Patron | Lee Taeyong • mafya kurgu (Çeviri)

29

"O biliyor mu?"

"Hayır senin hakkında hiçbir şey bilmiyor ve diğerleri de seni yasal olarak Kim Hanbin ile evli olduğunu ve de onunla birlikte iKON'u yönettiğini düşünüyor.  Taeyong giderek daha iyi oluyor ama yarası henüz tam olarak iyileşmedi. Şu anlık herkese Daniel'in masum olduğunu söyledim ve suçu MonstaX'in üzerine attım. Wanna One ile de aramız iyi." Jungwoo kapüşonlusunu düzeltti.

"Pekala. Fazla zamanımız kalmadı Jungwoo. Hanbin ile ikimizin evraklarıyla uğraşan rahibe ve avukata 65.150.00 Won para ödedim ama onların Hanbin'i evliliğin geçerli olmadığı  konusunda bilgilendirmeleri çok uzun süremeyecek ve bunu daha fazla sürdüremem."

"Ne zaman babanın şirketten atılması için oy kullanabilirsin?" Jungwoo masaya doğru birazcık eğilmişti. Böylece daha sessiz konuşabilirdi.

"Hissedarlarla olan görüşme iki gün içerisinde olacak. Şu ana dek neredeyse yarısından fazlası ile çoktan görüştüm ve Hanbin onlara bir miktar ödeme de yaptı. Ondan sonra Daniel'ı işe alacağım vediğer adım için birlikte çalışmaya başlayabiliriz." Jungwoo hemen başıyla onayladı.

"Çok fazla endişe etme Y/n. Herşey iyi olacak. Taeyong gerçeği öğrendiğinde anlayış gösterecek." Elini omzuma koydu.

Masadan kalkmadan önce Jungwoo'ya bir saniye kadar gülümsedim.

"Teşekkür ederim. Şimdi gitmem gerek."

"Y/n. Bu gece BTS'in ev sahipliği yaptığı bir balo var. Hepimizin orada olcağını biliyorsun değil mi?" Boğazımdaki yumruyu yutkundum.

"Evet. Lütfen Taeyong'a göz kulak olun. Herhangi bir aptallık yapmasına izin vermeyin."

Ben köşeyi dönüp, kafeden dışarıya yürümeden önce Jungwoo hızlıca başıyla onaylamıştı.

.

"Göz kamaştırıcısın Y/n." Hanbin bizi bekleyen arabaya doğru yürürken, koluna girmem için kolunu  bana uzattı. 

"Teşekkür ederim. Unutma kavga etmek yok Hanbin, lütfen. Eğer bir şey yaparsa sen bana bırak."

"Ama sen benim karımsın. Seni korumakla yükümlüyüm sevgilim." Hanbin arka koltukta elini bacağımın üzerine koydu.

Kıpırdamamaya ve elini iteklememeye çalıştım.

"Biliyorum ama bana güvenmelisin." Elimi onunkinin üzerine koydum ve bacağımdan kaldırdım. Parmaklarımızı birbirine kenetledim ve aramızdaki boş koltuğa koydum.

Arabadan çıkmadan önce sürücünün gelip kapıyı açmasını bekledim.

Malikane devasaydı. BTS davetlerinin klaslığıyla ve varlıklı olmalarıyla bilinirdi. 

Malikaneden içeriye girdiğimizde Namjoon ikimize gülümsedi. "Sizleri görmek ne güzel bay ve bayan Kim." 

Muazzam odanın içerisine bakınırken birkaç tanıdık yüz ile karşılaştım. iKON üyelerinden bir çoğu bardo sarhoş olmakla meşguldü. Junhoe ise masada koltuk değnekleriyle oturmuş, onları n dönmesini bekliyordu.

Odanın arka tarafında Daniel ve Jisung ellerinde içecekleriyle muhabbet ederlerken gördüm. 

"Affedersiniz." Şu anda Jimin ve Namjoon ile birlikte koyu bir sohbete dalmış olan Hanbin'den izin istedim.

Hemen Jisung ve Daniel'in yanlarına gittim. Beni görür görmez selam vermişlerdi.

"Her şey nasıl gidiyor?" Jisung  sessiz bir şekilde konuşmak için birazcık eğildi.

"Oh her şey tam da planlandığı gibi gidiyor." Jisung ve Daniel'a  göz kırptım. İkisi de bunun ne anlama geldiğini biliyordu.

İkisi de birazcık tebessüm ettiler. Sıradan bir konuşma gibi görünüyordu. Gerçekte aksi olsa da.

"Sadece adımları izle ve Hanbin'in etrafındayken temkinli ol. Her şey iyi olacak." Daniel elini omzuma koydu ve bana güven veren bir şekilde gülümsedi.

Tam ağzımı açıp bir şeyler söyleyecekken, birinin arkamda gözlerini üzerime diktiğini sezdim.

Daniel arkamı işaret ederek beni dürttü.

Çabucak arkamı döndüğümde, girişte bana buz gibi gözlerle bakan biriyle karşılaştım.

Hızlı adımlarla bana yaklaştı. Beni kolumdan sıkıca kavradı ve salonun daha az kalabalık bir köşesine çekti.

"Sen ne sikim işler yaptığını sanıyorsun Y/n." Beni arkamdaki  duvar ve kolları  arasında hapsetmişti. 

"B-ben Taeyong. Şu anda böyle yapmamalısın." Kollarını kendimden uzaklaştırmaya çalıştım ama başaramadım.

"Sen erkek kardeşinle partilerken, ben senin için endişeden ölüyordum."

Bir şey söyleyecektim ama araya giren biri benden önce davrandı.

"Kardeşiyle partilemiyor. Kocası ve mafya üyeleriyle beraber. Bu yüzden şimdi ondan uzaklaşsan iyi edersin." Hanbin Taeyong'a buz gibi bir bakış attı.

Taeyong, Hanbin'e bakmak için arkasını dönmemişti. Gözlerini benim üzerime sabitlemişti.

"Bu doğru mu?" Sesi az çıkıyor ve titriyordu.

Başımı salladım ve hemen yere baktım. Taeyong'un kollarını etrafımdan alıp, önümden çekildiğini hissettim.

"Burada her şey yolunda mı?" Jungwoo salonda hemen yanımıza geldi.

Daha kimse cevap veremeden Taeyong döndü ve kapıdan fırtına gibi esip geçerek malikaneyi terk etti