25

356 57 13
                                    

"Sana birini dizinden vurmanın her zaman için iyi bir fikir olduğunu söylemiştim."

Jungwoo onlara Junhoe'yu dizinden vuran kişinin ben olduğunu söyledikten sonra Doyoung elini omzuma koydu.

Bizi ormanda bulanlar Jungwoo ve Jaemin idi. Görünen o ki Taeyong'un çağırdığı destek ekip gelmişti. Jaemin hemen Taeyong'a ilk yardım yaptı. Jungwoo, Junhoe'nun icabına bakarken, Jaemin de daha fazla destek çağırdı.

Nct'nin ana karargahına dönmüştük ve Jaemin ile Taeil hala Taeyong'un bağırsaklarına zarar vermeden kurşunu çıkarmaya çalışıyorlardı.

4 saat geçmişti.

Hala şaşkındım ve düzgün düşünemiyordum. Durum ciddiydi ama üyeler beni Taeyong'un iyi olacağı konusunda ikna etmişlerdi.

"Endişelenme. İyileşecek." Jaehyun ofisine geri dönmeden önce bana bir fincan çay getirdi.

Patron altının ve Caporegime'lerin tartışacağı çok şey vardı ve başka zarar gören insanlarda vardı. Taeyong kadar olmasa da onların da tıbbi müdahaleye ihtiyaçları vardı.

(*Çeviri hatırlatması: Alt Patron mafyadaki ikinci patron demek.Jaehyun alt Patron.)

Bana soğuk bakışlar atan Lucas ile baş başa kalmıştım.

"Y/n." Lucas, o kalın ve biraz boğuk sesiyle konuşarak bana doğru yürüdü.

"Bunların hepsinin senin suçun olduğunu biliyorsun değil mi?"

Ve itiraf edilecek en berbat şey onun haklı olmasıydı.

.

"Seni duyabilir ama şu anda yürüyemez. Vücudundan anestezinin etkisinin geçmesi de biraz zaman alacak ama birkaç gün sonra tamamen uyanmış olacak ve çok güzel iyileşecek." Taeil beni odada Taeyong ile yalnız bıraktı.

Ameliyat 6 saat sürmüştü.

Biz gözümüzü bile kırpmazken, Taeyong bir oniki saat daha uyumuştu.

"Seni çok seviyorum Taeyong." Elini tutarak yanında oturuyor ve parmaklarıyla oynuyordum. Onu yanağından öpmek için edildiğinde, elimi hafifçe sıktığını hissettim.

"Her şey düzelecek Taeyong sana söz veriyorum." Odadan sessizce çıkmak için ayağa kalktım. Bu sayede biraz daha istirahat edebilirdi.

Aşağıya elektronik aygıtların depolandığı, tanıdık odaya doğru gittim. Ne Kun ne de Renjun odadaydılar.

Karargahta bana ayrılmış olan tek şeyle oyalanıyordum.

Bununla nasıl iyi olacaktım?

Nasıl sevdiğim insandan uzak duracak ve hayatıma geri dönecektim?

"Y/n." Kapıda sakin bir ses tonuyla konuşan birinin sesini duydum.

Hızla döndüğümde kapıda dikilen Donghyuck'u gördüm.

"İlk olarak, sana karşı kaba davrandığım için özür dilemek istedim. Senin erkek kardeşin gibi olmadığını biliyorum ve itiraf etmeliyim ki taşaklısın. Taeyong'u gerçekten mutlu eden ilk kız sensin. Güven bana neredeyse birini buluyordu." Hafifçe kıkırdadı.

"Renjun bana dedi ki; sen erkek kardeşin ile ilgili bilgi istiyormuşsun. İşte burada bilmek istediğin her şey var." Havaya doğru bir dosya tuttu ve bende hızla ayağa kalkarak dosyayı kaptım.

"Y/n her ne karara varırsan var her şey sana bağlı. Sadece bilmeni isterim ki o senin yapmayı düşündüğün şeyi kabul etmeyecek ve bizde öyle çünkü şu anda sende bizden birisisin."

"Ayrıca o yüzük çok çirkin. Parmaklarını şişman gösteriyor." dedi elimdeki yüzüğü işaret ederek.



"Teşekkür ederim Donghyuck." Hızla yanından geçip gitmeden önce genç çocuğa tebessüm ettim. Yüzüğü parmağıma takarak, kapıdan çıkıp gittim.

-------

Çevirmen: Sanırım şu iki gün içerisinde 6 bölüm çevirisi yayınladım. Medyada ki iKON'dan Junhoe idi.

Patron | Lee Taeyong • mafya kurgu (Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin