Bölüm 29

105 13 44
                                    

YOONGİ

"Hay sikeyim ya! Cidden bizi bıraktılar!"Hoseok sinirle bağırdığında Nana bir anlığına dönüp tüyler ürpertici şekilde bizden tarafa bakmıştı.

"Pekala, Alfa Takımı. Beni duyuyor musunuz?"

"Alfa takımı mı? Fazla filmvari değil mi Nana?"diyen Jimin'di. Buradan çıkamadığımız için kafayı yiyorduk. Üstüne üstlük gelen geçen, şeytan taşlar gibi bize saydırıp saydırıp gidiyordu.

Sinirlerimiz yıpranmıştı.

Hak etmiştik. Yaptığımız şeyin doğru olmadığını gayet iyi biliyordum. Ama bu kadar da değil be.

"Açık ve net bir şekilde."demişti 'Alfa takımı'ndan birisi. Telsiz kullanırken sesler değişirdi. Kimin konuştuğunu bilemiyordum.

"Güzel. Binaya son üç dakika. Hazır olun."dedi Nana ve eğildiği yerde doğruldu.

Bize döndüğünde onun da saydıracağını zannetmiştim ama o elindeki, ne zamandır elindeydi hiçbir fikrim yok, araba anahtarına benzeyen şeyden bir tuşa bastı ve yaslandığım parmaklık sağa doğru kaymaya başladı. Ben şaşkınca geri çekilip, normal parmaklık gidince yerine dikenli bir parmaklık gelmesini beklerken parmaklık kaydı ve öyle kaldı.

Parmaklık sonunda tamamen açıldığında Nana kollarını göğsünde birleştirmiş bize bakıyordu.

"Kızları ne hale getirdiğinizi görün istedim."dedikten sonra bilgisayarda birkaç işlem yapıp büyük ekrana vücut kamerası görüntülerini yansıttı.

Alfa takımı binanın önündeydi. Kapıdaki dört güvenliği içinde bayıltıcı ilaç bulan mermilerle etkisiz hale getirdikten sonra içeri girmişlerdi.

İçeri girer girmez daha çok silahlı kişiler takımın üzerine gelirken, bizimkiler hiç düşünmeden önlerine çıkan herkesi bayılıtrken Jessica konuştu.

"Takımlar, alt kata."dediğinde tahminimce önceden ayarladığı takımlar hızla alt kata inmeye başladı.

Chanyeol'un kamerasını izliyordum. Merdivenleri indiği için kamera sabit değildi. Ama duyduğumuz silah seslerinden birkaç adamı daha bayılttıklarını anlayabiliyorduk.

Sonunda kamera sabitleşirken Chanyeol merdiven inmeyi bırakmıştı anlaşılan.

Büyük ekranda Jessica, Krystal, Miyeon ve Yena'nın vücut kameralarından aldığımız görüntüler vardı.

Masalardaki bilgisayarlarda ise takımın diğer üyelerinden gelen görüntüler vardı. Herkes bir bilgisayarı izliyordu. Benim izlediğimde de Chanyeol ve Jungeun vardı.

"Hay sikeyim! Kaç tana kilit koymuş bu orospu çocuğu?"Jungeun sinirle küfür ederken Chanyeol kapıya yaklaşıp tıkladı.

"Kapının arkasında kim var bilmiyorum. Ama ben Chanyeol. Senden kapıdan uzaklaşmanı istiyorum. Çünkü bu kapıyı uçuracağız."dediğinde içeriden hiçbir ses duymamıştım.

Chanyeol geri çekildiğinde, Jungeun kapıya ufak patlayıcıları yerleştirmişti.

"3, 2, 1!"Jungeun geri sayarken ikisi de saklanmıştı.

Ma City ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin