IHMFB: KIRK

704 59 31
                                    

Haftalar geçmişti.

Yeonjun, Taehyun ve San ile oturuyordu, gülüyor ve aptalca bir şey yüzünden tartışıyorlardı.

Yeonjun, Soobin'in yanlarından geçerken uzaklaşıp gittiğini, siyah saçları her zamanki gibi yumuşak göründüğünü, büyük boy beyaz okul gömleğini ve dar okul pantolonunu gördü. Yeonjun, Jihoon'un Soobin'e doğru yürürken kolunu Soobin'in beline dolayıp boynunu öperken hafif bir gülümsemeyle izledi. Soobin hafifçe ona gülümsedi ve ikisi de Beomgyu ve Lucy'nin oturduğu masaya doğru yürüdüler.

Soobin ve Jihoon, bu kavgadan birkaç gün sonra tekrar bir araya gelmişti. Yeonjun nedenini bilmiyordu. İşleri hallettiklerini söyleyen Beomgyu'ya sormuştu. Yeonjun daha fazlasını öğrenmek istiyordu ama zorlamadı.

Mesafeliydi.

Yeonjun bunun hakkında ne hissettiğini bilmiyordu. Aklını ne olursa olsun uzaklaştırmak için her şeyi yaparak zamanını ders çalışmaya ve futbola harcıyordu.

Yeni bir kız ona sürekli mesaj atıyordu, açıkça ona asılıyordu. Yeonjun sadece... Hiçbir şey yapmak istemiyordu.

Nedense yanlış geldi.

öğle yemeğinden sonra:

Ders Kimya'ydı.

Yeonjun sınıfa gitti ve her zamanki gibi arkaya oturdu. Biraz sonra Soobin ve Jihoon'un içeri girdiğini gördüğünde Yeonjun her zamanki gibi onları görmezden geldi.

Soobin sırasına otururken "Çeneni kapar mısın? Anladım." diye mırıldandı.

Jihoon, "Soobin, kızma. Sadece iyi bir not istiyorsan sadece istediğinle değil mantıklı olanla gitmen gerektiğini söylüyorum." diyerek konuşmaya başladı.

Soobin başını kaldırdı, "Son kez, sus." dedi ve Jihoon yanağının içini ısırdı.

Soobin, "Beni rahatsız etmeyi keser misin? Tanrı aşkına!" diye tersledi ve bazı insanlar neler olduğunu görmek için baktı.

Jihoon biraz kafası karışmış görünüyordu, "Ha? U-Uh... Tamam?" diyerek mırıldandı, sınıftan çıkıp gitmek için arkasına döndü.

Yeonjun, Soobin kendi kendine homurdanırken bir kalem çıkarırken izledi.

Yeonjun'un nefesi kesildi ve sonra Beomgyu'nun sınıfa girdiğini gördü.

"Bin! Seni arıyorduk. Neredeydin?"

"5 saniye yalnız kalamaz mıyım?" diye sordu Soobin, sesi kızgın geliyordu.

Beomgyu kaşlarını çattı, "Ha? Oh, pardon. Biz sadece... boşver öyleyse." dedi ve sonra sırasına oturdu.

Ders oldukça hızlı başladı ve bitti. Çalıştıkları kitaptan bir kaç sayfayı işlediler.

Yeonjun, Soobin'in sessiz olduğunu görmüştü- genellikle sınıfta epeyce konuşur, tüm fikirlerini söyler ve tartışmaları oldukça ilginç bulurdu.

Sınıfın ortasındaki bir kız Soobin'in önünde oturuyordu ve ondan bir kalem istedi ama Soobin ona kıçını yemesini söyledi.

Ders bittikten sonra Soobin kızgın bir şekilde sırasından kalktı ve gitti.

Beomgyu içini çekti. Yeonjun ona doğru yürüdü, "O iyi mi?" diye sordu.

Beomgyu "Gerçekten bilmiyorum, iyi görünüyor mu? Son birkaç haftadır gerçekten aceleci ve kaba davranıyor. Derslerden sonra ve öğle yemeğinde kaybolmaya devam ediyor. Ne haltlar döndüğünü bilmiyorum." dedi.

[M] I HATE MY FUCKBUDDY | [YEONBIN] [türkçe çeviri]ᐩ¹⁸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin