36

434 51 74
                                    

"Nerelerdeydin?" Çoktan geç bir saat olmuştu ve Jaehyun ile birlikte eve geri yürüdük. İki haftayı aşkındır bayan Lee'nin oldukça sık ziyaretlerine gidiyordum.

"Jaehyun ve ben sadece dışarıda takılıyorduk." Taeyong bir saniye kadar yüzümüze gözlerini diktikten sonra başını onaylar anlamda salladı.

"Tamam." Elini saçlarının arasından geçirdi. Ardından da bizi koridorda öylece bıraktı.

"Neden ona söyleyemiyorum Jaehyun?" Jaehyun içerledi.

"Y/n, o daha önceleri, Japonyadan döndükten sonra Allah'ın her günü sadece annesini izlerdi çünkü durumunu ayarlayamamıştı. İlk defa nihayet iyi bir durumda. Onu tekrar üzmek istemiyorum." Taeyong üst kata giderken peşinden gitmeden önce iç çektim.

Taeyong yatağında oturuyordu. Elleriyle de başını destekliyordu.

"Taeyong bana kızgın mısın?" Yanına oturdum ve elimi omzuna koydum.

Ellerini başından çekti ve bana bakmak için yüzünü döndü.

"Sana kızgın olmak için bir nedenim var mı?" Gözleri yoğun bir şekilde benimkilere kilitlenmişlerdi.

"Yok." Eğildim ve dudaklarına bir öpücük bıraktım. Öpücüğü yoğunlaştırarak beni yatağa itekledi ve üzerime çıktı.

"Seni seviyorum Y/n."

"Bende seni seviyorum."

"Giderek daha da iyi oluyorsun." Donghyuck, Jaemin beni yere fırlattığında gülümsedi.

"Nasıl iyiye gidiyor? Jaemin ile bile dövüşemiyor." Lucas öfkeyle tısladı.

"Bir önceki sefere kıyasla 18 saniye daha çok dayandı. Bu da demek oluyor ki; gelişiyor. Dırdır etmeyi kez Lucas." Donghyuck buna karşılık yalnızca gözlerini deviren Lucas'a baktı.

Lucas bir şey söylemek üzereyken içeriye Jaehyun girdi.

"Y/n hadi gidelim."

Jaemin ayağa kalkmam için bana yardım etti ve kolumu muayene etti.

"Üzgünüm Y/n. Acıyor mu?" Bana sıcak bir şekilde gülümseyerek baktı sonra da kolumu serbest bıraktı.

"Hayır sorun yok Jaemin." Odadan ayrılmadan önce ona kısaca gülümsedim.

"Senin için bir sürprizim var." Garajdan çıkıp yola koyulmadan önce Jaehyun bana tebessüm etti.

Genelde bayan Lee'ye giderken kullandığımız rotadan farklıydı.

Jaehyun arabayı eski bir evin önünde park ettiğinde tamamen birbirimizle şakalaşmakla meşgul olduğumuz için etrafımızdakilerden bihaberdik.

"Hadi Y/n." Elini omzumun etrafına koyarak beni girişe doğru yöneltti.

"Jaehyun biz neden buradayız?"

Sorumu duymamazlıktan geldi ve beni hala kendisine yakın tutarak kapıyı açtı. Sonra da beni içeriye soktu.

Tanıdık duran 11 tane çocuk oturma odasının etrafına dağılmışlardı ve bakışları bize çevrilmişti

"Pekala seni buraya getirmemin nedeni erkek kardeşini ziyaret etmek için değildi. Getirmemin nedeni o." Gülerken Jaehyun'un yüzünde güller açmıştı ve karşı kapıda dikilen kişiyi parmağı ile işaret etti.

"Aman Tanrım." Çocuğa doğru koştum ve ona doğru sıkıca sarıldım.

"Y/n sadece seni uyarmak için geldim." Kihyun sarılmayı bırakıp geri çekildiğinde yüzünde hiçte şaka yapıyor gibi bir ifade yoktu.

"Taeyong'un hazdıladığı dosyaların kopyası için geliyorlar Y/n. Eğer yardım için bana ihtiyacın olursa, Daniel benimle nasıl iletişime geçebileceğini biliyor." Kihyun kapıdan çıkıp gitmeden önce omzuma dokundu.





"İyi olacak." Jaehyun ve ben araba yolunda ayakta duruyorduk ve NCT'nin evine dönmek için hazırlanıyorduk.

"Bana bak Y/n." Hali hazırda bana gözlerini dikmiş olan Jaehyuna bakmak için başımı çevirdim.

"İcabına bakabileceğini biliyorum. Bu işin sonunda her şey iyi olacak." Jaehyun gülümsedi ve bana dostça sarıldı.

"Umarım iyisindir." Geri çekildim ve arabanın kapısını açtım.



.





Jaehyun ve dondurmacıya gitmek için dolambaçlı bir yola sapmıştık bu yüzden de yola biraz gecikmeli çıkmıştık.

"Ümit ediyorum ki siz iki aşk kuşu güzel vakit geçirmişsinizdir." Eve adımımızı attığımızda Lucas bizimle dalga geçmişti ve yanımdan geçerken de omzuma çarpmıştı.

Taeyong koltuğun yanında duruyor ve bize buz gibi gözlerle bakıyordu.

"Y/n üst kata çık." Taeyong bana bir kez olsun bakmayıp, Jaehyun'dan gözlerini ayırmıyordu.

Gözlerim ikisi arasında gidip geldi.

"Y/n bir daha söylemeyeceğim. Üst kata çık." Jaehyun'a göz gezdirdim. O da bana hafifçe başını sallayarak tepki verdi.

"Taeyong ben-" Ellerini oturma odasındaki masaya savurarak sözümü kesti.

Çabucak odayı terk ettim ve tıpkı Taeyong'un bana söylediği gibi üst kata çıktım. Onun yatak odasına gittim ve kendimi yatağın üzerine bıraktım.

Sessizce birinin 'selam' demesini duymamla kaşımı kaldırdım. Sanki biri ötekine vurmuş gibi bir ses gibi çıkmıştı. Ardından da 'pişt' diye fısıldamıştı.

Yataktan doğruldum ve yere diz çökerek yatağın alt kısmını örten örtüleri kaldırdım.

"Ne oluyor lan?" Bana kocaman gözlerle bakan Jisung ve Chenle'ya baktım.

"Yemin ederim seni korkutmaya çalışmıyorduk." Jisung yatağın altından sürünerek çıktı ve ellerini havaya kaldırdı. Chenle'da peşinden aynını yaptı.

"Biz sadece neler olduğunu öğrenmeye çalışıyorduk çünkü Johnny abi bize Taeyong'un haset olduğunu söyledi."

" O haset demedi Jisung. Kıskandığını söyledi." Chenle ve Jisung birbirlerine öldürecek gibi baktıktan sonra kahkaha atmaya başladılar.

"Sanıyorum artık gitme zamanı." Chenle olmayan saatini kontrol etti ve ikisi beraber kapıya doğru yürüdüler. Daha onlar çıkamadan kapı uçarak açıldı.

"Y/n." Odaya girerken Jungwoo bana gülümsedi.

Ancak aşağı kattan gelen bağırışları duyunca gülümsemesi suratında soldu.

Taeyong'un hiddetli sesi adımı bağırarak söylediğinde merdivenlere doğru gidip, dinlemeye çalıştık.

Üç oğlan da bana ağızları açık bakarak aşağıya inmem için sinyal veriyorlardı. Titrek bacaklarla aşağıya indim.

"Ben cidden arkamdan beni aldattığını düşünmüştüm ama sen tüm bu zaman boyunca arkamdan annemle mi takılıyordun?" Taeyong kollarını önünde kavuşturarak bana baktı.



"Ben-" Taeyong, halen dikilip durduğum merdivenlerin altına doğru geldi.

"Sana güvenmeyip, bağırdığım için üzgünüm Y/n." Beni sıkıca kollarının arasına alırken yüzündeki ifade yumuşamıştı.



"Ben gerçekten de bölmek istemiyorum ama hmm... kaos çıkmadan önce bugün dosyaları gizlememiz gerekiyor." Jaehyun bize kırmızı bir suratla baktı.







"Y/n ve ben birazcık yapacağız." Taeyong beni omzunun üstüne fırlatmadan önce gülümsedi. Ciyaklamama neden olarak yatak odasına doğru aceleyle merdivenlerden çıktı.

Patron | Lee Taeyong • mafya kurgu (Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin