💫Auri kendini derin bir iç çekiş eşliğinde yatağına bıraktı. Fazlasıyla tedirginlik dolu bir gün yaşamıştı. Ayrıca yorucu bir sorgu geçirmişti. Genetik miras olan güçlerini kullanmak zorunda kalmıştı. Belki tüm bu saçmalıkları yaşıyor olmak kötüydü ama getirdiği avantajları da oldukça kullanışlıydı. Auri böylelikle insanların duygularını kontrol edip onlara yön verebiliyordu. Sorgu odasında yaptığı da buydu. José'yi bu şekilde konuşturmuştu. Gerekli bilgiyi almıştı ama bu onu tüketmişti. O yüzden şimdi kolunu kaldıracak hâli yoktu. Tek yapabildiği odasının tavanına bakarak nefes alıp vermekti. Yorgunlukla gözleri kapandığında kapı zilinin kulak çınlatan sesiyle aniden olduğu yerde sıçradı. İlk işi pencereden dışarı bakmak oldu. Güneş henüz batmamıştı. Rahat bir nefes alıp yataktan kalktı. Adımlarını sürüyerek kapıya gitti. Kapıyı açmadan önce duraksadı. Bir karanlık hissetmeyince kapıyı açtı. Karşısında tanımadığı bir yüz vardı.
"Kimsiniz acaba?" dedi duraksayarak. Adam ifadesiz bir yüzle onu süzdü.
"Kötü kalpli tanrılar tarafından tehdit altında olan birine göre fazla umursamazsın." dedi azarlar bir tonla. Auri kaşlarını çattı.
"Onlardan biri olsaydın bunu hissederdim." dedi Auri savunmaya geçerek.
"Onların gönderdiği biri de olabilirdim." dedi tek kaşını kaldırarak.
"Onlar için paha biçilmez olduğumu duydum. Başkasını göndermeyeceklerdir. Azarlama çabanı bir kenara bırakıp kim olduğunu söyleyecek misin?" dedi Auri bezgin bir ses tonuyla.
"Gladio Corde. Ailen henüz söylememiş olmalı. Koruyucuyum." dedi kısaca. Auri kapının yanındaki askılıkta duran çantasının içinden telefonunu aldı. Annesi iki kere aramıştı. Geri aradı. İlk çalışta annesi açtı.
"Açmayacaksan o telefonu neden taşırsın ki?" dedi annesi sitemkâr bir sesle.
"Kapımın önünde Koruyucu olduğunu iddia eden biri var." dedi Auri onu duymazdan gelerek.
"Ah! Gladio gelmiş olmalı. Onu buraya bekliyorduk." dedi annesi neşeli bir sesle.
"Ev adresimi sen mi verdin?" dedi Auri sinirli bir sesle.
"Hayır, ama o senin Koruyucun. Her zaman senin nerede olduğunu bilir." dedi annesi ciddi bir sesle. Annesinin konuşması ile karşısındakinden emin olmuştu. Bu yüzden kenara çekilip kapıdaki adamı içeri davet etti. Adam bunun üzerine içeri girip kendinden emin adımlarla salona geçti. Auri de kapıyı kapatıp arkasından gitti.
"Anne, seni tekrar arayacağım. Önce Koruyucu ile konuşmam gerekecek." dedi Auri tekli koltuğa rahat bir şekilde oturan adama bir bakış atarak.
"Peki, tatlım. Nazik davran. O seni hayatı pahasına koruyacak olan kişi. Yabancı gibi davranma. Lumière yolda sana geliyor. Son olarak bu hafta sonu eve gel." dedi annesi tatlı bir sesle. Auri iç çekip telefonu kapadı ve karşısındaki adama döndü.
"Evimi nasıl buldun? Annem adresi vermediğini söyledi." dedi Auri hafif şüpheci bir sesle.
"Senin kalbine korumakla görevlendirildim. Doğduğum günden beri nerede olduğunu hep biliyordum. Bu güç sayesinde tehlikeli bir durumda olursan yada bana ihtiyacın olursa nerede olduğunu her zaman bilebilirim." dedi Gladio sakin bir ses tonuyla.
"Bunu bildiğim iyi oldu. Kendimi daha iyi hissedeceğim." dedi Auri rahatlamış bir sesle. Gladio kaşlarını çatıp Auri'ye baktı. Çünkü gerçekten rahatlamış gözüküyordu. Gladio, onun güçlü duruşuna rağmen korktuğunu anlamıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Noir D'or // Altın Kalp
FantasíaKalpsiz tanrıların arasında kalbinin eşsiz kokusuyla sürüklenen bir kadın... Karga... "Bu yaşına kadar öğrendiğin ne kadar bilgi varsa tüm o bilgiyi yaratan kişi benim." Kuzgun... "Gizlediğin tüm sırlarını, saklı tüm acılarını görebilir, anılarına...