18. Homme Du Ciel*

16 4 0
                                    

💫 

      Auri önünde boylu boyunca uzanmış cesedin üstündeki kanı temizlemeye henüz başlamıştı ki, kapı açıldı. İçeriye Alex girdi. Auri ona ifadesiz kısa bir bakış attıktan sonra temizleme işine geri döndü. Alex bir şey demeden onun yanına gelip yanındaki sandalyeye oturdu ve Auri'yi izlemeye başladı. Auri onun sessiz tavrı karşısında bir yorum yapmadan otopsisine devam etti. Alex'in inceleyen bakışlarını görmezden gelip otopsi formunu doldurdu. Ardından otopsi odasındaki dahili telefondan görevliyi arayıp cesedi alabileceğini söyledi. Onlar gelene kadar adamın göğsünü dikti. Adamlar sedye ile gelip cesedi alıp götürdüler. Auri, Alex'e döndü. 

"Ölmüş bir adam olan senin için bir otopsi yapabilirim istersen." dedi Auri kafasını yana eğip dikkatle Alex'e bakarak. Alex güldü. 

"Senin elinden ölmek hoş bir drama olabilirdi ama bir kere ölmek bana yetti, Auri. Teşekkür ederim." dedi Alex alaycı bir sesle. Auri de güldü. Aralarında tekrar bir sessizlik oldu. Auri onun konuşmayacağını anladığında iç çekerek konuşmaya başladı. 

"Seni konuşturmak için otopsi yapmam gerekecek gibime geliyor." dedi Auri gözlerini devirerek. 

"Demin yaptığın otopsi ne içindi?" dedi Alex konuyu değiştirerek. Auri bundan hiç hoşnut olmasa da Alex'in konuyu değiştirmesine izin verdi. 

"Alışılmışın dışında bir zehirlenme olayı. Akciğerlerde pulmoner ödem oluşmuş. Bir zehirlenme belirtisidir. Tahminime göre zehir uzun zamandır kanda dolanıyormuş. Eşinin söylediğine göre iki gündür yüksek ateş ve kusma şikayetleri olmuş. Adam hastaneye gitmeyi reddetmiş. Üçüncü gün ise kanlı kusma olmuş ve peşinden de ölüm gelmiş. Elimde toksikolojiye gönderilmek üzere kan ve ödem örnekleri var. Ama benim fikrimi sorarsan risin ile zehirlenmiş. Oldukça insafsız bir ölüm metodudur. Risin vücuttaki her bir hücreyi öldürür. Yavaş ve acılı bir ölüm. Bunu yapan kişinin ya adama büyük bir kini varmış ya da fazla ajan filmi izlemiş. Zira bir zamanlar ajanlar arasında oldukça popüler bir öldürme yöntemiydi." dedi Auri eline iki tüp alırken. Üstlerine etiket yapıştırıp gerekli bilgiyi yazdıktan sonra gönderilmek üzere hazırlanmış tüplerin arasına koydu. 

"Mükemmel bir ileri görüşün var." dedi Alex hayranlık dolu bir sesle. Auri ise sadece gülümsedi. Alex onun meraktan kendini zor tuttuğunun farkındaydı. Kendi çenesini tutamadığı için şimdi ona anlatmak zorundaydı. Ona güvenebileceğinden tam olarak emin değildi ama en azından kendisine deli demeyeceğinden emindi. Çünkü onun başına daha çılgınca şeyler geldiğinden emindi. Alex derin bir nefes alıp kararını verdi. 

"Sana bir kahve ısmarlayabilir miyim? Bana ayırabileceğin vaktin var mı?" dedi hafifçe gülümseyerek. Auri'nin gözlerini heyecanla parladı. 

"Senin için her zaman vaktim var." dedi Auri önlüğünü askıya bırakıp çantasını ve montunu alırken. Alex onun aceleci tavrına gülerek oturduğu sandalyeden kalktı. Otopsi odasının kapısını açıp, 

"Önden buyurun, Bayan Caleo." dedi hafif alaycı bir sesle. Auri teste gönderilecek tüplerle birlikte hızla odadan çıkarken soyadı ile hitap eden Alex'i düzeltmedi bile. Alex ona güldü. 

*** 

     Adli Tıp binasına yakın bir kafede oturup kahvelerini yudumlarken ikisi de sessizdi. Alex'in sessizliğinde bir gerginlik, Auri'ninkinde ise saf merak vardı. Alex onu daha fazla merakta bırakırsa Auri'nin kendisine atılıp az önce söylediği otopsiyi yapacak olmasından korkuyordu. Bu düşünce onu gülümsetti. Auri bu gülümsemeyi görünce gözlerini şüpheyle kıstı. Alex de artık konuşmaya karar verdi. 

Noir D'or // Altın KalpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin