10

670 85 38
                                    

Başım dönüyor gibiydi. Gözlerim hala kapalıydı. Biraz daha uyuyabilmek için yan tarafa doğru yuvarlanırken, boynuma doğru yayılan keskin bir acı hissettim.

"Ugh." Sesim boğuktu ve boğazım da kurumuştu. Boynumu kütürdetmemle beraber daha büyük bir acıyla karşılaştım.

Uyanık bir şekilde vurulmuş ve dik bir şekilde oturmuştum.

"Neredeyim ben?" etrafımı incelerken alışık olmadığım bir yatak odası gördüm. Dün tüm gün boyunca her ne olmuşsa birini bile hatırlamıyordum.

"Aman Tanrım Y/n. Hayır yapmış olamazsın." Fesat düşünceler birden beynime hücüm etti.

Üzerimde kıyafet olup olmadığını kontrol etmeye korkuyordum. Yatağın örtüsünü kaldırdığımda,  kesin olarak bir erkeğe ait olan salaş bir tişört ve külot olduğunu gördüm.

"Aman Tanrım. Hanbin'i mi aldattım ben?"

Ayağa kalktım ve aynada kendimi inceledim. Yüzüm, gözlerimin altındaki koyu halkalardan dolayı ölü gibi görünüyordu ve saçlarım dağınık, biraz da yağlıydı.

Saçımı acının olduğu yeri kontrol etmek için yana attım. Henüz yeni görünen bir bandajla karşılaştım acının olduğu noktayı incelerken.

"Bu ne lan? Ne tür fetişleri var bu adamın?"


Koridordan bir kapının açılıp kapanma sesini duyunca ürktüm.

"Merhaba?" Dikkatlice kapıya doğru yöneldim ve kafamı dışarı çıkarttım.

Kimsecikler yoktu.

Koridora adımımı attım. Çok sayıda kapı vardı ve koridor epey devasaydı.

Duyulması güç bazı bağrışma sesleri duydum alt kattan ve merdivenlere doğru yürüdüm.

Merdiven'nin ucuna ulaşınca durdum. Burada kaç insan yaşıyordu? Ya bu adamın oda arkadaşları varsa? Ya da daha da kötüsü, hala ailesi ile birlikte yaşıyorsa?

"Onu vurdun Jungwoo." İnsanların birbirleri ile büyük çift kapılı bir yerin arkasında, tıslayarak konuştuklarını duydum.

"Ve üstelik Lucas sana durmanı söylediği halde. Eğer doğru hedefi vuracağından emin değilsen, ateş etmemelisin. Bunun nesi bu kadar zor?" Başka bir adam bir önceki adamın sözlerine eklemeler yapmıştı.

Kaç tane erkek vardı içeride?

Özenli bir şekilde kapıya tıklatmamla aniden herkes konuşmayı kesmişti. Bu nedenle bende kapıyı açıp içeriye girdim.

"Yüce İsa."


"Siz de kimsiniz lan?" Yedi tane erkek, dev bir masada kahvaltı yapıyordu.

Adamlardan bir tanesi çenesinin çenesinin düşmesiyle,ağzındaki kruvasanı da düşürdü ve çıplak bacaklarıma gözlerini dikti.

"Aman Tanrım." Tişörtü aşağı çekerek bacaklarımı kapatmaya çalıştım.

"İyi misin?" adamlardan bir tanesi yumuşak bir tonda konuştu ve ayağa kalktı.


" Kim yaptı b-ben s-sen biliyorsun" adamların hepsi bana şaşkınlıkla baktı.

"Kiminle seks yaptım ben?" Söylediğim şeyin ne anlama geldiğini bir kaç saniye sonra anlayınca hepsi gülme krizine girdi.

"Üzgünüm tatlım ama öyle bir şey yapmadın." Ayaktaki adam bana doğru gelmeye başladı.

"O-o zaman kimin bu tişört? Boynuma ne yaptınız?" Kendimi savunmaya devam ettim ta ki sırtımın birinin göğsüne çarptığını hissedene kadar.


"O benim tişörtüm." Arkamı döndüğümde tanıdık bir çift gözle karşılaştım.


"İnamıyorum! Jaehyun bu sen misin?" Arkamdaki adam gülümsedi ve onayladı beni kendine doğru çekip sıkıca sarılmadan önce.

"Tombul yanakların nereye gitti?" Onunla eğlenerek yanaklarını sıktım.

Jaehyun ve ben berebaer büyümüştük ama annemin ölümünden sonra ayrılmıştık.

Jaehyun gülmeye başladı ama bir saniye sonra tekrar ciddileşti.

"Y/n kendini iyi hissediyor musun? Hiç bir şey hatırlamıyor musun?"


"İyiyim ama tek bir şey bile hatırlamıyorum olanlarla ilgili. Ayrıca ben neden buradayım ve boynumda ne var?"

" Şeyy... Biri sana daha sonra neler olduğunu açıklayacak. Şimdilik, eğer çocuklar sana kendilerini tanıtırlarsa daha iyi olacak." Jaehyun diğer odadaki diğer erkeklere başıyla işaret etti.


" Pekala ben Yuta, bunlar da Mark, Jungwoo, Winwin, Johnny, Doyoung ve Ten." Kruvasanını düşüren adam açıklamıştı.


Bir müddet sonra Jaehyun odayı terketti tıpkı Jungwoo, Mark, Taeil ve Ten'in beni Winwin,Yuta,Johnny ve Doyoung'la yalnız bıraktığı gibi. Onlarla takılmak keyifliydi. Neredeyse, neden burada olduğumu hala ve boynuma ne olduğunu bilmediğimi unutmuştum ama Jaehyun'a güveniyordum.


"Y/n." Jaehyun kapıyı açtı ve yemek odasına içine doğru adım attı.


" O geri döndü. Sana her şeyi açıklayabilir."


-------------------------------

Bu bölümü çevirirken gülme krizine girdim Y/n yerine utanarak. Lütfen oy vermeyi unutmayın. :)

Patron | Lee Taeyong • mafya kurgu (Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin