💫
Kurt kan dolu küvetin içindeki yüzü solgun kızın cesedine bir bakış attıktan sonra kızın karnının üstünde duran yarısı şarap dolu olan sürahiyi alıp dolaba doğru ilerledi. Dolaptan küvetteki kanın rengi ile aynı tondan bir havluyu alıp beline bağladıktan sonra odaya geçti. Yatağın üstündeki kıyafetlere bir bakış attıktan sonra odadan çıktı. Aşağıdan sesler geliyordu. Salonda rahat bir şekilde oturan Karga, Kuzgun ve Kaplan ondan yayılan kan kokusunu anında alarak ona doğru döndüler.
"Gittiğinizi düşünmüştüm." dedi Kurt onlara bakıp merdivenlerden inerken.
"Durulanmayı düşünmüyor musun?" dedi Karga onu memnuniyetsiz bir ifadeyle süzerek.
"Hayır, kokuyu unutana kadar bu kan kokusunu koklamayı tercih ediyorum. Aynı sancıyı tekrar yaşamak istemiyorum. Rahatsız oluyorsanız gidebilirsiniz." dedi Kurt başını iki yana sallayarak. Ardından kendini rahat bir tavırla koltuğa bıraktı.
"Ama sen gidemezsin, Karga. Artık şu Noir D'or olayını anlatacak mısın?" dedi Kurt tek kaşını kaldırıp Karga'ya bakarak. Karga bir süre sessiz kaldı. Bu herkesin ona tedirginlikle bakmasına neden oldu.
"Konuşmayı mı unuttun?" dedi Kaplan dayanamayarak. Karga'nın sessizliği diğer üçünü çileden çıkarmak üzereydi.
"Bu çok eski bir efsane. Benim kadar bilgiye düşkün olmadığınızı bildiğimden bu bilgiyi bu zamana kadar öğrenememiş olmanızı yadırgamıyorum. Noir D'or yukarıdakilerin bizim için ayarladığı bir oyun diyebiliriz." dedi Karga yarım bir gülüşle parmağını kaldırıp tavanı işaret ederek.
"Bu nasıl bir oyun?" dedi Kuzgun düşünceli bir sesle.
"Noir D'or kokusuna sahip kişinin tadı da kokusu kadar güzeldir. Tanrıların meyvesi diyebiliriz. Kalbi o kadar saftır ki, asla kirlenmeyen bir nehir gibi düşünün, sonsuza kadar tertemiz tatlı suyunu akıtan bir nehir. Ama tabii ki yukarıdaki piçlerin bizim için böylesine lezzetli olabilecek bir varlığı aramıza yollamaları mantıklı değil. Tadı da kokusu kadar güzel olsa da onu yiyemeyiz." dedi Karga omuz silkerek.
"Bu da ne demek oluyor? Neden yiyemiyoruz?" dedi Kurt anlamayarak.
"Bunun sebebi kalbi. Parfümleri düşün. Üç notası olduğu söylenir. Üst, kalp ve alt notalar. Asıl istenilen kokuyu kalp notası verilir. Alakasız gelebilir ama konumuzla çok ilgisi var. Kalp notasına ulaşmak için önce diğer notaların sınavını atlatmalıyız. Onu yiyemeyiz evet ama henüz yiyemeyiz." dedi Karga esrarengiz bir gülümsemeyle. Bunları anlatmak zorunluluktu onun için.
"Anlattıklarının bizi aydınlatması gerekiyor, Karga. Daha da derin bir karanlığa sürüklemesi değil." dedi Kaplan ona gözlerini devirerek. Karga ona kısa bir bakış attı. Ardından sözlerine devam etti.
"Kalbini elde etmemiz gerekiyor kısacası. Şu an onu yemeye çalışırsak bu bizi sadece zehirler. Bu bizi ölümsüz hayatımız boyunca ceset haline bürünmemize sebep olabilir. O yüzden Noir D'or'un kalbini kazanmamız gerekiyor. O zaman onu dilediğin gibi yiyebilirsin. Ayrıca onlara da dilediğini yaptırabilirsin." dedi Karga geriye yaslanarak. 'Onlara' derken eliyle yine tavanı işaret etti. Kısa süreli bir sessizlik olurken hepsinin gözü tavana çevrildi.
"Anlayamıyorum. Onu bu kadar özel kılan ne?" dedi Kuzgun kaşlarını çatarak. Karga gözlerini devirdi.
"Tanrıların meyvesi diyorum, Kuzgun. Sence ne olabilir?" dedi bezgin bir sesle. Ama kimseden bir ses çıkmadı. Karga ellerini saçlarına daldırıp ofladı.
"Tanrıların meyvesi demek, her bir tanrının kanını içeriyor demek. Bu yüzden bu kadar güzel. Çünkü kutsal. Göklerin lezzetini barındırıyor. Altın kan taşıyan, altın bir kalp..." dedi Karga tane tane anlatarak. Üçünün gözleri de kocaman açıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Noir D'or // Altın Kalp
FantasíaKalpsiz tanrıların arasında kalbinin eşsiz kokusuyla sürüklenen bir kadın... Karga... "Bu yaşına kadar öğrendiğin ne kadar bilgi varsa tüm o bilgiyi yaratan kişi benim." Kuzgun... "Gizlediğin tüm sırlarını, saklı tüm acılarını görebilir, anılarına...