💫Jean-Paul'un serbest bırakılmasından üç gün sonra yeni bir cinayet haberi geldiğinde Auri ofisinde Alex'in anlattıklarını düşünmekle meşguldü. Cinayet haberini aldıktan sonra Auri hemen olay yerini görmek için yola koyuldu. Yolu Gladio ve arabası sayesinde kısa sürede aldılar. Olay yeri yığınla insan tarafından çevrelenmişti. Auri buna şaşırdı. Çünkü bu zamana kadar ki hiçbir olay yeri bu kadar kalabalık olmamıştı. Gerçi bu sefer cinayet şehre daha yakın bir yerde bulunmuştu. Kalabalığın bir sebebi buydu ama yine de bu kadar fazla olması tuhaftı. Hızla insanları yararak olay yerine ulaştı. Böylelikle de kalabalığın neden toplandığını da anlamış oldu. Ortada kandolu küvetin içinde bir kadın vardı. Kadının yüzünde bir gülümseme vardı. Hiç de canice öldürülmüş gibi değildi. Bu Auri'nin ilk cesetlerde tanık olduğu bir şeydi. Hemen küvetin yanına gitti.
"Ah, gelmişssin Auri!" dedi Remi onu görünce.
"Neden bu kadar insan burada, Remi?" dedi Auri kaşlarını çatarak.
"Hepsi buraya gelmeleri için mesaj almışlar." dedi Remi de kaşlarını çatarak.
"Gerçekten mi?" dedi Auri gözlerini şüpheyle kısarak.
"Ben de çok şüphelendim. Telefonlarını kontrol ettik. Hepsinde birebir aynı mesajı gördük. 'Eğer muhteşem bir gösteri izlemek istiyorsanız, yarın sabah uyandığınız gibi bu adrese gelin.' diye yazılmış. Altına da konum bırakılmış. Siber ekibe numarayı verdik. Kime ait olduğunu ve kaç kişiye gönderildiğini bulmaya çalışacaklar." dedi Remi sıkıntıyla iç çekerek. Bu konuda umutsuz gibiydi.
"Sen bu insan güruhunu buradan uzaklaştırırken ben de incelemeye geçebilir miyim?" dedi Auri küvete bakarak. Remi kafasını onaylar biçimde salladıktan sonra bir grup polisle insanlara doğru ilerledi.
"Tabii ki. Kimse bir şeye dokunmadı. Çalışmaya başlayabilirsin." dedi Remi uzaklaşırken zoraki bir gülümsemeyle. Auri hemen eldivenlerini ellerine geçirdi. İlk işi küveti incelemekti. Dış cephede birkaç parmak izi buldu. Örnek aldıktan sonra ise sıradaki işi gelmişti. O da sudan örnek almaktı. Sudan örnek aldıktan sonra suyu boşaltmaları için diğerlerini çağırdı. Su boşalınca diğer cesetler gibi bu vücudun da aynı şekilde bırakıldığını gördü. Tek fark bu sefer kalp duruyordu. Tabii bir şarap sürahisi içinde durması dışında...
"Remi!" dedi bağırarak. Remi hemen yanına geldi. Sürahiyi kaldırıp ona gösterdiğinde Remi'nin suratı buruştu.
"Aman Tanrım! Bu da ne böyle?" dedi Remi dehşet içinde.
"İşler gittikçe daha da korkutucu bir hâl alıyor. Küvette birkaç parmak izi buldum. Onları teste yollayacağım. Cesedin hemen adli tıbba yollanmasını söyle." dedi Auri eşyalarını toplarken. Remi onu onaylarcasına kafa salladıktan sonra Auri yola koyuldu.
Auri dikkatle cesedi inceledi ama bunu yapmasına gerek yoktu. Çünkü önüne gelen diğer cesetlerden hiçbir farkı yoktu. Tek fark kalbin hâlâ duruyor olmasıydı. Bu sefer yememişlerdi. Auri ne olduğunu anlayamıyordu. Düşüncelerle boğulmuşken telefonunun çalmasıyla kendine geldi. Arayan Alex'ti.
"Jean-Paul'ü tekrar çağırdık. Gelmeyi düşünüyor musun?" dedi Alex direkt konuya girerek.
"Yola çıktığımı düşünebilirsin." dedi Auri önlüğünü çıkartırken.
Auri kısa sürede karakola vardı. Hızlı adımlarla içeriye girdi. Birkaç kişiye selam verdikten sonra sorgu odasına yöneldi. Düşüncelerle dolu kafası ona odaklanması konusunda yardım etmiyordu. Bu yüzden de önünde beliren bedene farkında olmadan çarptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Noir D'or // Altın Kalp
FantasiKalpsiz tanrıların arasında kalbinin eşsiz kokusuyla sürüklenen bir kadın... Karga... "Bu yaşına kadar öğrendiğin ne kadar bilgi varsa tüm o bilgiyi yaratan kişi benim." Kuzgun... "Gizlediğin tüm sırlarını, saklı tüm acılarını görebilir, anılarına...