30

294 54 26
                                    

Elbette Hanbin balodan sonra öfkeliydi. Aradan iki gün geçmişti ve biz hala yeni ofisimde birlikte oturuyorduk. Hanbin önümde oturuyordu ve bende masadaki suyumdan yudumlar alıyordum.

"Bebeğim düşünüyordum da..." Hanbin okumakta olduğu raporu bıraktı ve masaya doğru birazcık eğildi.

"Biliyorsun bir gün bu şirket için bir varise ihtiyacımız olacak. Bu yüzden yakın bir zamanda bebek sahibi olmaya ne dersin?"

Ağzımdaki suyu püskürttüm. Geri kalan su da boğazımı tıkamıştı.

"Şok etkisi yapacak bir şey miydi?" Hanbin ayağa kalkıp tepeden bana baktı.

"Çocuk sahibi olmak için henüz hazır değilim Hanbin." Ne söyleyeceğimi şaşırmıştım.

"Onunla seks yaptın mı?" Hanbin daha da yakınıma sokuldu.

"Lanet olsun tabi ki de hayır. Hanbin anla işte ben hazır değilim. Her şey daha çok yeni ve ben halen alışma sürecindeyim. Bunca şey olurken bu tarz şeyler hakkında düşünemem bile." Oturduğum yerden hızla ayağa kalktım ve kapıya doğru yürüdüm.

"Hadi ama Hanbin. Yapmamız gereken önemli bir şey var."

.

"Bir ay önceki skandaldan sonra güvenliğin harika iş çıkardığını düşünmüyorum. Bu şirket tarafından düzenlenen  bir davette vurulmuştum. Sanmıyorum ki bay Y/L/N (Senin soy adın) bundan sonra şirketi yönetici koltuğunda idare edebilecek durumda olsun. Dolayısıyla ben bay Y/L/N'nin şirketteki pozisyonuna istinaden bir oylama yapılmasını ve eğer onun lehine bir sonuç çıkmazsa da görevden alınmasını talep ediyorum. " Bobby konuşmasını bitirdikten sonra yerine geri oturdu.

Babam bana şoka uğramış bir şekilde baktığında kalbim deli gibi çarpıyordu.

"Kabul edildi. Eğer babamın bu şirketi yönetebileceğini düşünüyorsanız elinizi kaldırın." Sakin kalabilmek ve ne sesimde ne de dıştan hiçbir duygu kırıntısı belli etmemek için tüm gücümü sarf ediyordum. Babam heyecanla odada göz gezdirirken yalnızca bir kaç el havaya kalkmıştı.

"Şimdi elinizi eğer babamın şirketi yönetemeyeceğini düşünüyorsanız kaldırın." Bu sefer katılanlardan yarısından fazlası ellerini havaya kaldırmıştı. Babam başını benden tarafa çevirdi.

"Bay Y/L/N yönetim koltuğundaki pozisyonundan derhal alınacaktır. Toplantı bitmiştir.Teşekkürler." Şirket hissedarlarına bir kaç kez selam verdikten sonra toplantıyı çabucak bitirdim.

Her ne kadar babamın kötü bir insan olduğunu bilsem de kalbime ağrılar saplanıyordu.

"Y/n sen az önce ne yaptın?" Babam koltuğundan kalkıp benim oturduğum yöne doğru yürüdü.

Hızla koltuğumdan kalktım.

"Sen az önce ne yaptığının farkında değilsin Y/n! En başında bin bir güçlüklerle inşaa ettiğimiz şeyi sen mahvettin!" Babam gür bir sesle direk suratıma bağırıyordu.

"Pılını pırtını toplayıp malikaneyi terk etmen için bir haftan var. Sonuçta malikane de şirketin başkanı olan Y/n'ye ait." Hanbin babamla benim arama girdi. Bobby'de güvenliği çağırıp babamı götürmesi için hızlı davranmıştı.

"Bunu oğlundan kurtulmayı planlayarak ve sadece arkadaşlarını korumaya çalışan masum bir insanı öldürerek sen kendine yaptın." Yüzü odadan sürüklenerek çıkarılırken şok olmanın da ötesinde olan babama iğrenerek baktım.

"O malikaneden tamamen taşınana kadar sana Mina'lar da kalmanı tavsiye ederim." Hanbin kolunu etrafıma dolayarak bana sıkıca sarıldığında yüzümdeki gülümsemeyi görememişti. Her şey planlandığı gibi ilerliyordu.

.

"İşte sözleşmen ve şirketteki tüm odaları açabilen anahtarlar." Her şeyi kafede ki masanın üzerine koydum. Yanımda hala şaşkın bir vaziyette olan Mina oturuyordu. Daniel ise karşımdaydı.

"Senin Y/n ve benim suratıma osuran kişiyle aynı kişi olduğuna inanamıyorum." Mina, Daniel buraya geldiğinden beri gözlerini ondan alamamıştı.

"İşe alma yetkin var ama henüz yönetici koltuğuna kimseyi koymamalısın. Bu çok bariz olur. O yüzden ağır adımlarla ilerle ve adamlarını sıradan ofis çalışanları olarak işe al." Daniel hızlıca başını sallayarak onay verdi ve sözleşmeyi imzaladı.

"Gitmem gerek. İcabına bakmamız gereken bir şey var. Kendinize iyi bakın kızlar." Daniel bana kısaca sarıldı ve Mina'ya da el salladıktan sonra kapıdan aceleyle çıkıp gitti.

Mina, Daniel'ın az önce oturduğu koltuğa kaydı.

"Yani sıradaki hamlen Hanbin'i şirketten atmak için oy vermek?" Mina bana kocaman gözlerle baktı.

"Tam olarak bu." Arkamda oturan kişiyi görmeden hafifçe gülümsemiştim.

Patron | Lee Taeyong • mafya kurgu (Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin