21

681 74 67
                                    

Not: Smut uyarısının olduğu yer okunmadığında hikayenin akışında bozulma olmuyormuş. Yazar belirtmişti. Paylaşmak istedim. İyi okumalar. Bir süre ben yokum. 🙈

------------------------------------------

"Woah." Aynı gece duş aldıktan sonra oturma odasına gittim ve odaya girdiğimde Yuta'nın ağzı açık kalmıştı.

"Y/n çok hoş görünüyorsun!" Jungwoo bana sevecen bir şekilde gülümsedi. Lucas ve Jisung ile birlikte oturan Doghyuck ise bana soğuk bir şekilde bakıyordu.

Ten sayesinde birkaç kız kıyafetim olmuştu ve üzerime o klasik eşofman ve gömlek yerine sevimli, çiçek desenli bir elbise giymiştim.

"Çantalarını taşıyacağım, endişe etme." Johnny ile beraber arabaya doğru yürürken, Jaehyun iki çantamı almıştı.

"Sadece senin güvenliğin için Y/n. Her şey yoluna girecek." Jaehyun , ben arabanın arka koltuğuna geçmeden önce omzuma hafifçe dokundu. O ve Johnny ön koltuklara geçmişlerdi.

Planımız, MonstaX'in evinden döndüğümüz gecekinden farklı bir eve arabayı sürmekti böylece benim için daha az tehlikeli olurdu.

"Jaehyun, Kihyun iyi mi?"

Her ne kadar Taeyong bana başka bir eve geçtiğimizde her şeyi anlatacağını söylemiş olsa da bu soruyu daha fazla içimde tutamamıştım.

Jaehyun bana bakmak için arkasını döndü.

"Y/n üzgünüm ama bilmiyoruz. Onun ne cesedini ne de dirisini bulabildik. " Kalbim duracak gibi hissettim. Gözyaşlarım dolmaya başlamıştı ve her an gözlerimden akıp gidebilirlerdi ama nedense akmamışlardı.

"Geldik." Hiç bitmeyecekmiş gibi düz bir yolda gittikten sonra sıradan görünümlü bir evin önüne gelmiştik ve evin etrafında onu çevreleyen ağaçlardan başka bir şey yoktu.

Jaehyun, biz eve girerken tekrar çantalarımı taşıdı.

"Y/n sonunda." Taeyong merdivenlerden inerek geldiği sırada Jaehyun da çantalarımı yere bıraktı.

"Şey. Johnny ve bende gidiyoruz." Taeyong ile beraber, Jaehyun ve Johnny'ye vedalarımızı ilettik.

Taeyong sükunet içerisinde yediğimiz iki kişilik bir yemek hazırlamıştı.

"Peki ya ailen?" Ben mutfak tezgahında otururken, Taeyong da bulaşıkları yıkamakta ısrar etmişti. Odada ki tek ışık sadece mutfağın açık bırakılmış kendi lambası ve dışarıda ki dolunaydan ve yıldızlardan içeriye yansıyan ışıklardı.

"Ailem normal insanlardır. 7 yıldır onları ne görmüşlüğüm ne de konuşmuşluğum var ama onların güvende olduğunu biliyorum ve önemli olan da bu." Konuşurken bana bakmamıştı ama tabağa bakarken dudakları hafifçe yukarıya doğru kıvrıldı.

"Bazı zamanlar sen ve annen evimin karşısındaki parka giderdiniz. Bazen seni erkek kardeşinle, bazen diğer çocuklarla kimi zaman da sadece annenle birlikte görürdüm. O gün marketten elinde dondurma ile çıktığında Y/n, onun sen olduğunu anlamıştım. Geçmişte sana karşı büyük bir sevgi beslerdim ve şimdi de hala sana aşığım."

Son tabağı da kenara bıraktığında, kalp atışlarım hızlanmaya başlamıştı.

Yan tarafa döndü ve ellerini kalçalarımın üzerine koyup, bacaklarımın arasında ayakta durdu. Güçlü bir tutuşla beni kendisine birazcık daha yaklaştırdığında dudaklarını benimkilerle birleştirmesi çok sürmemişti.

İlk sevgi dolu öpücüğüm, Taeyong'un öpücüğün yoğunluğunu arttırmasıyla tutkulu ve şehvetli bir tanesine dönüşmüştü. Beni daha da yakınına çekmişti ve ellerimle onun saçlarıyla oynarken dili ağzımı keşfediyordu.

Patron | Lee Taeyong • mafya kurgu (Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin