi nefes aldıktan sonra "yoo üzülmedim aslında bekçilere üzüldüm iyilermiymiş?" diye sorunca yüzüne baktım bi kırgınlık vardı ama genelde miray çok anlayışlı bi insandır neden buna bu kadar takıldığını anlamadım.

"Bilmiyorum sabah uyandığımda mesaj attım ama hala dönmedi" dediğimde elini elimden çıkarıp çayını içmeye başladı. "Anladım. Anlat dinliyoruz poyraz" ciddi bi tavırla poyraz'a dönüp kurmuştu cümlelerini. "Anlatıcam da İnsallah şantiyesinde büyük bi kayıp yoktur. Arayın isterseniz ben beklerim" Poyraz'ın sözleri bitince hiç cevap vermeden konuşmasını bekledim. "Tamam anlatıyorum. Bunları yapan kesinlikle Büşra. Hayal'in vurulmasıda onun yüzünden. Ama bunu neden yaptığını bi türlü anlayamıyorum. Sonuçta kendisi gitti. Kendisi bana haber vermeden çekip gitti şuan dönüp de bunları yapması çok saçma. Bize" lafını tamamlamadan Miray ayağı kalkıp "ya sen ne saçmalıyosun." diyip masaya vurdu. Bardakların sallanmasıyla çıkan sesten sonra dönüp Miray'a baktım. Ateş ayağı kalkıp "sakin olur musun" diyince

Miray daha çok bağırıp "olamam sakin falan sandalyenin arasından çıkıp konuşmaya devam etti. "Duymuyo musun ne dediğini Büşra yapmışmış neden olabilirmiş. Kendisi terk etmişmiş çok saçmaymış." poyraz'ın söylediklerini tekrarlayıp tekrar poyraz'a döndü "Bana bak şimdiye kadar sustuysam hayal içindi gelmiş burda pişkin pişkin Büşra yaptı diyemezsin o gece anlattığınızda da Hayal çok kötüydü diye sustum ama artık yeter. Ne dediğinin farkında mısın senin yüzünden Hayal ölüyordu. " ayağı kalkıp Miray'ın ellerinden tutup "tamam Miray sakin olda dinleyelim" dediğimde ellerimi bırakıp "bana sakin ol deme geç otur şuraya Söyleyeceklerim bitmedi. Görüyo musun Poyraz bey şu kızın halini bak iyi bak bi deri bi kemik kaldı senin yüzünden senin aşkın yüzünden "

Tekrar ellerini tutup "Miray lütfen" dediğimde beni sandalyeye oturtup "dur şurda" diyip tekrar Poyraz'a döndü "bana cevap ver Hayal ölseydi ne olacaktı. Sen o orospuya kavuşacaktın benim kardeşim ölüyordu" dediğinde poyraz  masaya vurup ayağı kalktı sert bir sesle "konuştuğun lafa dikkat et" diyince tekrar bardakların sesiyle irkildim.

"Niye dikkat edicem zoruna mı gitti ona orospu demem kusura bakma, yada istersen bak benim kardeşim ölüyordu." diyince Poyraz  Miray'a doğru yürüyünce bende ayağı kalktım. İşaret parmağını kaldırıp "Benim derdim ona ne dediğin değil. ona istediğini söyle hakkındır ama bana kavuşacaktın deme Bu biiirr. İkincisi Hayal'e bişey olsaydı ben ne yaşardım ne de yaşatırdım. Sen sanıyosun ki? ben Hayal'den onu sevdiğim için ayrıldım. Ben Hayal'i hala köpek gibi seviyorum ama buraya bile gizliden geldim ki tekrar hayal'e bi zararım dokunmasın." Poyraz'ın sesi gür çıkmıştı. İkisininde ne yapacağını kestiremediğim için aralarına girsem de Miray beni arkasına çekip "önce o sesini alçalt karşında çocuk yok bu  biiirr." Ona doğru adım atan Ateş'i eliyle durdurup devam etti "Hayal'i sevseydin eğer şimdiye kadar o kızı bi şekilde ondan uzak tutmuştun her gece kapıdan zarflar mektuplar toplamazdık bu ikiiii. Seven her zaman bi çaresini bulur sevdiğinin yanında olur ama sende o adamlık ne arar cesaretsizsin benim kadar bile içinde adamlık yok"

Gözlerim açık bi şekilde donmuştum. Miray çok ağır konuşuyodu. Poyraz'ın sinirle duvardaki saate yumruk atmasıyla dökülen kanları görünce çığlık attım. yanına gitmek istesemde Miray beni çekip durdurdu. Ateş hemen Poyraz'ın yanına gitsede poyraz dokunmasına izin vermedi "Miray bırak beni eli kanıyor" dediğimde elimi bırakmayıp kısık sesle "çok sinirli sana  zarar verebilir." diyince elinden kurtulup Ateş'i çekip Poyrazın elini tutum. "Naptın sen" dediğimde elini elimden çekip "iyiyim" diyip tekrar Miray'a döndü gözlerinden Ateş çıkıyordu resmen "ne zarfı?"  Miray tekrar elini elime atıp çekti beni yanına "gece hayal'e bi zarf geldi. Bil bakalım kimden." Ateş "Poyraz elin kanıyor içinde cam kalmış olabilir." desede poyraz hiç oralı olmadan Miray'a "zarf nerde? " diye sorunca Miray daha fazla sinirlendirmek için "yırtıp attım sizin aşk masalınızı dinleyecek değiliz kendini de o sevgilini de bizden yani Hayal'den uzak tutucaksın."

~~PSİKOPAT TİKİLER ~~ (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin