Beomgyu, "Eğer benimle aynı fikirde değilsen, o zaman fikirlerin geçersiz, Soobin. O yüzden aptal fikirlerini gözümün önünden çek." diyerek tersledi.
"Dostum, tek söylediğim cevizli turtanın en iyi turta olduğuydu." diye başladı Soobin.
Beomgyu, "Elmalı turta!" diyerek tersledi yeniden.
"Yani, cevizli turtadan ziyade buko yemeyi tercih ederim." dedi Huening, Beomgyu saldırmaya hazırdı, ama sonra birini duydular.
Yeonjun, "Hepiniz yanılıyorsunuz. Turta yalnızca içinde et olduğunda iyidir ve bu apaçık bir gerçek." dedi.
Soobin yana baktı ve onu onlarla birlikte yürürken yakaladığında gülümsedi. Dördü, futbol antrenmanından sonra terli ve iğrenç spor salonunda yürüyorlardı. "Klasik etobur! Turtalar sadece tatlı olduklarında iyidir." dedi Beomgyu ve Yeonjun kıkırdadı.
"Yeonjun haksız değil, elmalı turtadan önce 15 salamlı turta yemeyi tercih ederim." diyen Huening konuşmaya başladı.
Soobin, "15 salamlı turta yediğini gördüğüme oldukça eminim, Kai." dedi ve sonra Yeonjun'un ona baktığını gördü.
Soobin, "Ne?" diye sordu.
Yeonjun başka yere baktı, "Hiçbir şey."
Soobin kaşını kaldırdı- Yeonjun neden bu kadar tuhaf davranıyordu?
Mingi onlara doğru yürüyordu, Soobin'in yanına doğru geldi, "Hey, Bin. Dün Instagram'da paylaştığın resmi gördüm" dedi.
Mingi, "O cekete iyi görünüyorsun." diye ekledi.
Soobin, Yeonjun'un gerginleştiğini gördü. Yeonjun "Garip şeyler söylemeyi bırak Mingi." diyerek tersledi ve sonra koşarak uzaklaştı.
Huening kaşlarını çattı, "Bu neydi şimdi?"
"Ah, evet. Bu arada o ceketi bana annem verdi, Yeonjun'a ne oldu?" diye sordu Soobin, Mingi düşüncesizce Soobin'in saçını karıştırdı.
Beomgyu, "O senin için her zaman bir kaltak, bu yüzden hiçbir şey yeni değil." dedi ve Soobin mırıldandı.
Dördü soyunma odalarına kadar yürüdü. Soobin, turta hakkında tartışmakla meşgul olan Beomgyu ve Huening'e gülüyordu.
Soobin, Mingi ile kıkırdıyordu ve yüksek sesli sohbet çok akıcıydı, ama herkes bir anda sessizleştiğinde hatırladı. Soobin etrafına baktı ve bütün çocukların soyunma odasında dikilip ona baktığını gördü.
Soobin, "Üzgünüm, unuttum." diye kekeledi. Çantasını almak için banklara koştu.
"Cidden, bunu gerçekten yapmak zorunda mıyız?" diye sordu Beomgyu. Huening mırıldandı, "Siz bir grup ödleksiniz."
Soobin Beomgyu'nun kulağına, "Tamam, endişelenme." diye fısıldadı ve sonra oğlanların soyunma odasından koşarak dışarı çıktı ve içini çekti.
Kızların soyunma odasına gitmek çok aşağılayıcı geliyordu, özellikle Yeonjun onun için sadece bir kez karşı çıkmıştı, daha sonra hiç yapmadı. Yeonjun, kendisi için daha fazla pratik yaptığı için üzerini her zaman daha geç değişiyordu
Koç, Beomgyu ve Huening'in kızların soyunma odasına girmesine izin vermedi. Saçmalıktı. Soobin derin bir nefes aldı ve elini parlak pembe kapıya koyup itip açacak cesareti topladı. Bunu yaptığı anda gözleri büyüdü.
Banklarda ve yerde altı kız oturuyordu. Hepsi kendi işleriyle meşguldü- saçlarını kıvırmak veya düzeltmekle ve ayrıca yüzlerine maske yapmakla meşgullerdi. Bornozdan başka bir şeyleri yoktu. Çığlık attılar, Soobin de öyle.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
[M] I HATE MY FUCKBUDDY | [YEONBIN] [türkçe çeviri]ᐩ¹⁸
Fanfic[yetişkin, cinsel içerik(!)] En yakın arkadaşların birbirlerine fayda sağladıklarını duymuşsunuzdur, peki ya düşmanların birbirlerine fayda sağlamaları? Onlar sadece seks için bir araya gelecekleri konusunda anlaştılar. Anlaşmanın bir koşulu yoktu...