(ÇN: Dün gece bölümleri çevirirken nasıl delirdiğimle başlamak istiyorum:)
Soobin, kalbinin en dibinden en tepesine kadar olan çatlağı hissetti, yukarı doğru uzanıp ciğerlerini, boynunu boğdu ve nefes alamayana kadar göğüs kafesini sıktığını hissediyordu. Tek bildiği canın ne kadar acıdığıydı.
Gerçekten de duyguları sikeyim.
Yeonjun, Soobin'in yüzününe kapıyı çarparak kapattığında, Soobin tüm dünyası paramparça olmuş gibi hissetti.
Yeonjun neden onun için dünyayı ifade ediyordu ki? Aslında Soobin, becerip unutulacak bir oyuncaktan başka bir şey değil miydi?
Soobin, kendi kendine "Yeonjun'un sana aşık olacağını düşünecek kadar özel değilsin, salak '' diye düşündü.
Soobin, Yeonjun'un ana noktayı koyduğunu düşünürse tuhaf olur muydu? Duyguların, takıntıların, ilginin ve kesinlikle aşık olmanın.... var olmadığı, sikişme arkadaşları olmayı kabul etmemişler miydi? Aşık olması Soobin'in suçu muydu?
Yeonjun haklıydı, ama neden bu kadar yanlış geliyordu?
Birine bağlanmanın sorunu budur, sizi terk ettiğinde, kendinizi kaybolmuş hissedersiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[M] I HATE MY FUCKBUDDY | [YEONBIN] [türkçe çeviri]ᐩ¹⁸
Fanfic[yetişkin, cinsel içerik(!)] En yakın arkadaşların birbirlerine fayda sağladıklarını duymuşsunuzdur, peki ya düşmanların birbirlerine fayda sağlamaları? Onlar sadece seks için bir araya gelecekleri konusunda anlaştılar. Anlaşmanın bir koşulu yoktu...