[M] I HATE MY FUCKBUDDY | [YEONBIN] [türkçe çeviri]ᐩ¹⁸

IHMFB: OTUZ SEKİZ

Takılma işi o kadar iyi gitmedi.

İkisi de bir film izleyip gevşediler, müzik dinlediler ama daha sonra Jihoon birden Soobin'i yoğun bir şekilde öpmeye başladı.

Soobin, Jihoon'un seksi istediğini fark etti, çünkü aletinin sertleştiğini hissetmişti. Soobin geri çekildi ve yapmak istemediğini söyledi.

Jihoon başını salladı ve sadece kutu oyunları oynayabileceklerini söyleyerek özür diledi. Soobin başını salladı. Jihoon üzgün olduğunu söyleyip durdu.

Soobin sorun olmadığını söyledi ve sonra Soobin, kaplumbağaların nasıl çok osurduğu hakkında saçma sapan konuşup Jihoon'un odasını terk etti.

Soobin, Beomgyuyla ortak olan odalarına doğru koştu ve sonra hızlıca içeri girerek Beomgyu'ya tekrar ne kadar tuhaf olduğu konusunda ağlamak istedi.

İçeri girdiğinde sadece Beomgyu ve Yeonjun'u gördü.

Yeonjun, Beomgyu'nun alnına kalemle bir penis çiziyordu.

Yeonjun, "Hey, Bin. Gyu iddiayı kaybetti." dedi.

Beomgyu başını salladı, "Evet, bahse girerim üç parça hai yiyemeyeceğini söyledim ve sonra yediğinde Lucy gitti."

Soobin, "Neden acaba." diye mırıldandı.

Yeonjun ona baktı, "Dışarıda Jihoon ile... garip şeyler yapmıyor muydun?"

Soobin, "Hı? Hayır" dedi ve sonra yatağına oturarak titredi.

"Ne oldu?" diye sordu Beomgyu.

Soobin, "Bir şey değil. Um- biraz rahatlıyordukve sadece takılıyorduk. Ben ve Jihoon işte. Benimle seks yapmayı denedi. Hayır dedim, ama sonra-" dediğinde Yeonjun'un gözlerinin karardığını gördü.

Yeonjun, "Ne?" diyerek alçak sesle hırladı ve Soobin'in gözleri büyüdü. Yeonjun kalem kutusunu açtı vebir bıçak çıkardı, "Onu öldüreceğim." dedi.

Soobin, "Dur! Ne? Tuhaf bir şey yapmadı! O öyle biri değil. Ve o bıçağı nereden aldın?" diye tersledi.

"Resim odası..." dedi Yeonjun.

"Resim odasında neden böyle keskin bıçaklar var ki?! Bin, o zaman ne oldu?" diye sordu Beomgyu.

Soobin yüzünü kapatarak, "Hiçbir şey. Sadece tuhaflaştı. Özür dilerim, ama sonra ona kaplumbağa osuruğu gibi koktuğunu söyledim ve odadan kaçtım!" diyerek ciyakladı.

Bir yanıt bekledi ama sonra ellerinin etrafına başka ellerin dolandığını hissetti.

"Çok tatlısın." dedi Yeonjun, Soobin başını kaldırdı ve Yeonjun'un ona gülümsediğini gördü.

Soobin, Yeonjun'un göğsüne vurarak "Dur." diye sızlandı.

Yeonjun, burnunu bükmek için eğilerek ellerini birlikte Soobin'in belinde tuttuğunda Soobin yutkundu.

Beomgyu, "Hmm, odadayım ve Soobin'in artık bekar olmadığını unutup duruyor musunuz bana mı öyle geliyor?" diye tersledi.

Yeonjun ona bakmak için döndü ve Soobin de ona baktığında kızardı. Yeonjun çekilip saatine baktı.

Yeonjun, "Ah, futbol antrenmanına gitmem gerekiyor. Gyu, geliyor musun?" diye sordu.

Soobin, "Antrenmanınızın iki saat sonra olacağını sanıyordum? Neden bu kadar erken gidiyorsun?" diye sordu.

Beomgyu, "Yeonjun ne zaman geç kaldı ki... Hatta geç kalmayı bırak zamanında geldi ki? O her zaman erken gidiyor." diyerek güldü ve Yeonjun da kıkırdadı.