IHMFB: YİRMİ

909 72 152
                                    

(ÇN: Bu bölümden itibaren gelecek bölümlerin bazılarında Yeonjun'un geçmişiyle ilgili flashbackler başlayacak. Anlamsız gelebilir ama zamanla oturacaktır. Atlamamanızı öneririm.)

Soobin kendini sarhoş gibi hissediyordu, daha çok ezik gibi.

Şenlik ateşi alanına her adımında küçük sıçrayışlarla yürüdü ve aniden birinin arkadan ona dokunduğunu hissetti, "İyi misin?" diye sordu Beomgyu.

Soobin gülümseyip uzağa bakarak, "Elbette! Her şey yolunda." dedi. "Tamamen harika."

Beomgyu, "Oh, tamam. Jake'e ne olduğunu sormak istemiyorum, gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Her neyse, Mingi seni arıyordu." dedi.

Daha sonra, Soobin dans etmeye başlayacakmış gibi kendini biraz kaybolmuş hissederek uzaklaştı ve aslında yaptığı da buydu. 60'larında bir adam gibi dans ediyordu.

Beomgyu yürürken Jake'i gördü, "Jake, Soobin'in kafası iyi mi?"

Jake başını salladı, "Hayır! Senin kafan iyi! Hiçbir şey görmedim! Kapa çeneni!" diyerek cevap verdi, açıkça çıldırmıştı, neredeyse kaçtı.

"Hey!" Mingi, Beomgyu'ya doğru koşarak seslendi, "Soobin iyi mi?"

Beomgyu, lamba direğinin etrafında sallanan Soobin'i işaret ederek, "Lamba direğinin etrafında sallanıyor." dedi.

Mingi, "Kahretsin, etrafta dolaşaşırken biraz alkol mü aldı?" diyerek kıkırdadığında Beomgyu da kıkırdadı, "Peki Yeonjun nerede?"

Beomgyu, "Bilmiyorum..." dedi. Daha sonra bakışlarını başka yöne çevirdi, Yeonjun'un ortadan kaybolması ve Soobin'in bu kadar mutlu görünmesinin bir çeşit bağıntısı olup olmadığını merak etti.

Mingi lamba direğini kavrayıp sallanan Soobin'e doğru koştu, yüzünde küçük bir gülümseme ve mesafelye bakıyordu, "Hey, Bin? İyi misin?"

"Harikayım!" dedi Soobin, Mingi mırıldandı ve sonra gergin bir içgüdüyle ensesini kaşıdı.

"Nereye gittin?"

Soobin kendi kendine gülümseyerek, "Um-hiçbir yere..." dedi.

Mingi, "Oh, sadece sormak istiyorum, Yeonjun'un orada yaptıklarını yani..." diye konuşmaya başladı ama Soobin onu hemen kesti.

"Yeonjun mu?!" Soobin, dikkatini birden Mingi'den çekerek, iri gözlerle etrafına bakındı. "O burada mı? Nerede? Nerede?" diye sordu.

Mingi derin bir nefes aldı, "Biliyor musun? Git Yeonjun'u bul, ben gidip arkadaşlarımla takılacağım." diye mırıldandı, arkasını döndü, sonra elleri ceplerinde uzaklaştı.

Beomgyu çabucak Soobin'e doğru yürüdü ve kabaca kolunu kavradı, "Senin sorunun ne ?!"

"Ha?"

"Mingi zaten senin için mükemmel bir çocuk! O iyi biri, ayrıca homofobik bir pislik ve zorba değil. Üstesinden gel. Soobin. Asla onun gibi olma-"

"Beomgyu." dedi Soobin, Beomgyu'yu omuzlarından kavradı, "Yeonjun beni öptü."

Beomgyu duraksadı "O ne yaptı?"

"Öptü."

"Ne ne zaman?!"

Soobin, "Biz uzaklaştığımızda. Ona bağırmaya başladım ama sonra o..." derken irkildi ve sonra sütuna yaslandı, utangaç bir şekilde bakarken alt dudağını ısırdı.

Soobin ellerini yüzüne değdirerek, "...beni duvara itti ve beni öpmeye başladı, Gyu bu çok romantik!" diye ciyakladı.

Beomgyu gözlerini devirdi, "Kapa çeneni. Seni öptükten sonra ne yaptı?"

[M] I HATE MY FUCKBUDDY | [YEONBIN] [türkçe çeviri]ᐩ¹⁸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin