(35) mutluluk ne zaman?

246 23 0
                                    

frida kahlo ikiye bölünmenin ağırlığını şöyle anlatıyor; ”çok karışığım. bir yanım olabildiğince huzursuz ve yorgun. diğer yanım mucizelere ve düşlerin gerçek olabileceğine halen inanıyor ve heyecanını koruyor. bu iki yan arasında ben, eziliyorum.”

Acaba bir mucize olacak mıydı?  Yoksa doğduğumdan beri üzerimde olan bu lanet devam edecek miydi?

O mektubu okuduğumdan beri koltuğa uzanmış tavana bakıp ağlıyordum. Herşeyi kafamda birleştirip bi anda yok ediyordum. İnanmak istemiyordum. Miray'ın göz yaşımı silmesiyle gözlerimi ona çevirdim gözleri kızarmış yanıma çökmüş göz yaşlarımı siliyordu.

"Bu suyu içer misin iyi gelir " masanın üzerinden aldığı suyu gösterince kafamı sallayıp onayladım. Doğrulmama yardim edip suyu içirdi. Bir yudum aldıktan sonra hıçkırarak ağlamaya devam ettim. Yanıma oturup sıkı sıkı sarılmaya başladı.

O bana sarıldıkça daha çok ağladım. Kollarından çıkıp yerdeki mektubu aldım elime.

Tekrar tekrar okudum "üzgünüm sevgilim geç kaldın ben kazanıcam hayal'in de senin yüzünden yaralandığını öğrenecek" bu cümleye takılmıştım. Sevgilim demesine mi yanayım onun yüzünden yaralandığıma mı?  Bunu bile bile susmasına mı yoksa en altta yazan Büşra yazısına mı?

Mektupta ne yazdığını merak ediyorsunuz, etmeyin! 

Çünkü o mektupta beni o silah yarasından daha fazla yaralayan cümleler var. 

Miray mektubu elimden alıp arkasina sakladı "yeter okuma" "miray nerde peki poyraz?  Acaba bu yazılanlar doğru mu?  Doğruysa neden haberimiz yok?  Değilse mektubun bizim elimize geçeceği nerden biline bilir?  Herseyi geçtim nerede bunlar? "

Ağlamaya devam ediyordum. Poyraz'ı çok merak ediyor bi o kadar da mektubu sormak için saniyeleri kovalıyordum. Miray'ın masaya koyduğu mektubu tekrar alıp okumaya başladım.

"Aşkım, aşkım, aşkııım yapma dedim ama düşme peşime niye oyun bozanlık yapiyosun çocukken de öyleydin dün gibi aklımda. Unutmamıştım ki zaten hiç. Ama sen unutmuşsun gözlerimin içini, rengini beni. Başka hayallere dalmışsın. neyse ki hayalim dediğin kız tutkulu çıktı. Ne çok seviyormuş bu dünyayı. Ama  üzgünüm sevgilim geç kaldın ben kazanıcam hayal'in de senin yüzünden yaralandığını öğrenecek. Ayrılacaksınız sen benim olacaksın. Hem zaten benden başkası yakışmaz sana. Lütfen adamlarımın peşini bırakır mısın başına bela almanı istemem seni seviyorum bebeğim."

Dikişlerim alındığı için daha rahattım. Ayağı kalkıp tuvalete doğru yürümeye başladım. Miray hemen kalkıp elimi tutsa da kendim hallede bileceğimi söyleyip elini bıraktım. Tuvalete girip çıktıktan sonra elimi yüzümü yıkamak için lavaboya yöneldim. Suyu açtıktan sonra karşımda ki aynaya takıldı gözüm. Bu ben miydim.

Ne kadar zayıflamış ne kadar çirkinleşmiştim. Yüzüm de bi sarılık vardı gözlerim kan çanağı resmen. Suyun sesiyle kendime gelip akan suyun altına elimi koyup dolan suyu yüzüme çarptım. Kendime gelmeye çalışıyodum.

Yaramın acımasıyla durup tekrar aynaya baktım. Suyu kapatıp havluyla kurulandıktan sonra yaramın üstünü tutup acısının dinmesini temenni ederek çıktım lavabodan.

Neredeydin poyraz seni özledim. Bu mektubun nedeni neydi. Kafam da deli sorular. Miray hemen kapının önünde bekliyormuş beni.

Yaramın üstün de elimi görünce "iyi misin" diye sordu telaşla. "İyiyim arada sızlıyo. "

Yukarı çıkınca o da geldi peşimden heran bişey olacakmış gibi etrafımdaydı. Kendi canı da yanıyordu ateş de yoktu ortada mektuba da takılmıştı.

Odama girip yatağıma oturunca gelip yanıma oturdu. "Aç mısın" nasıl olacaktım ki yemek düşünecek halde bile değildim kafamı olumsuz anlamda sallayıp yatağa uzandım "hayır sadece uyumak istiyorum." saçlarımı okşayıp "ama ilaç saatin geliyor yemek zorundasın beni kırma hemen iyileşmen gerekiyor sana ihtiyacım var" yorganımı açıp yanıma gelsin diye geriye çekildim.

O da yanıma uzanınca başını omuzuma çekip elimle saçlarını okşayıp "biz ne olcaz miray?  Adam akıllı bi ailemiz yok  başımıza gelenlere bak. Yaşımıza ve sorumluklarımıza bak biz ne zaman mutlu olcaz?" kafasını kaldirip yüzüme bakınca gözlerimden akan yaşı görünce göz yaşımı silip "biz yan yana olunca aşamayacağımız hiç bişey yok bebek üzülme biz çok mutlu ve çok güçlü olucaz ben seninle çok mutluyum Zaten"

Kafasını tekrar omuzuma koyup elini belime dolayınca bende elimi beline
dolayıp gözlerimi yumdum..

Çok ara verdiğim için kısa yazdım artık inşallah hep yazıcam kusura bakmayın yetişemiyorum ama bırakmak da istemiyorum sizleri çok seviyorum öneri yorum ve beğenilerinizi bekliyorum  🥰😘😘😘

~~PSİKOPAT TİKİLER ~~ (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin