💫
Auri adımlarını hızlandırdı. Son günlerde eve dönüşleri hep daha hızlı oluyordu. Barda gördüğü o kara gözlerden sonra içindeki korku her zamankinden daha fazlaydı. Lumière geri dönmemişti. O geceden beri Auri ile kalıyordu. Ailesi bu karardan memnun olduklarından sorgulamamışlardı. Auri kardeşine minnettardı. O olmasaydı Auri paranoyaklaşabilirdi. Evinin sokağına girdiğinde bir parça rahatladı. Tanıdık topraklar onu rahatlatmıştı. Derin bir nefes alıp adımlarını yavaşlattı. Gözlerini yumup sakinleşmeyi denedi. Saçları hafif bir rüzgarla uçuştu. Önüne gelen saçları itmeye çalışırken rüzgar güçlendi. Öyle ki onu olduğu yerden ittiriyordu sanki. Auri'nin ayakları rüzgara karşı koyamayarak geri geri gitmeye başladı. Kaldırımdan aşağı dengesini kaybederek indi. Rüzgar tekrar sakinleşip tatlı bir esintiye dönüştü. Düşmenin eşiğinden döndüğüne sevinirken kulağının dibindeki acı fren sesiyle hızla arkasını döndü ama şanssızlık bugün onunlaydı. Kaçmak isterken bir anda kendini görünmez bir yumruk yemiş gibi yerde buldu. Neler olduğunu anlamaya çalışır bir şekilde etrafa bakarken gözlerinin önüne bir el uzandı. Auri kafasını kaldırdı ve elin sahibi ile göz göze geldi.
"Ah! Ne kadar da dikkatsizim? Adres ararken telefonuma dalmıştım. Sizi görmedim. Canınız yandı mı?" dedi oldukça kibar bir sesle. Simsiyah inci gibi gözleri vardı. O gözler Auri'ye o geceki gözleri hatırlatıyorlardı ama ruhunu çevreleyen bir karanlık yoktu. Kendisine kızdı. Paranoyakça davranıyordu. Her siyah gözlüyü o iğrenç varlıklardan biri sanmayı bırakmalıyım, diye düşündü. Sonuçta kalbi adamın karanlık bir ruhu olmadığını onaylamıştı. Daha fazla garip gözükmemek için adamın uzattığı eli tuttu. Adam, Auri'yi kolayca düştüğü yerden kaldırdı. Auri ayağa kalkınca adamın sorduğu soruyu yanıtsız bıraktığını fark etti.
"Ben iyiyim, teşekkürler. Ben de sizin kadar hatalıyım. Önüme bakmıyordum." dedi hafifçe gülümseyerek. Bir rüzgarın kendisini yola fırlattığını söylemeyecek kadar aklı başındaydı. Günün geri kalanını kafa travması teşhisiyle bir hastanede geçirmek istemediğinden emindi.
"İyi olmanıza sevindim. Ayrıca hapse girmeyeceğime de sevindim." dedi adam yerdeki iş kimliğini alıp Auri'ye uzatarak. Auri onun nasıl çıktığını anlamamıştı bile.
"Tekrar teşekkürler." dedi Auri kimliğini alıp çantasına koyarken.
"Rica ederim, hanımefendi." dedi hafifçe gülümseyerek. Auri de gülümseyerek kaldırıma çıktı. Adama iyi günler dilemek için ağzını açmışken adam ondan önce davranarak konuştu.
"Yüzsüzlük olarak görmezseniz bir iyilik rica edebilir miyim?" dedi özür diler gibi gülümseyerek. Auri bir anlığına duraksasa da adamın konuşmasını yüzündeki gülümsemeyi koruyarak bekledi.
"Buraya yeni taşındım. Adresi arıyordum ama bulabilmiş değilim. Siz de bu sokakta oturuyorsanız bana yardım edebilir misiniz?" dedi telefonunu Auri'ye doğru uzatırken. Auri gülümseyerek telefonu aldı ve adrese baktı. Bu kendi oturduğu apartmanın yanındaki apartmandı.
"Ah, gelmişsiniz bile. Şu ilerde gördüğünüz mavi bina. Eviniz hayırlı olsun. Mahallemize hoş geldiniz." dedi Auri parmağıyla açık mavi binayı göstererek.
"Çok teşekkür ederim. Sizi evinize bırakmayı teklif ederdim ama bu uygunsuz kaçabilir. O yüzden üzülerek iyi günler dilemek zorunda kalacağım." dedi adam hafifçe eğilip selam vererek. Adamın nezaketi Auri'yi şaşırtmıştı. Şaşkınlığını gizleyerek,
"Size de iyi günler." dedi gülümseyerek. Adam bir baş selamı verdikten sonra arabasına bindi ve yoluna devam etti. Auri de yürümeye devam etti.
![](https://img.wattpad.com/cover/256821918-288-k83915.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Noir D'or // Altın Kalp
FantasíaKalpsiz tanrıların arasında kalbinin eşsiz kokusuyla sürüklenen bir kadın... Karga... "Bu yaşına kadar öğrendiğin ne kadar bilgi varsa tüm o bilgiyi yaratan kişi benim." Kuzgun... "Gizlediğin tüm sırlarını, saklı tüm acılarını görebilir, anılarına...