IHMFB: OTUZ YEDİ

641 54 69
                                    


Soobin, gözleri büyümüş, elleriyle ağzına vurarak, "NE demişim?!" diye bağırdı.

Beomgyu yatağına oturdu, Soobin'e bakan gözleri kızgın görünüyordu, "Bir erkekle daha beraber oldun ama hala eski sevgilinin adını haykırıyorsun!"

"Her şeyden önce, biz sevgili değildik. Ve NE- " diyen Soobin, yatağa oturarak hayal kırıklığı içinde yüzünü ovuştururken devam etti, kafasını çarparak, "Benim neyim var, Gyu. Benim neyim var? Yani, Jihoon çok iyi! O çok tatlı ve bana iyi davranıyor ve bana geçen gün o çikolatalı kurabiyeleri aldı." diye sızlandı.

Beomgyu, "Ayrıca yüzüne tokat atmadı." diyerek ağzından kaçırdı. Soobin anında Beomgyu'ya baktı, yutkundu, "Gyu... bir şeyi bilmen gerekiyor." dediğinde Beomgyu kaşlarını çattı, "Neyi?" diye sordu.

Soobin, "Yeonjun..." diyerek konuşmaya başladı ve sonra derin bir nefes verdi, "Bana tokat atmadı."

Beomgyu ayağa kalkarak, "NE?!" diye bağırdı, "Soobin... bu doğru mu?"

Soobin başını öne eğip, "Evet, öyle. Yalan söylediğim için özür dilerim" dedi.

Beomgyu, "Şimdi anladım." diye mırıldandığında Soobin sessizce onu dinlemeye devam etti.

Beomgyu aynı anda, "Yeonjun'un sana tokat atmadığını söylemeyi neden bu kadar istediğini anlıyorum. Yeonjun'un sana tokat attığını söylemenin seni neden bu kadar üzdüğünü de anlıyorum. Neden bu kadar savunmasız olduğunu da böylece anlayabiliyorum- Soobin, savunmasızdı. Sırf bana sana tokat atmadığını söylemek için önümde diz çökmek üzereydi! Peki ya sen? Anladın mı?! " dedi.

Soobin, Beomgyu'nun ona gerçekten kızacağını bilerek kuru bir şekilde kıkırdadı, "Neyi anladım mı?"

Beomgyu, "SENİN DE ondan daha iyi olmadığını anladın mı Soobin?" diye terslediğinde Soobin başını eğdi.

"Yeonjun, diğer kızlarla yatıp ve seninle hiç değilmiş gibi davranabilecek türden bir çocuk. Ve Jihoon bunu asla yapmaz. Yeonjun sana ibne dedi ama Jihoon asla demez. Yeonjun, Jake'i sırf ikinizi tesadüfen öğrendiği için yumruklayabilir, ama Jihoon bunu da asla yapmaz. Ama-" diyen Beomgyu bir süre duraksadı.

Beomgyu kesin bir şekilde, "O oteldeki kaptan çocuk sana kötü şeyler yapmak üzereyken Jihoon orada değildi. Ailene cinsel kimliğinden bahsetmek için mücadele ederken Jihoon orada değildi. Resimlerin konusunda stresliyken Jihoon orada değildi. Jihoon, sahip olduğun düşük notlar konusunda seni rahatlatmak ve sorun olmadığını söylemek için orada değildi, o sadece ebeveynleri mükemmeliyetçi olduğu için mükemmel olduğunu anlatıyor." dedi.

"Ve Soobin, umarım tüm bu durumlarda, Yeonjun'un orada olduğunu fark etmişsindir. Yeonjun, birine en çok ihtiyacın olduğunda oradaydı."

Soobin inledi, kendini yatağında atarken "Anladım Gyu." dedi mırıldanarak. Kafasını çevirip Yandan Beomgyu'ya baktı. Oda eğik görünüyordu, "Kendimden nefret ediyorum."

Beomgyu sakince, "Kendinden nefret etme, sana kızgın değilim. Neden böyle olduğunu tamamen anlıyorum. Acı insanları değiştirir." dedi.

Soobin ona baktı ve gülümsedi. Beomgyu "Ama yaptığın şeye kızgınım." dediğinde Soobin bu konuda olgunlaşmaya çalışarak başını salladı.

Soobin daha önce ne hakkında konuştuklarını hatırlayarak başını defalarca yatağa vurdu. Ve Beomgyu da sırıtarak ona baktı,

"Sen bir pisliksin!" diye bağırdı Beomgyu.

"Biliyorum! Şimdi bu konuda ne yapacağım?!"

Beomgyu, "Jihoon'a ne olduğunu söyle. Ya da bekle, yapma. Sadece bunun bir hata olduğunu söyle. Sonra Yeonjun'u aklından çıkar. Onu bir daha sevmeye başlama Soobin! Onu şimdi seviyorum, ben gerçekten seviyorum. Tekrar etrafta olması hoş çünkü o değişiyor ve çok eğlenceli. Ama artık bir erkek arkadaşın var. Bu böyle gitmez." dedi.

[M] I HATE MY FUCKBUDDY | [YEONBIN] [türkçe çeviri]ᐩ¹⁸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin